ويكيبيديا

    "عشوائي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • rastgele
        
    • rasgele
        
    • sıradan
        
    • gelişigüzel
        
    • tesadüf
        
    • tesadüfi
        
    • Öylesine
        
    • rastlantı
        
    • herhangi
        
    • gelişi güzel
        
    Bir şeyler ters gittiğinde, zaman zaman rastgele ...kontroller için bizi gönderirler. Open Subtitles إنهم يرسلوننا من أجل تفتيش عشوائي أحيانا عندما يكون هناك خطأ ما
    Ömrünü rastgele kurbanları öldürerek geçirdi, sonra birden Spicer'ın peşine düştü. Open Subtitles هو امضى حياتى يقتل بشكل عشوائي ثم فجاة يتجه الى سبايسر
    Panzehiri bulana kadar buradaki sıvı ve tozları rastgele karıştıracağım. Open Subtitles سأقوم بخلط السوائل والمساحيق بشكل عشوائي حتى نحصل على العلاج
    Kimileri yaşar kimileri ölür- her şey rasgele gibi değil mi? Open Subtitles لكل من عاشوا أو ماتوا يبدو انه عشوائي أليس كذلك ؟
    Ama o işi İnsan Kaynakları'ndan sıradan bir adama verdi. Open Subtitles تقدم عملها إلى رجل ما شخص عشوائي من الموارد البشرية
    Bir online eş arama sitesi bizi rastgele birbirimizle eşleştirmişti. Open Subtitles موقع مواعدة غرامية على الأنترنت بشكل عشوائي حصل بيننا تطابق
    rastgele bir atış mıydı yoksa birisi onları nişan mı almıştı? Open Subtitles لكن هل كان اطلاق نار عشوائي أم كان شخص ما يقصدهما؟
    Yani bir adam rastgele atanmışsa onu tanıyor olamazsın, doğru muyum? Open Subtitles أعني ما الفائدة أن يعينوا لك شريكا في الغرفة بشكل عشوائي
    - rastgele bir hedef değildim. Piyano teli. Adam profesyonel. Open Subtitles لم يكن شخص عشوائي إنه سلك بيانو ,هذا الرجل مُحترف
    Belki, rastgele sandıklarımız gerçekleşmek üzere bir bilgisayar tarafından programlandı. Open Subtitles رُبما أن ما يبدو عشوائي .قد تمَّ برمجة حدوثه مُسبقاً
    Uzak bir yerdeki aynı soyada sahip, yaşlı, rastgele bir adamı öldürdü. Open Subtitles فقد قتل رجلك شخصاً مسناً بشكل عشوائي في منطقة تحتوي أغصان كثيرة
    Saniyede bir milyar rastgele sayı üretmek için kuantum etkisini ölçüyor. TED يقيس التأثيرات الكمية ليصدر مليار رقم عشوائي في الثانية.
    Böylece, rastgele genleri değiştirmeye ... ... uzun ömürlü hayvanları aramaya başladık. TED بدأنا في تغيير الجينات بشكل عشوائي بحثاً عن حيوانات طويلة العمر
    Benzer tekniği rastgele dizilmiş 4,140 rakamın sıralamasını yarım saat içinde hatasız ezberlemek için kullanmıştı. hatasız ezberlemek için kullanmıştı. TED استخدم تقنية شبيهة لحفظ الترتيب الدقيق لـ 4140 رقم ثنائي عشوائي في نصف ساعة
    Kalabalığın içinde rasgele bir cinayet gibi duruyor, aslında dikkatle planlanmış bir cinayet. Open Subtitles ما يبدوا أنه قتل عشوائي بالزحام هو عبارة عن قتل مخطط له بعناية
    Noktaların rasgele desenine benziyorlardı, ama değillerdi. TED هذه تبدو كشكل عشوائي من النقاط لكنها ليست كذلك.
    Görevli adli tıp uzmanı, bıçaklama izlerinin sıradan olduğuna karar vermiş. Open Subtitles أسخلص الطبيب ، أن الجروح التي أصيبت بها من قطع عشوائي
    sıradan bir sayının test edilmesi çok daha zordur. TED عدد فردي عشوائي يتطلب الكثير من الجهد لاختباره.
    Siz sadece gelişigüzel harfler hayal edin. TED ولكن تخيلوا انه مجرد خليط عشوائي من الحروف حقا.
    Bu tesadüf karşılaşmanın hayatımda çok büyük bir etkisi oldu. Open Subtitles اذا لقاء عشوائي كان له هذا التأثير الضخم. على حياتي.
    Araştırmamızın görünmezlikle bir ilgisi yoktu. Bu tesadüfi bir reaksiyondu. Open Subtitles بحثنا ليس له علاقة بالخفاء هذا كان ردّ فعل عشوائي.
    Barda bulduğun Öylesine bir adam da olabilirim. Open Subtitles قد أكون مجرد رَجٌل إلتقطتهِ بشكل عشوائي من حانة
    onun için orda olması rastlantı değildi. Open Subtitles لذلك هو لن يكون هناك بشكل عشوائي
    Zira, Ekim ayının bu ilk Cumartesi günü Jean-Jacques herhangi bir yere gitmiyor. Open Subtitles في هذا السبت الأول من أكتوبر، لن يتجه جان جاك إلى مكان عشوائي.
    Sen adi, gelişi güzel, hilekar, yüzeysel, şehvet düşkünü birisin. Open Subtitles أنت عشوائي فاسد، الشهواني الضحل المخادع.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد