ويكيبيديا

    "فارس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şövalye
        
    • Şövalyesi
        
    • Faris
        
    • Ferris
        
    • Pers
        
    • süvari
        
    • Atlısı
        
    • Silahşor
        
    • jokey
        
    • Süvarisi
        
    • Knight
        
    • silahşör
        
    • şövalyeye
        
    • İran
        
    • Atlı
        
    Midesi tamamen bakkal markası makarna ve peynirle ve parçalara ayrılmış Viyana sosisiyle dolu Kara şövalye'yi hesaba katmıyorlar. TED لا أنصحهم بأن يأمنوا جانب فارس الظلام، مع معدة مليئة بالمعكرونة والجبن من انتاج متجر البقالة ونقانق فيينا المقطعة.
    şövalye kelimesini görüp de "şevalyö" diye okursan iyi bir El olamazsın. Open Subtitles لن تكون مُساعد ملك جيد إن كنت تنطق كلمة فارس بشكل خطأ.
    Yüksek Kurulun Şövalyesi, şahıs olarak kralın haklarına, karşı gelme ve krallığın şerefine leke sürmekle suçlanmaktadır. Open Subtitles و لانسلوت ، فارس المجلس الأعلى متهمان فى شخصيهما و الأشتراك بينهما بجلب العار على المملكة و انتهاك حقوق الملك القانونية
    El Soldat'ın sağ kolu olan Faris Refik adında bir mahkum varmış. Open Subtitles كان هنالك سجين فارس رفيق اليد اليمنى للسولدات
    - Bilmukabele, Andy. - Ajan Murray, Elçi Ferris. Open Subtitles شكراً (آندي) ، سررت برؤيتك العميل (موري) ، السفير (فارس)
    Hindistan'ın kristali ya da Pers'in halısından çok daha nadide. Open Subtitles أنها أكثر شئ نادر من بلؤرة الهند او سجادة فارس
    20,000 şövalye burada 100,000 adam şu tepelerde ve tüm halk arkalarında. Open Subtitles . يوجد 20,000 فارس هنا منهم 100,000 رجل على تلك التلال وشعب بأكمله وراءها.
    Bütün Kastilya'da Rodrigo'ya karşı hayatını riske atacak tek bir şövalye yok. Open Subtitles لن يغامر أى فارس فى قشتاة بحياته فى الحرب ضد رودريجو
    Yılbaşına kadar senden bir şövalye yaratmalıyız ne diyorsun? Open Subtitles وعندها سوف تكون فارس على الكريسماس وملك على إنجلترا ماذا سوف تقول؟
    Columb'un Şovalyelerindeki büyük şövalye gibi biri ve dışarı sadece oyun oynamaya çıkıyor. Open Subtitles أنه فارس مهم في فرسان كولومبوس ولا يذهب الا للعب الـ فارو
    O zaman, şövalye olarak sana merhamet edebilirim. Open Subtitles حينها, من فارس الى فارس, استطيع ان اعرض عليك الرحمة
    Yüksek Kurulun Şövalyesi, şahıs olarak kralın haklarına, karşı gelme ve krallığın şerefine leke sürmekle suçlanmaktadır. Open Subtitles أميرة ليونيس ملكة كاميلوت و لانسيلوت فارس المجلس الأعلى متهمان بشخصهما و بالتواطؤ
    Yuvarlak Masa Şövalyesi olduğun için seni cezalandıramayız. Open Subtitles لأنك فارس من فرسان المستديرة لا استطيع معاقبتك
    - Faris bize, Egan'ın kanıtları başka birilerine daha verdiğini söyledi. Open Subtitles لقد قال فارس أن إيغان أعطاه الدليل وكدلك إلى عدة مصادر أخرى
    - Faris bize, Egan'ın kanıtları başka birilerine daha verdiğini söyledi. Open Subtitles لقد قال فارس أن إيغان أعطاه الدليل وكدلك إلى عدة مصادر أخرى
    Bay Ferris ne kadar zaman Amman'da kalacaksınız? Open Subtitles إذن يا سيد (فارس)، إلى متى ستبقى في (عمّان)؟
    Pers bahçeleri tarihimiz boyunca hep özel bir yere sahip olmuştur. Open Subtitles الحدائق دائما ماكان لها مكانة خاصة في بلاد فارس طوال تاريخنا
    Ve siz, sırf kasabanın etrafında dolaşan başsız... bir süvari söylentisi duydunuz diye, tüm bu olanları şaka mı sandınız? Open Subtitles وأنت تتصورون أنه، لمجرد سماعكم لإشاعة ما، بشان فارس مبتور الرأس، يتجول في أرجاء البلدة، أهذه مجرد مزحة كبيرة برمّتها؟
    200 yıl sonra, sonunda Araf'tan çıkmayı başarmıştı ama Ölüm Atlısı onu yakaladı. Open Subtitles بعد 200 عاماً هي أخيراً خرجت من البرزخ لتكون معتقلة لدى فارس الموت
    O üniformayı giymiyorum ama bir Silahşor'un yüreğine sahibim. Open Subtitles ربما لا أرتدي السترة ، ولكن انا اؤمن انه عندي قلب فارس
    Bilmem ki, jokey olmak için hala fazla uzun görünüyorsun. Open Subtitles أنا لا أعرف. أنت تبدو أطول من أن تكون فارس
    Sen Ejderha Süvarisi olmayı unutmuşsun. Open Subtitles إذا كنت تعلم ماذا يعني أن تكون فارس التنين
    Knight'ın giriş kaydı 3:00'ü gösteriyor, yani gelmiş ancak kimse onu görmemiş. Open Subtitles قالت بطاقة لكمة فارس انه وقع في في 03: 00، لذلك فلا بد أنه كان في ولكن قد شهد له أحد.
    Şimdi silahşör olunacak zaman değil. Veya bir silahşör çocuğu. Open Subtitles ليس الوقت الأفضل لتكون فارس الأن أو فارس طفل
    - Neden konuşmalarına dikkat etsinki saygısız bir şövalyeye karşısında ? Open Subtitles لما يتوجب عليها أن تحذر ماتقول مع فارس غير أنيق ؟
    Önce Hindistan'a yayıldı... sonra doğuya, Çin'e doğru ilerledi... ardından batıya, Afganistan ve İran'a yöneldi. Open Subtitles اولا انتقلت الى الهندستان ثم تحركت شرقا الى الصين ثم اتجهت غربا الى افغانستان و فارس
    Beklediği beyaz Atlı prens bir gün gelip onu götüreceğine inanıyor. Open Subtitles انها تؤمن بأن فارس احلامها سيأتي و يحملها بعيدا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد