ويكيبيديا

    "قدح" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bardak
        
    • fincan
        
    • kadeh
        
    • kahve
        
    • içmek
        
    • bardağı
        
    • içmeye
        
    • kupa
        
    • bardağa
        
    • fincanı
        
    • bardakta
        
    • fincanını
        
    Ama yine de, burada elimde bir bardak papatya çayı ile duruyorum. Open Subtitles و مع ذلك، ها أنا ذا واقفه هنا مع قدح من الشايّ
    Bir bardak zehri ulu orta yerde taşıyacağımı mı düşündün? Open Subtitles لدرجة ان احمل قدح سم على مرأى من الجميع ؟
    Ama otelin iyisi, sabah içilen bir bardak kahve ile belli olur sonucumu yarım saate kadar ileteceğim. Open Subtitles ولكن الإختبار الحقيقي لأي فندق هو قدح القهوة الصباحي، والذي سأحدثك عنه بعد نصف ساعة
    Adamın dediği gibi, bir erkeğin tüm ihtiyacı bir fincan kahve ve iyi bir sigara. Open Subtitles مثل ما قال الرجل كل ما يحتاجه الرجل هو قدح من القهوة وسيجارة جيدة
    Bir fincan kahve bulabilir miyiz gidip bakalım. Open Subtitles لنرى، إن كان بإمكاننا الحصول على قدح قهوة
    Ama dünyanın bu zavallı köşesinde, hayaller... bir bardak birada son bulur. Open Subtitles لكن الأحلام يا ولدي في هذه الزاوية السيئة من العالم تنتهي في قدح من البيرة
    Bir bardak suda Chicago şehrine haftalarca yetecek enerji bulunmaktadır. Open Subtitles هناكطاقةكافية فى قدح الماء هذا يوجد ما يكفى لتَشْغيل مدينةِ شيكاغو لأسابيعِ.
    Buralarda senin kapuçino kültürünle ilgili pek fazla birşey yok, ama eminim Bayan Mac sana bir bardak çay hazırlar, yanında da Anzak bisküvisi, yol için. Open Subtitles حسنا , لا يوجد هنا الكثير من من ثقافة الكابتشينو الخاصة بك لكني متاكد ان السيدة ماك , سوف تصنع لك قدح من الشاي
    Bu ülkede bir bardak çay bile içemiyorsun, idealistin biri işleri onların istediği şekilde yapmanı rica etmeden. Open Subtitles لا يمكنك ان تعمل قدح من الشاي في هذه البلدة من دون تدخل فاعل خير ويطلب منك صنعه على طريقته هو
    Seyyahın biri gelip bir bardak su istemiş. Open Subtitles في يوم من الأيام، جاء مسافر وطلب قدح ماء
    Seyyahın biri onlardan bir bardak su rica etmiş. Open Subtitles في يوم من الأيام، جاء مسافر وطلب قدح ماء
    Timmy, konuşan şarap olabilir ama bir bardak daha istiyorum. Open Subtitles تيمي، هذا قَدْ يَكُونُ النبيذُ يَتكلّمُ لكن أعتقد أنا أوَدُّ قدح النبيذ الآخر.
    Seni or... en azından bir bardak çay yapmasını öğrensene. Open Subtitles الحقير ايها الشاى من بسيط قدح صنع كيفيه فلتتعلم
    Bir fincan kahve içelim mi? Open Subtitles هل من الممكن ان نحصل على قدح من القهوة ؟
    Bir fincan kahve almak için tekrar camdan dışarı çıktım... Open Subtitles خرجت من النافذة ثانيةً لكي أشتري قدح قهوة
    Şiir geldiği gün, bir fincan kahve için 10 dolar bahşiş aldım. Open Subtitles ذات اليوم الذي استلمت فيه القصيدة حصلت على بقشيش بقيمة 10 دولارات على قدح قهوة.
    Sadece tavırlarıyla ve bir kadeh ucuz şarapla karşılaştım. Sözde Loire Vadisiymiş. Open Subtitles كل ما حصلت عليه هو قدح من النبيذ الرخيص وادي لواير,يا له من كذاب
    İçtiğiniz normal bir kahve 54 derecedir, ekstra sıcak kahve ise 60 derece. TED درجة حرارة قدح قهوتكم العادي هي 54 مْ، والقدح الأكثر سخونة 60 مْ.
    Dışarı çıkmak, kahve içmek ister misiniz? Open Subtitles هل تريد الخروج للتمشية وتناول قدح قهوة؟
    "Eskimiş bir çift çorap kirli bir kahve bardağı, ödenmemiş bir fatura şifoniyerde bir gözlük sevilmeyen Çarşamba'da sonsuza tek işaretli kalmış bir masa takvimi." Open Subtitles ألف زوج من الجوارب الممزقة قدح القهوة الملون وفواتير غير مسددة
    Yarım saat içinde kahve içmeye ne dersin? Open Subtitles هل تريدين تناول قدح من القهوة بعد حوالي نصف ساعه؟
    Nihayetinde termos kupa da kahvemiz için bir dolap değil midir? Open Subtitles لأنه، بعد كل شيء، ماهو قدح السفر سوا خزانة لقهوتك؟
    Tamam. Yarım litrelik temiz bardağa ihtiyacım var. Open Subtitles حسناً، سأحتاج إلى قدح نظيف سعة ربع كيلوغرام.
    Ben sadece bu fincanı geri getirmek için gelmiştim. Open Subtitles أنا فقط أردتُ لإرْجاع هذا قدح الشاي. أوه، حَسناً، أنت مرحباً أي وقت.
    Bana karakolda benzer bir bardakta çay teklif etmiştin. Open Subtitles لقد عرظتوا علي الشاي في قدح مشابه في مركز ابشرطة
    Kaputa vurmayacaksın... durum ne olursa olsun sen kullanmayacaksın... ve kesinlikle kahve fincanını arabanın üstüne koymayacaksın. Open Subtitles لا تضرب على القلنسوة أبدا تحت أي ظرف وأنت بالتأكيد لا تضع قدح قهوتك على سقف السيارة، حسنا؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد