Bir Sierra kaçırmış. Şoförün kafasına bir kurşun sıkmış. 50. otoyolda gidiyormuş. | Open Subtitles | اختطف سيارة سييرا، وضع رصاصة في رأس السائق، اتجه إلى المسار 50 |
Bu sikiğin kafasına bir kurşun sıkacağım ve yolumuza devam edeceğiz, tamam mı? | Open Subtitles | الأن سوف أضع رصاصة في رأس ذلك الحقير ومن ثم سنتابع, حسناً ؟ |
Eğer hoşlanmayacağım bir şey görürsem arkadaşınızın kafasında bir delik açarım. | Open Subtitles | إذا رأيت أي شي لا يعجبني سأضع رصاصة في رأس صديقتك |
Beynin, Bruno’nun kafasında yeni bir his yaratmasının nedeni budur. | TED | ولهذا السبب يولد الدماغ شعورًا جديدًا في رأس برونو. |
İlk tanıştığımızda Vasco'nun kafasındaki boşluk daha da büyüktü. | Open Subtitles | عندما التقينا أول مرة , الفتحة في رأس فاسكو كانت أعمق من ذلك |
Fakat kocanızın başında düşmenin etkisiyle oluşan bazı zedelenmeler vardı. | Open Subtitles | لكن كانت هناك بعض الرضوض في رأس زوجك من اثر السقطة |
Hernandez'de olduğu gibi Long'un kafasına da mı sıkacaksın? | Open Subtitles | أستضع رصاصة في رأس لونغ كما فعلت لهيرنانديز؟ |
Evet, planım bu. Şu anda kızının kafasına bir kurşun sıkmayacağımı ne biliyorsun? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك متأكداً أنني لن أضع رصاصة في رأس إبنتك الآن؟ |
Gelmek için çok korkuyorsan veya yanında birileri ile gelirsen... Küçük arkadaşının kafasına bir kurşun sıkarım. | Open Subtitles | إاذا كنت جباناً ولم تأتي، أو إذا أحضرت أي شخص معك سأضع رصاصة في رأس صديقك الصغير |
İstersen evinize uğrayıp kocanın kafasına bir buz kıracağı saplarım ve çocuklarını buraya getirip, sen sonunda atlamaya karar verene kadar teker teker aşağıya atarım. | Open Subtitles | إن أردتِ فبوسعي التعريج على المنزل وأغرز معول ثلج في رأس زوجكِ وأجلب طفليكِ وألقي بهما كلّ على حدة حتّى تقرّري القفز |
Bize bombanın yerini söyle yoksa küçük sevimli kız arkadaşının kafasına bir kurşun sıkarız. | Open Subtitles | ستخبرنا بموقع القنبلة أو سنضع رصاصة في رأس صديقتك الجميلة الصغير |
Benim gibi bir adama hepimizin kafasına bir kurşun sıkması emredilir. | Open Subtitles | سوف يأمرون شخصاً مثلي لكي يضع رصاصة في رأس كل واحد منكم |
Hey, dangalak, Ablanın oğlunun futbol oynayışını izliyorum. Eğer beni aramazsan ya da olduğun yerden ayrılırsan, kafasına bir kurşun sıkacağım. | Open Subtitles | أيُها الوغد ، سأضع رُصاصة في رأس هذا الطفل . إن لم تجلب لي البضاعة |
O güya sadece Çayır Köpeği'nin kafasında olacaktı. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تكون فقط في رأس كلب المراعى |
Bütün bu fikirlerin zaten Monica'nın kafasında olduğunun farkındasındır. | Open Subtitles | انت تدرك ان هذه الافكار موجودة في رأس مونيكا؟ |
Yani, bu adamın kafasında bir mermiyle dünyanın daha iyi şartlar altında olacağına inanmıyorsam... | Open Subtitles | اذا لم أكن أعرف أن العالم سيكون جيداً برصاصه في رأس هذا الرجل |
Sizi temin edebilirim, Scofield'ın kafasındaki her şeyi bilmemiz an meselesi. | Open Subtitles | أعدك بأنها مسألة وقت فقط قبل أن نعرف كل شيء موجود في رأس سكوفيلد |
Caroline'ın kafasındaki kapsülden bahsediyorsan çıkardık. | Open Subtitles | إذا كنت تتحدث عن الأنبوب في رأس كارولين فقد أزلناه |
Hey, kafasındaki yaralar kaza sonucu değilmiş. | Open Subtitles | يا، جرح في رأس ما كَانَ عرضيَ. الدمّ الجذبي على القميصِ |
İyi olsa iyi olur. Çünkü O'Neil, başında silahla adama test ettirecek. | Open Subtitles | حسنا، من الافضل أن تكون جيدة لأن أونيل سيفحصها وبمسدس في رأس رجلك |
Yıl başında ailesiyle tanışmayı düşünüyordum. | Open Subtitles | أتعرفين، كان يجب أن أقابل .والديها في رأس السنة |
Lewis soygunu gerçekleştirebilmek için öz oğlunun kafasına da mı bomba koymuş? | Open Subtitles | أتظن أن (لويس) وضع قنبلة في رأس ابنه ليجبره على مساعدته في السرقة؟ |
Asıl doğru karar bu iki kurşunu Ward'un kafasına sıkmak olurdu. | Open Subtitles | القرار الصائب كان أن أضع إثنين من هذه في رأس (وارد). |