Alva Şehri'nde bir Cadılar Bayramı kostüm geçidi var. | Open Subtitles | اليوم في مدينة اوربا سيكون هناك استعراض بملابس عيد الهالوين |
New York City'de, tekerlekli sandalyede olduğunuz için sizi almayı reddeden bir otobüsü durdurmak için kaç insan gerekir? | TED | كم عدد الأشخاص القادرين على إيقاف حافلة في مدينة نيويورك حينما يرفضون أن تدخلوا الحافلة لأنكم على كرسي متحرك؟ |
Biz çok liberal bir şehirde yaşadık ve babam Demokrat Parti'de bir politikacıydı. | TED | كنا نعيش في مدينة ليبرالية جدًا و كان والدي سياسيًا تابعًا للحزب الديمقراطي. |
1835'te James Gordon Bennet ilk yüksek tirajlı gazeteyi New York şehrinde kurdu. | TED | عام 1835، أسس جيمس غوردون بيننت أول صحيفة واسعة الإنتشار في مدينة نيويورك. |
Bir şehir kasabasında, saygın bir dişçinin karısı olsa bile. | Open Subtitles | حتى و إن كانت زوجة لطبيب أسنان في مدينة ريفية |
Çelik Şehri'ndeki Heart logosunu gördün mü? Ne olmuş ki? | Open Subtitles | يمكنك التقاط هذا القلب الشعار مرة أخرى في مدينة الصلب؟ |
Bu bir umut mesajı daha iyi bir yarın için, ve tam burada başlıyor, Vaat Şehri'nde. | Open Subtitles | رسالة الأمل هذه رهان الغد وستبدأ هنا في مدينة الوعد |
Vaat Şehri'nde yaşayan herkes adına bir açıklama yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد إعطاء تصريح نيابةً عن كل شخص يعيش في مدينة الوعد |
New York'ta yaşıyor ama o batılı bir sanatçı olmaya çalışmıyor. | TED | تعيش في مدينة نيويورك، لكنها لا تحاول أن تكون فنانة غربية. |
Yolculuğumun beni şu anda getirdiği New York City'de berberlerle deneyimimiz farklı olmadı. | TED | وكانت تجربتنا مع الحلاقين في مدينة نيويورك لا تختلف، حيث قادتني رحلتي حالياً. |
Sadece Guatemala City'de 400'ün üzerinde işyeri ve okul kapılarına kilit vurdu. | TED | في مدينة جواتيمالا فقط أكثر من أربعمائة مكان عمل ومدرسة أغلقوا أبوابهم. |
Bir şehirde yaklaşık yirmi beş yıl boyunca polis memurluğu yaptım. | TED | أنا أعمل كضابطة شرطة في مدينة حضرية منذ حوالي 25 سنة. |
Bu işi kuzeyde duvarlarla kuşatılmış nehir kıyısında bir şehirde buldu. | Open Subtitles | ،وعثر عليها في الشمال في مدينة محاطة بالأسوار على ضفاف نهر |
Dünyanın bu üzücü, başarısız tarihinin en büyük müzik şehrinde. | Open Subtitles | في مدينة الموسيقى الأعرق في التاريخ المحزن البائس لهذا الكوكب |
Mar del Plata dışında ufak bir sahil kasabasında arkadaşlarım var İtalyan. | Open Subtitles | لدي أصدقاء في مدينة الشاطئ الصغير خارج مار دي بلاتا أصدقاء أيطاليون |
Ve Kamboçya'daki en havalı ikinci el araba satıcısı olacağım. | Open Subtitles | وسأغدو تاجر سيارات مُستعملة رائع هنا في مدينة سايم ريب |
New York şehir parkında onlardan üç tane kadar var, | TED | وهناك حوالي ثلاثة منهم على كل حديقة في مدينة نيويورك. |
Son zamanlarda "Makina", şehirdeki gerçek siyasete dahil olmaya da başladı. Yeni mezun, genç ,iş odaklı bir eski bir "Makina" üyesinin Tuscaloosa şehri okul yönetim kuruluna seçilmesi işini organize ettiler. | TED | حسنا الآن، مؤخرا، بدأت ذ ماشين في الانخراط في السياسات الحقيقية للمدينة، وقد هندسوا انتخاب أحد أعضاء ذ ماشين السابقين، وهو خريج جديد، شاب موال لهم في مجلس التعليم في مدينة توسكالوسا. |
Abu Dabi'deki Masdar şehrinde sürücüsüz birbiriyle haberleşebilen elektrikli araçlar kullanılıyor, ve bu araçlar şehrin sokaklarında yer altında gidiyorlar. | TED | في مدينة مصدر في ابوظبي يستخدمون مركبات بدون سائقين يمكنها التواصل مع بعضها البعض وتتجول تحت شوارع المدينة |
İş arkadaşlarım ve ben 2016 yılında Seattle'da Sivil Cumartesileri düzenlemeye başladık. | TED | بدأت أنا وزملائي تنظيم أيام السبت المدنية في مدينة سياتل سنة 2016. |