ويكيبيديا

    "ظروف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şekilde
        
    • durum
        
    • durumlarda
        
    • şartları
        
    • olsun
        
    • koşul
        
    • şart
        
    • durumu
        
    • koşulları
        
    • biçimde
        
    • koşulda
        
    • koşullarını
        
    • koşullar
        
    • durumları
        
    • durumunu
        
    İkiniz uzun zamandır birlikte çalışıyorsunuz ve 2014 yılında Ebola krizi esnasında agresif bir şekilde bir araya geldiniz. TED لقد عملتما أنتما الاثنان معًا لوقت طويل جدًا، والتقيتما في ظروف سيئة عند نشوب أزمة إيبولا في عام 2014.
    Dünyamızın sağlığı denizlerdeki koşullara çok sıkı bir şekilde bağımlıdır öyle ki bu değişimlerin anlatılamayacak kadar çok fazla sonucu olacaktır. Open Subtitles سلامة كوكبنا مرتبطة ارتباطاً وثيقاً مع ظروف البحر بحيث أن هذه التغيرات قد تجلب عواقب لا تُعد ولا تحصى على العالم
    O... ailevi bir durum söz Acil matkap yok muafiyet. Open Subtitles طرأ لهُ ظروف عائلية فجأة. لا توجد إعفاءات للحالات الطارئة.
    Benim çok acil durumlarda o kelimeyi söyleme yetkim var. Open Subtitles أنا م سموح لي أن أقولها في ظروف طارئة خاصة
    Savaşın içerisindeki şartların bir kurbanıydı, zamanın acımasız şartları ona hücum etmişti. TED ضحية ظروف حبسته في الحرب، اصطدمت به بكل قسوة ظروف الزمن القاسية.
    Herkes farkında olsun diye daha iyi çalışma koşulları istiyoruz. Open Subtitles نريد ظروف عمل أفضل، حتى يتسنى لجميع على علم بها.
    Bu kadınlar, seslerini duyurabilmek için çok zor şartlarda yoğun bir şekilde çalışıyorlar. TED وهذه النسوة تعمل بجهد كبير لكي تعبر عن نفسها .. في ظروف شديدة الصعوبة
    Ancak oraya vardığında, amcasının gizemli bir şekilde öldüğünü ve arsadaki bir mozoleye gömüldüğünü öğrenir. TED لكن بمجرد وصوله إلى هناك، وجد أن عمه قد توفي في ظروف غامضة وتم دفنه في ضريح في الملكية العقارية.
    Liste bu şekilde uzar gider. TED ‫و هذه الديناميات أشد حدة‬ ‫في ظل ظروف الفقر,‬
    Çok tuhaf bir durum belki, çünkü ikimiz de aynı kadına aşığız. Open Subtitles ربما تكون ظروف غريبة أن يكون علينا أن نحب نفس المرأة.
    Çok tuhaf bir durum belki, çünkü ikimiz de aynı kadına aşığız. Open Subtitles ربما تكون ظروف غريبة أن يكون علينا أن نحب نفس المرأة.
    Seni yoldan arıyorum. Şehre geri dönmem gerekiyor. Acil bir durum meydana geldi. Open Subtitles لابد أن أعود إلى المدينة هناك ظروف طارئة
    - Bu tarz durumlarda sadece ama sadece bu numarayı aramamı söylemiştin. Open Subtitles لطالما أخبرني أن أتصل بهذا الرقم وهذا الرقم فقط في ظروف كهذه
    Yine söylüyorum, bu deneyde ilkel şartlar taklit edildi. koşullar çok pisti. Steril laboratuvar şartları kullanılmadı. TED لكن من جديد، هذه التجربة تُجرى في ظروف بدائية، ظروف فوضوية جداً، لا تشبه ظروف المختبرالمجدبة.
    Her akşam, aynı saatte, yarım saatliğine, hava nasıl olursa olsun. Open Subtitles لمدة نصف ساعة تماما مهما كانت ظروف الطقس.
    Seni hiçbir koşul altında "almayı" deneyemem. Open Subtitles تقريباً لن أحاول أن أضايقكِ تحت أي ظروف.
    Hiçbir şart altında kütüphaneden dışarı çıkarılmamalı. Open Subtitles لا يَجِبُ أنْ يُؤْخَذَ مِنْ المكتبة تحت أية ظروف.
    Beklenmedik bir durumu olmazsa tam desteğinle, kurula gerek kalmadan serbest bırakılabilir. Open Subtitles منعاً لأية ظروف غير متوقعة، بدعمك الكامل أمام المجلس، قد يُطلق سراحه بعد فترة وجيزة
    Peru'daki kâğıt fabrikamızın çalışma koşulları hakkındaki 60 dakikalık bölümle mi ilgili? Open Subtitles هل هذا بسبب مقطع الستون دقيقة حول ظروف العمل طاحونة الورق الليبرو؟
    Hiç bir biçimde, ismimi kullanmayacaksınız ve kaynaklarınızı açıklamayacaksınız. Open Subtitles لا يمكنك تحت اي ظروف ان تستخدم اسمي او ان تكشف اين وكيف حصلت علي المعلومات
    Hiçbir koşulda ve hiçbir şekilde birbirinize gerçek isimlerinizi söylemeyeceksiniz. Open Subtitles بدون أية ظروف لانريد أي واحد منكم أن يعامل الآخر بأسمائكم الدينية
    Eğer insanlar bu iş koşullarını katlanmaz bulur ise, ayrılmakta özgürler. Open Subtitles ان وجد الناس ظروف العمل هذه لا تحتمل فهم أحرار ليغادروا
    uygun koşullar altında daha çok tahribat yaratmanın kısa yoludur. TED في ظروف ملائمة، إنه طريق قصير نحو المزيد من الدمار.
    Birçok grup depresyon, şizofreni ve bipolar gibi durumları ve uyku bozukluğu açısından neler olduğunu araştırıyorlar. TED الكثير من المجموعات، العديد منهم يدرسون ظروف مثل الاكتئاب، والفصام والاضطراب الوجداني، وما يحدث من حيث اضطراب النوم.
    İyiyim, İskoçya'daki hava durumunu bilirsin. Open Subtitles حسنا , لقد اعتدنا على هكذا ظروف في اسكتلندا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد