Aklını kaçırdın derdim ama son 20 yıldır hep öylesin. | Open Subtitles | سوف تفقد عقلك ولكنك كنت هناك طوال مدة 20 سنه |
Mümkün olduğu kadar Aklını çalıştır, onun sadece bir alıştırma olduğunu bilerek. | Open Subtitles | مرن عقلك البشري بأعمق درجة ممكنة حيث أنك تعالم أنه مجرد تمرين |
Devamlı aktivasyon teorisine göre rüyalar, beynin düzgün çalışabilmesi için sürekli hafızayı pekiştirip uzun süreli hafızalar oluşturma ihtiyacından doğar. | TED | نظرية التفعيل المستمر تعتقد أن أحلامك نتائج من احتياج عقلك لتعزيز وخلق الذكريات لمدة طويلة باستمرار لكي يعمل بشكل صحيح |
Allah'ın yarattığı ot, ilahi bir şey, seni yükseltip, zihnini açan, | Open Subtitles | إنه مخلوق بواسط الرب لذالك إنه روحي يهذبك ، يفتح عقلك |
- Güle güle, anne. Merak etme. - Kafanı kullanmayı unutma. | Open Subtitles | ـ إلـى اللقاء ، لا تقلق ـ تذكر دائماً إستخدام عقلك |
aklın karışmış ve kalbin kararsızsa yolu açıkça göreceğin yere başa geri dönmelisin. | Open Subtitles | إذا عقلك قلق فقلبك مضطرب فالرجوع للبداية تمكننا من رؤية الأمور بشكل أفضل |
Kafayı yemiş olmalısın. Ben o çatıyı barikat falan yapmıyorum. | Open Subtitles | لابد أنك فقدت عقلك لن أحصن نفسي في سطح لعين |
Ve bu katilin eserleriyle yüzleştiğinde Zihnin kaçmak istedi ve zaman boşluğu yaşadın. | Open Subtitles | وعندما واجهت إنجازات ذلك القاتل شعر عقلك بحاجة ماسة للهروب وفقدت الإحساس بالزمن |
Aklını kaçırdın derdim ama son 20 yıldır hep öylesin. | Open Subtitles | يبدو أنك فقدت عقلك و لكنك هكذا منذ 20 عاما |
Varoş olduğumu sanırsın, ama iki dakikada değişip Aklını alırım. | Open Subtitles | تظن أني فتى عصابة ثم ينقلبُ حالي وذلك يشوّش عقلك |
Sıradan adamlardan yüksekte olacaksın o cin Aklını yakınımda tutmalıyım. | Open Subtitles | مرتقياً عالياً فوق الرجال الوضعاء عقلك المخادع يجب أن يكافأ |
Sen idare edebilesin diye ben her türlü destek olurum özellikle de ikinizin yaşadıklarından sonra ama sen Aklını kaçırmadın sonuçta. | Open Subtitles | انظروا، أنا كل لكل ما عليك فعله للحصول عليها، خصوصا لك اثنين، مع ما ذهبت من خلال، ولكنك لم تفقد عقلك. |
Hapis günlerinde hayatta kalmanın tek yolu Aklını güzel şeylere yormak olacaktır. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للإستفادة من فترة سجنك هي إستخدام عقلك في شيء مفيد |
Bunun tek mantıklı açıklaması burdaki yalnızlık yüzünden Aklını oynattığın. | Open Subtitles | التفسير الوحيد المهذب أن الوحدة أثرت علي عقلك |
beynin kendine güvenli ol diyecektir ama kafandaki sese kulak asma. | Open Subtitles | عقلك سيوحي لك أن تكون خجولاً لكن تجاهل صوت رأسك فحسب |
zihnini özgür kılabilmek için önce ayaklarını özgür kılmalısın, Lyn. | Open Subtitles | يجب أن تحرر قدمك قبل أن تحرر عقلك أثناء الرقص |
Kafanı bu yalanlarla dolduran kişi, o iri Atrian mı? | Open Subtitles | هل ذلك الاتيري الضخم ملئ عقلك بكل هذه الأكاذيب ؟ |
aklın karışmış ve kalbin kararsızsa yolu açıkça göreceğin yere başa geri dönmelisin. | Open Subtitles | إذا عقلك قلق فقلبك مضطرب فالرجوع للبداية تمكننا من رؤية الأمور بشكل أفضل |
Eğer Cece'ye sarılıp öperek ona neler yaptırdığımı bilsen Kafayı yerdin. | Open Subtitles | سيذوب عقلك إذا عرفت ما أفعله عندما أحتضن و أقبل سيسي |
Ölüm anında Zihnin, hayatta kalmak için biraz daha bastırır. | Open Subtitles | وجوههم. عندما تواجة لحظات الموت، فأن عقلك يشجعك على النجاة |
O yüzden başın sıkışırsa yüreğinin sesine kulak ver... beyninin değil. | Open Subtitles | لذلك فيجب عليك ان تثق فى قلبك 000 وليس فى عقلك |
Annem hep şöyle derdi, uyanık olmalısın, aklından geçen ile bedeninin farkında olmalısın. | TED | لطالما اخبرتني امي ينبغي أن تكوني يقظة، تعرفي مالذي يدور في عقلك وجسدك |
kafanda onu bir canavara çevirdin çünkü kaybetmenin acısına katlanamadın. | Open Subtitles | جعلتِه وحشًا في عقلك لأنّك عجزت عن تحمّل حزن خسارته. |
Söyle bakalım Lyman. Beynini duvara sıvamak hata mı olur? | Open Subtitles | قل لي إذا كان خطأ لتفجير عقلك ضد الجدار، ليمان. |
sadece senin kafanın içinde varolduğumu düşünüyorsun. Bu görüşü anlayabilirim. | Open Subtitles | انت تعتقد اننى غير موجود سوى في عقلك انت فقط |
Ama aklında başka bir şey var, yoksa Clara'ya yetkiyi ona verdiğini söylerdin. | Open Subtitles | لكن لديك شيء آخر في عقلك وإلا كنت ستخبر كلارا بأنها هي المسؤولة |
Boğazında takılı kalan, beynine kanın gitmesine engel olan, kulaklarında çınlayıp duran soru. | Open Subtitles | يدفع الدم إلى عقلك يدق فى اذنك مراراً وتكراراً |
Gölün altında yaptığın şey senin yapına öylesine aykırıydı ki bu olay zihninin ve beyninin birbiriyle savaşmasına sebep oldu. | Open Subtitles | ما فعلته عند تلك البحيرة ، كان متناقضاً مع صورتك لنفسك و الآن أنت في حرب مع عقلك و جسدك |