ويكيبيديا

    "كان لا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hiç
        
    • onun
        
    • değildi
        
    modifiye etmişler burda 30-40 kg. ağırlığında hiç bir işe yaramayan bir dingil var, TED بحيث تم إلغاء محور بوزن 30 إلى 40 كغ كان لا يفيد بشيء
    Youtube'den önce, onun için yaptığı sporun potansiyelini keşfetmenin hiç bir yolu yoktu, çünkü bu iş ile kelimerle iletişime geçemezsiniz değil mi? TED قبل موقع يوتيوب كان لا يمكننا مشاهدته على الاطلاق انه فعلاً مشروع رياضي محترف ولان مهاراته هذه لايمكن وصفها بالكلمات
    onun için de sorun yoksa sizlere sevgilimi takdim etmek isterim. Open Subtitles ولذلك، إن كان لا يمانع أريد أن أعرّفكم جميعاً على خليلي
    O bilmese de biz onun asil kanı taşıdığını biliyoruz. Open Subtitles نعلم إنه من دماء ملكية حتى وإن كان لا يعلم
    Önemli değildi, hayatım. Kaçtık ama yakalayıp geri götürdüler. Open Subtitles لقد كان لا شئ حبيبى ، لقد أمسكوا بنا و أعادونا و هذا كل شئ
    Düşünmek zorundaydım. Ne gerçekti ve ne değildi? Open Subtitles كان لا بد أن افكر ماالذي كان حقيقي ومالذي لم يكن؟
    Bunu başka hiç kimse yapmayacaksa ikimiz tek başımıza yaparız. Open Subtitles وإذا كان لا أحد يريد أن يفعلها أنا وأنت سنفعلها وحدنا
    Önce hiç konuşmuyordu, şimdiyse çok fazla konuşmaya başladı. Open Subtitles في البداية كان لا يريد أن يتكلم والآن يتكلم أكثر من اللازم
    Bay Kramer'ın oğlunun ihtiyaçlarına duyarsız olduğunu hiç söyledi mi? Open Subtitles هل سمعتيها تقول أن السيد "كرامر"كان لا يحس بأحتياجات أبنه؟
    Dışarıda hayatı tecrübe etmemesi seni hiç endişelendirmiyor muydu? Open Subtitles لا تقلق نفسك إذا كان لا يرى العالم ل يشعر على قيد الحياة؟
    İlk baktığımda, orada hiç bir şey yoktu. Open Subtitles كان لا يوجد شيئا على الاقل ,كان هذا انطباعى الاول.
    Babamın orada oluşunu bile, hiç ama hiç dikkate almazdı. Open Subtitles كان أبى يتواجد أيضا لكن هذا كان لا يعنى شيئا لها
    Ama...aşkımız sanki senin, babasının, benim aşkımızmış gibi davrandı bir bakıma, onun için önemsizdi, ona hiçbir anlam ifade etmiyordu. Open Subtitles ولكن مع هذا فإنها تصرفت كأن حبنا,حبك,أبوها و أنا بشكل يوحي بأنه كان لا شيء لها لم يكن يعني شيء لها
    Kimseyle nokta koymayı düşündüğü falan yok onun, sadece bir kaç bardak şampanya içti ve... bir süre dinlendi. Open Subtitles إتها لم تتوقع أن تلهو مع أي شخص. تناولت قدحين من الشمبانيا و كان لا بد أن تستريح.
    Aslında, o kadar yaygara kopardı ki baltayı onun savurmasına izin vermek zorunda kaldım. Open Subtitles .. في الحقيقة هو أبدى الإهتمام .. .. بأنّني كان لا بدّ أن أتركه يستخدم الفأس بنفسه ..
    Bir sanatçıyı tanımak istersen, onun sanatına bakmalısın. Open Subtitles إذا أردت معرفة فنان، أنت كان لا بدّ أن تنظر إلى فنّه.
    Sanırım onun soyadı Beaumontus. Open Subtitles إذا كان لا بد أن أخمن أظن أن بومنت أسمه المسيحي
    Aslında bir abluka olsa da, abluka değildi. Open Subtitles ،فربما كان لا يعني به الحصار والذي كان هو المقصود في الواقع
    Uzakta bir lokomotifin çıkardığı ıslık sesi kulaklarımda o denli güçlü çınlıyordu ki acısı dayanılır gibi değildi. Open Subtitles صافرة قطار يسافر بعيدا كانت تهتز قويا في اذني هذا الألم كان لا يطاق
    O benim yaptığım gibi iki dünya, ata biner ama orada yenilmez değildi. Open Subtitles قللت انه عالمين فقط كما فعلت، لكن كان لا يقهر.
    Ama bu senin için yeteri kadar iyi değildi. Open Subtitles لكن ذلك لم يكن جيد بما فيه الكفاية لَك كان لا بُدَّ أنْ تَعْبرَ الخطّ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد