"قال أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

• söyledi
• söylemişti
• dedi ki
• dediğine göre
• olduğunu söylüyor
• demiş
• söylemiş
• demişti
• söyleyen
• Söylediğine göre

Musa güneşin 3 gün sonra çıkacağını söyledi ve haklı çıktı.
موسى قال أن الشمس ستشرق بعد ثلاثة أيام و كان محقا

Jean, onun da neredeyse kendisi kadar ellerinin çabuk olduğunu söyledi.
جان قال أن ولده أصبح سريعا في إستخدام يديه، كأبيه تمام.

Dikkatli ol Sid. Randy katilin insanüstü biri olacağını söylemişti.
كونى حذرة يا سيدنى ,راندى قال أن القاتل سيكون خارق

dedi ki benim Goa'uld sahibim ölmüş, ama bende Goa'uld yok.
لقد قال أن الجواؤلد الخاص بي ميت ولكنى لا أملك جواؤلد

Çünkü internet sitesinin dediğine göre ucuz mallarla şeytan çağırırsanız, onu aşağılarmışsınız.
لأن موقعهم على الإنترنت قال أن الشياطين تشعر بالإهانة من الاشياء الرخيصة.

Savaş sonrası sıkıntı çeken karakterin sen olduğunu söylüyor.
قال أن الرجل الذي عاني من المشاكل بعد الحرب هو أنت في الحقيقة

Akşama kadar çalışıp, sabaha kadar sürtecek bir kişiliğe sahip olduğumu söyledi.
قال أن شخصيتي نوع من الذي يعمل طيلة اليوم ولص طول الليل

Birdenbire, hiç sebep yokken ortaya çıkıverdi ve bana İngiltere'ye geldiğini ve ilgimi çekebilecek bir şeyler bildiğini söyledi.
فجأة قام بالإتصال بي , و أخبرني أنه وصل إلى البلاد و قال أن لديه شئ ربما سيثير اهتمامي

Durması için yalvardım ama ulusumuzun iyiliği için olduğunu söyledi.
طلبت منه التوقف ، لكنه قال أن هذا لصالح الأمة

Doktorum önümüzdeki 2 sene içinde ciğerlerimin iflas edeceğini söyledi.
طبيبي قال أن كبدي سيبدأ بالانهيار في خلال العامين القادمين

Yabancılarının bazısının, siz araba kullanırken bile çok kibar olduğunu söyledi.
قال أن هناك بعض الأجانب لطيفين جداً لدرجة أنك عندما تقود

Ve doktor önümüzdeki 6 ay boyunca Fransız kızartması gibi kokacağımı söyledi.
والطبيب قال أن رائحتي ستكون مثل البطاطا المقلية طوال الستة الأشهر القادمة

- Şirket; Jenkins'in, bazı insanların böyle söyleyebileceğini söylediğini söylemişti.
الشركة قالت أن جانكينز قال أن بعض الناس سيقولون ذلك

Bir mübaşir eyaletten şikayetçi olan mahkumların uzmanlık alanın olduğunu söylemişti.
حاجب محكمة قال أن قضايا المُدانين السابقين وشكاوي ضد الدولة، تخصصكِ

dedi ki, "ilk başta herhangi bir yaşam için dünya çok sıcakmış."
حسناً ، لقد قال أن فى البداية كانت الأرض ذات حرارة مرتفعة جداً لكى تكون بها حياة

Bana dedi ki: "O eşkıyaya bu ülke dar geliyor."
قال أن هذه البلاد لا تحتمل مجرم خطير مثله

dediğine göre, bulutlar, panayırlarda satılan pamuk şekerler gibiymiş.
قال أن السحب كانت تشبه مجموعة صغيرة من حلوى القطن .التي يبيعونها في المعارض مشعة وخفيفة

Eğlenceli duruyor. Charlie, Vennett bu insanların bahse girdiğimiz kişiler olduğunu söylüyor.
تشارلي " فينيت " قال أن هؤلاء الأشخاص الذين " سنراهن ضدهم

Hayır kurumunun ölüler için de geçerli olmadığını kim demiş?
من قال أن الإحسان لا يمكن القيام به تجاه الموتى؟

Ayrıca şüphelinin 30lu yaşlarda bir beyaz olduğunu... ve kırmızı kamyoneti olduğunu söylemiş.
كما قال أن المشتبه به رجل أبيض في الـ 30 ويقود شاحنة حمراء

İşi varmış. Parti başlayınca arayın, demişti.
قال أن وراءة عمل و أن نتصل بة عندما تبدأ الحفلة

Tuhaf bir canavarın ortaya çıktığını ve buraya uçmamı söyleyen sendin bir de!
أنت هو من قال أن هناك وحشاً غريباً استيقظ وجعلتني احضر إلى هنا

Söylediğine göre tuvaletin penceresi 7 santim açılabiliyormuş.
لقد قال أن نافذة الحمام يمكن فتحها بمقدار 7 سم