ويكيبيديا

    "عادة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • genellikle
        
    • alışkanlığı
        
    • normal
        
    • hep
        
    • her
        
    • normalde
        
    • genelde
        
    • Aslında
        
    • geleneği
        
    • pek
        
    • gibi
        
    • çok
        
    • çoğu
        
    • sık
        
    • tipik
        
    Aslında bu sevimsiz ve genellikle iyi haberler içermeyen başlığın, konferansın konusuna pek de uygun düşmeyen bir yanı var. TED صحيح ان هذه ليست بمواضيع مُفرحة ولا هي بمواضيع قد ينتج عنها اخباراً جيدة والتي عادة يفوح هذا المنتدى بها
    Yoluna çıkan insanları katletme alışkanlığı bariz olan uyuşturucu satıcısı. Open Subtitles تاجر مخدّرات له عادة جليّة بقتل الأشخاص الذين يعترضون طريقه
    Tamam. genellikle yarısında azını hatırlıyoruz, ki bu normal. Çeşitlilik olacak. TED حسنا, عادة ننتهي بأقل من النصف, وهذا طبيعي. سيكون هناك مدى
    - Beğen ya da beğenme ne yapacağımızı hep o söylerdi. Open Subtitles أعجبكم الأمر أو لا هو عادة يقول لنا ما علينا فعله
    Siz de evde oyun hamuru yapmayı denedinizse, her evde bulunan malzemeyle yapılan bu tarifler hepinize gayet tanıdık gelecektir. TED وهذه الوصفات معروفة لكل من حاول ان يصنع صلصال لعب في المنزل انه مكونات اساسية يملكها عادة الفرد في مطبخه
    normalde hava emiyor ancak su yutarsa suyun direncini hissediyor. TED إنه يسحب الهواء عادة ولكين حين يبلع الماء يشعر بمقاومته
    Ancak politik Pan-Afrikanizm genelde siyasi elit tabakanın oluşturduğu bir topluluk. TED و لكن الأمة الأفريقية السياسية هي عادة الوحدة الأفريقية للنخبة السياسية.
    Ve genellikle izin istemezler; hemen harekete geçerler, diğer Google çalışanları onlara katılırlar ve bu hareket büyür de büyür. TED و عادة لا يستأذنون أحداً. إنهم يتقدمون و يفعلون، و ينضم إليهم جوجلييون آخرون ، ويصبح الأمر أكبر و أكبر.
    genellikle atölyemde çalışmayı severim, fakat yağmur yağdığında ve garaj yolu bir ırmağa dönüştüğünde işte o zaman buna bayılırım. TED انا عادة احب العمل في متجري لكن عندما تبدء الامطار بالهطول و تتحول الطرقات الى انهار فانني بالفعل احب ذلك
    Ama genellikle açığa çıkmayan şey... ...paravan şirketlerin, yoksul ülkelerden... ...büyük miktarlarda parayı, dönüşümsel büyük miktarlarda parayı... ...çalmak için nasıl kullanıldıkları. TED ولكن ما لا يأتي عادة للضوء كيف تستخدم شركات شل لسرقة مبالغ ضخمة من المال، تحويلي مبالغ من المال، من البلدان الفقيرة.
    Pis bir alışkanlığı örtbas etmek için uyuşturucu satıcılarına para ödüyorsun. Open Subtitles ترشين مروجي مخدرات لتغطين على عادة قذرة. حسنا, كلنا لدينا أسرار.
    Dünyanın başka bir yerinden gelmesi, farklı bir türden olması ya da şu endişe verici marmelat alışkanlığı hiç sorun değil. Open Subtitles لا يهم إذ أتى من الطرف الآخر للعالم أو أنه كائن من نوع مختلف أو أن لديه عادة مقلقة مع المربى
    Ve normal olarak bir şekilde yuvarlanıyor, ama dik olduğu durumda, bu şekilde görünüyor. TED عادة ما يكون هذا الانبوب ملتفاً ولكن قد تطور ليبدو بهذه الشاكلة هذا ما تبدو عليه
    normal olarak klasik kur sürecinde biz de aynı böyle yaparız. TED و هذا ما علي القيام به عادة في مرحلة التودد.
    Hani insanlar hep, elini hızla giden trenin önüne uzatmamalısın der ya? Open Subtitles ألا يقول الناس عادة لا ينبغي أن تضع يدك أمام قطار سريع؟
    her folikül bir yumurta içerir. Ortalama olarak sadece bir folikül tamamıyla olgunlaşabilir. TED يحوي كل جريب بويضة واحدة و عادة سيصبح جريب واحد ناضجاً بشكل كامل
    normalde bunlar olduğunda, para toplanması için uluslararası çağrıda bulunulur. TED عادة عند حدوث ذلك ينتظرون منظمة الإغاثة العالمية لجمع المال
    İllüstrasyonları genelde metin kadar zengin olan ikinci bir hikâye anlatırdı. TED عادة ما تحكي رسومهم التوضيحية قصة ثانية غنية مثل النص نفسه.
    normalde gösterdiğin özeni göstersen Aslında hiç zamanı almazdı, ne de olsa beceremiyordun. Open Subtitles لن تأخذ منك أي وقت لو نصبت اهتمامك على الأشياء التي تفعلينها عادة
    Kafiri geleneği. Open Subtitles الرجل الآخر يجب يدفع ست أبقار , عادة كافيرى
    Ve bildiğiniz gibi, ses olmayınca satış da doğal olarak olmuyordu. TED وكما تعلمون في حال عدم وجود الصوت البيع لا يتم عادة
    her ne kadar canlı insanlarla pek işi olmasada, çok yetenekli bir doktordur. Open Subtitles على الرغم من أنه عادة لا يفحص الأشخاص الأحياء ، إنه طبيب مُتمكن
    çoğu kez en ucuz ürünleri almak zorundasınız. TED فهم عادة مضطرون لان يشتروا ارخص المنتجات
    Oralara çok sık uğrar, aksi halde 18:30 gibi burada olur. Open Subtitles عادة يتمشى هناك. عدا ذلك سيكون في المنزل في 6: 30.
    tipik olarak korkunç ya da vahşi olaylara tanık olmuş kişiler. Open Subtitles عادة هم أناس شهدوا أحداث مرّوعة أو وحشية. كرد فعل الجنود

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد