"كسرت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kırdım
• kırdın
• kırıldı
• kırdı
• kırmış
• kırılmış
• çiğnedin
• kırmışsın
• kırmıştım
• kıran
• bozdum
• kırdığın
• kırık
• kırıp
• kırmıştı

Bir elimle boğazından tuttum, yerden havaya kaldırdım, ve yavaşça boynunu kırdım.
مسكته من عُنقه بيد واحدة ورفعته من على الأرض وببطء كسرت رقبته

Ben de kapıyı kırdım. Ama övünmüyorum. Hadi işe koyulalım.
أنا كسرت البوابة ، لكنّي لم أثرثر بإنجازي لننطلق الآن

Sonrasında sen kolunu kırdın ve 3 saat içinde iyileşti.
‫و بعدها كسرت ذراعك, ‫و شُفيت فى غضون ثلاث ساعات.

Sen 200 Rupees değerindeki camı kırdın! Bugün sana maaş falan yok.
أنت كسرت الزجاج وثمنه 200 روبية ليس هناك أى مرتب لك اليوم

İşte ön kapı. Bir defasında bu parmağım bu kapıda kırıldı.
هذا هو الباب الأمامي وفي مرّة كسرت أصبعي هذا بهذا الباب

O kız, bir pencere kırdı ve bir çöp kutusunu devirdi.
ابنتكما كسرت نافذة وقلبت حاوية القمامة وقذفت بإناء حافظ الحرارة بالشارع

Görünüşe göre Yurtdışı Rus İstihbaratı, ortak şifreli kodlarımızı kırmış.
من الواضح أن المخابرات الروسية كسرت بعض رموز تشفيرنا المتبادلة

Yanlışlıkla bir vazo kırdım ve parçaları toplarken kolumu kestim.
كسرت الانية , و واحدى القطع جرحت يدي , حادث

Biraz önce ya babamın değneğini buldum yada kalça eklemimi kırdım.
يا إما أنني وجدت عصى أبي أم أنني كسرت مفصل مؤخرتي.

Dün gece lisenin spor sahasında bileğini kırdın.
و كسرت كاحلك أمس فى ملعب المدرسة الثانوية الرياضى

Kalbimi kırdın. Kalbimi kırdın!
أعلم أنك من فعل ذلك يا فريدو لقد كسرت قلبى

Bir keresinde merdivenden inerken, kaval kemiğim ince bir dal gibi kırıldı.
لقد تسلقت سلما مره وعظمة ساقي كسرت مثل جذع الشجر لماذا تسألين؟

Köprücük kemiğim kırıldı. Neyse, en azından patronum beni dinler artık.
على الاقل رئيسي سيستمع الى الان بعد ان كسرت عظم ترقوتي

Benim kendi hakkımdaki algımı kırdı. Hastalıklı değerler sistemimi ve diğer insanlara bakış açımı değiştirdi.
كسرت شعوري القديم بذاتي، أمرضت نظام القيم لدي ونظرتي للآخرين.

Mimi kalça kemiğini kırdı, ve orda öylece sabaha kadar yattı. Sabahleyin biri teadüfen odasına geldi ve onu gördü ve hastaneye gönderdi.
كسرت ميمي عظام الحوض, و ظلت هكذا طوال الليل و النهار التالي حتى جاء أحدهم ووجدها و أرسلها إلى المستشفى.

Ayağını Kansas City'de iki hafta önce kırmış.
كسرت قدمها اليسرى قبل أسبوعين في مدينة كانساس

Yani demek istediğiniz, birinin camı dışarıdan içeriye doğru kırılmış gibi göstermeye çalıştığı mı?
اٍنك تقول أن أحدا جعلها تبدو و كأنها كسرت من الخارج

Hukuk fakültesinde öğretilen ilk kuralı çiğnedin.
لقد كسرت القانون الأول الذى علمتك إياه فى مدرسة المحاماة

Tahtanı kırmışsın. Herhalde hamle yapıyordun.
لقد كسرت لوحتك اراهن انك كنتي تتزلجين بعنف

17 yıl önce saygı duymam gereken birinin kalbini kırmıştım.
منذ 17 سنة كسرت قلب شخص كان يجب أن احترمه

Ben bunu yapabildim; inkârımı kıran son sadistçe bir dayak sayesinde.
كنت قادرة على الرحيل بسبب ضربة اخيرة سادية كسرت حالة انكاري.

Bir arkadaşımın verdiği kötü tavsiye üzerine saflık yeminimi bozdum...
بعد بعض النصائح السيئة من صديق ..كسرت عهد الطهارة بيدي

Köpeğin, ilk öpücüğün ya da senin durumunda birinin kolunu ilk kırdığın an.
جرو ، قبلتك الأولي أو في حالتك ، أول مرة كسرت ذراع أحدهم

Hepinizin bir yerlerde kırık bir tahtası olduğunu biliyorum.
أعرف ان كل شخص أصبح لديه قطعة خشب كسرت في مكان ما

Adamın kolunu kırıp, tavşan sesi çıkarttırdın, lanet iki yüzlü!
إنك كسرت ذراع رجل، وجعلته يصيحُ مثل السنجاب، إنك مرائي

Sunita, yüzyıllardır süregelen kast durumunu kırmıştı.
كسرت سونيتا فرض القيود الطبقية القديمة التي دامت لقرون في الهند.