"قلت أنه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• söylemiştin
• demiştin
• dedim
• söyledin
• dedin
• söyledim
• söylemiştim
• söylemiştiniz
• dediniz
• demiştim
• söylediniz
• Hani
• olduğunu söylediğini

Seni son gördüğümüz zaman birlikte olmamızın çok tehlikeli olduğunu söylemiştin.
آخر مرة رأيناك , قلت أنه من الخطر أن نكون معاً

Çiftliğe sabah 3 civarı gibi geldiğini söylemiştin değil mi?
لقد قلت أنه أتى إلى المزرعة في ال 3 صباحا؟

Hayır, hile yaptın. Dokunulmayacak demiştin.
أنت تغش قلت أنه يجب عليك ألا تستعمل اللمس

Güneş patlamasını önceden tahmin etmek imkansız demiştin.
لقد قلت أنه من المستحيل التنبؤ بالوهج الشمسى

Bir dakika, lütfen. Mahkemeye gidebiliriz dedim, gidelim demedim.
لحظة من فضلك,لقد قلت أنه يمكننا الذهاب إلى المحاكم و لكن لم أقل أننا نريد ذلك

Neden az kaldığını söyledin Peter Amca?
لماذا قلت أنه لا يوجد نبيذ كافٍ ياعم بيتر ؟

Milo, Tanrı aşkına bir tane dedin, daha kaç tane var?
ميلو , بالله عليك كم عددهم لقد قلت أنه واحد فقط

O kadar çok acıdı ki durması için her şeyi yapacağımı söyledim ona.
قلت أنه يؤذي سيئا للغاية، أود أن تفعل أي شيء لإجباره على التوقف.

Sana burada sığınacağın bir yer olduğunu söylemiştim. Yanılmışım. Sana sığınacak yer yok.
لقد قلت أنه يوجد هنا ملجأ لك لقد كنت مخطئة ، ليس لك ملجأ هنا

Bankta bulmuştum. Senin olduğunu söylemiştin.
لقد وجدته على نفس المقعد و قد قلت أنه لك

Ama sen bunun olabileceğini söylemiştin, değil mi?
ولكنك قلت أنه يمكن أداء الاستعراض بدونها ، أليس كذلك ؟

O ata oynayacak kadar paran olmadığını söylemiştin.
لقد قلت أنه ليس لديك ما يكفى من النقود لتراهن بها على حصان

Belki bu hafta, gelip ziyaret edebileceğimi söylemiştin.
أنت قلت أنه ربما يمكنني أن آتي للزيارة هذا الأسبوع.

- Hani bana, merak etme, demiştin?
إعتقدت أنّك قلت أنه ليس هناك شيء أقلق بشأنه.

- Millerce başka yılan olmaz demiştin.
قلت أنه لن تكون هناك واحدة اخرى لمسافة اميال

-Luke sorun yok demiştin.
لوك لقد قلت أنه لا مشكلة معه إنظرْ الى الطّريق،بو

Hadi oradan be, birisiyle iyi bir uyku çekebilirsiniz dedim ya.
لقد قلت أنه فى الإمكان أن تحظى بنوم جيد عليهم

Basın toplantısı bitmiştir! Bitti dedim!
لقد انتهى المؤتمر الصحفى ، قلت أنه انتهى

Sabah kanyonu görebileceğimizi söyledin.
أنت قلت أنه يمكننا أن نرى الوادى فى الصباح

San Francisco'da verdiğim bir röportajda belki de tüm kültürün bir değişim sürecinde olduğunu söyledim.
أُجريمعيحديثصحفيفيسانفرانسيسكو.. وقدقلت،وبصراحةتامة .. قلت أنه من الممكن أن تكون الثقافة كلها تتغيّر

Hayır. Ben onun balıklarla birlikte yattığını söylemiştim. Anlarsın ya.
.. لا ، قلت أنه ينام مع الأسماك ، إنه

D ekinde olduğunu söylemiştiniz ama dosyada D eki yok.
ثم قلت أنه أدرجُ بالملحق د، ولا وجود للملحق د

Elizabeth Loftus: Ben Elizabeth Loftus, ve denemeye değer dediniz, öyleyse neden denemeyelim, deneyi yapıp sonuçlarını ölçmeyelim?
اليزابيث لوفتوس: أنا اليزابيث لوفتوس وأنت قلت أنه يستحق التجربة، إذاً لم لا نجرب الأمر ونقوم بتجارب ونقيس الأشياء؟

Ve demiştim ki, ailesi bunu gizlese bile bir adamın onun için hapiste olduğunu öğrenecek.
كما قلت أنه حتى لو قام والداها بإخفاء الأمر فإنها ستعلم، ربما في المدرسة، أن هناك رجل في السجن من أجلها

Size boşuna dahi demiyorlarmış. Geleceğini söylediniz ve geldi.
لاعجبأنهميطلقونعليك عبقري، لقد قلت أنه سيأت الليلة و ها قد أتى

Yalnızca bir olay olduğunu söylediğini düşünmüştüm.
ظننت أنك قلت أنه وقعت واقعة واحدة فحسب