ويكيبيديا

    "عبئ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yük
        
    • yükü
        
    • doldur
        
    • yüktü
        
    • külfet
        
    • yükünden
        
    • yükümüzü
        
    Ayrıca bundan sonrasıyla ilgili bir şey daha diyeceğim. Sırtınıza yük olmaya son. Open Subtitles و أيضاً أريد أن أقول ذلك ، لن أكون عليكم عبئ بعد الآن
    60larda ve 70lerde halk’ı bir yük olarak görüyorduk. TED في الستينيات و السبعينيات كنا ننظر للشعب على انه عبئ
    Üstündeki yük kalkmış olarak gidebilirsin. Open Subtitles الأن تستطيعى الرحيل بدون ان تتحملى اى عبئ
    Ve sen ve benim aramızdaki ilişkiyi korumak için bu yükü almak istedi. Open Subtitles وكان مُتقبلًا للرِضِيَ عبئ حِماية العلاقة بيني وبينك
    Ön sıra, silah doldur! Open Subtitles الخط الامامي عبئ السلاح
    Ama bu bir ara kurtulmak isteyeceğin bir yüktü. Open Subtitles ولكنه عبئ يجب أن ترمي به بعض الأحيان
    Onun, senin için bir külfet olduğunu hiç düşündün mü? Open Subtitles هل كنت تعتقدين انها عبئ عليك ؟
    Ayrıca dünyevi bedeninin yükünden kurtuluyorsun. Open Subtitles و أيضاً سوف تكون متحرراً من عبئ جسدك الأرضي
    Bu, iş yükümüzü etkilemeye başladı. Open Subtitles إنها بداية عبئ العمل لدينـا.
    Kendini bir yük gibi görmek istememesi aklına gelmiyor mu hiç? Open Subtitles هل خطر لك من قبل انها لا تريد أن تشعر وكأنها عبئ ؟
    Bakın, Bunun inanılmaz bir yük olduğunu biliyorum, ama aslında bayağı iyi bir adam. Open Subtitles انا اعرف ان هذا عبئ ثقيل لكنه فعلا رجل جيد
    Hafta sonları nasıl büyük bir yük olduğumu söyleyip duruyorsun. Open Subtitles تعلمين كيف تخبرينني دوما كم أنا عبئ كبير في العطل الاسبوعية؟
    Onlara yük olmak istemedim. Open Subtitles اني لا اريد ان اشكل عبئ على ماما
    Bu kadar sık haklı çıkmak çok ağır bir yük. Open Subtitles إنه عبئ حقيقي أن يكون صحيح معظم الأحيان
    - Babanızın metresi bu kadar kıymetliyken, benim bu kadar büyük bir yük olduğumu bilmiyordum. Open Subtitles - لم يكن لديّ فكرة أنني عبئ هكذا , -بينما عشيقة والدكم كانت ممتازة
    Bu bebeğin içinde yola yük olacağım artık. Open Subtitles حسنا بهذه العزيزة أنا عبئ على الطريق
    Tek bir maçta bile yenilirsem ailemin sırtındaki en büyük yük olurum. Open Subtitles "إن خسرت مباراة واحدة، فسأبيت أثقل عبئ على أسرتي"
    Bak, sırtında dünyanın yükü var. Open Subtitles أنظر ، اذا انت أصبحتَ تحمل عبئ العالمِ
    - Evet. İş yükü, tabii. Open Subtitles نعم،إنه عبئ بالفعل
    Ön sıra, silah doldur! Open Subtitles الخط الامامي عبئ السلاح
    Şu formu doldur lütfen. Open Subtitles عبئ هذه الاستمارة وحسب
    Ama bu bir ara kurtulmak isteyeceğin bir yüktü. Open Subtitles ولكنه عبئ يجب أن ترمي به بعض الأحيان
    Güzellik bir külfet değilmiş gibi davranalım. Open Subtitles لا نتظاهر بأن الجمال عبئ على صاحبه
    Madem hepinizi özgürlükle bu kadar ilgilisiniz kendiniz işçim olma yükünden azat edilmiş sayabilirsiniz. Open Subtitles بما أنّ الجميع يكترث لأمر الحرّية، يمكنك أن تعتبر نفسك حرّاً من عبئ عملي.
    Bu, iş yükümüzü etkilemeye başladı. Open Subtitles إنها بداية عبئ العمل لدينـا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد