"كنتِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Sen
• mıydın
• beni
• olduğunu
• Siz
• çok
• mi
• kadar
• zaman
• muydun
• olduğun
• sendin
• senin
• vardı
• de

- Ona gerçekten kızgınsın. - Yerimde olsan Sen ne yapardın?
أنت غاضب منه حقاً ألن تكونى أنتِ لو كنتِ مكانى ؟

Babanın servetinin tadını hiç çıkaramadın daha Sen çok gençken hepsini kaybetti.
ِلم تستمعي بثروة والدكٍ.. لقد خسر كامل ثروته عندما كنتِ.. صغيرة جداً

Çocukken ailene her şeyi anlatır mıydın?
و عندما كنتِ طفلة، هل أخبرتِ والديك كل شيء ؟

beni bulduğunda kim olduğumu ya da, ne oluğumu biliyor muydun?
عندما عثرتي علي هل كنتِ تعلمين من أنا أو ما أنا

Toplantıdan sonra nerede olduğunu öğrenmek istemiyorum ama neden bana söylemiyorsun?
لااريد ان اعرف اين كنتِ بعد الاجتماع لكن لماذا لا تخبريني

Ve Siz içerideyken Kontes, birilerini gördünüz mü, non (hayır)?
وبينما كنتِ في الداخل أيتها الكونتيسة رأيتِ شخصاً ما، صحيح؟

Hepsi bu değil. Ordu binalarının yıkımında Sen de rol oynadın.
هذا ليس كل شيء، لقد كنتِ جزءًا من مفسدي المباني العسكرية

Kendi kendime söz vermiştim, Sen ayrıIıncaya kadar bunun olmasına izin vermeyecektim.
وعدت نفسي أن لا أترك هذا يحدث حتى لو كنتِ تعيش لوحدكِ

Biliyorum. Bugün sana aynı şeyi ben söyledim ama Sen robot gibiydin.
أعلم, أتيت إليكِ و قلت الأمر نفسه و كنتِ مثل رجل آلي.

Sen küçükken her istediğin oyunu oynamana izin verdik, değil mi?
لقد تركناكِ تلعبين كما يحلو لكِ عندما كنتِ صغيرة، أليس كذلك؟

Ama Sen beni sevmezsen, o zaman ben de kendimi sevmeyeceğim.
لكن إذا كنتِ لا تحبينني فـ أنا لا أحب نفسي أيضاً

İyisi mi, Sen kaç ve bir daha hiç dönme.
انا كنتِ تعرفين ما المناسب لكِ هربتِ ولم تعودي يوماً

Sen, Sen o savaşçıların arasında mıydın ... Chulak'taki saray bekçilerini yenen savaşçıların?
أنتِ، كنتِ ضمن المقاتلين الذين هزموا حرس القصر في شولاك؟

Seninle öpüşüp bütün arkadaşlarına ne kadar hafif bir kız olduğunu anlatması ve herkesin sana olan saygısınız yitirip arkadan konuşması için,...
.. أتعنين لتقبيلكِ .. ثم يخبر أصدقائه جميعاً كيف كنتِ سهلة لذا ، فالمدرسة كلها تفقد إحترامها لكِ ثم يتحدثون من وراءكِ

Ama Siz nerdeyse şu kapıdan çıkıp gitmeme izin verecektiniz.
و أنت كنتِ على وشك السماح لي بإجتياز ذلك الباب

Sonra Pazar günü gelip seni göreceğim ve eğer iyi olursan Noel'de sana çok hoş bir hediye vereceğim.
و في يوم الأحد سأأتي و أراكِ. و ثم إذا كنتِ جيدة جداً في الكريسماس سأهديكِ هدية جميلة جداً.

Annen, senin evinde kaldığında ona ne kadar iyi davrandığını anlattı.
قالت لي أمك كم كنتِ طيبة معها عندما بقيت في بيتك

Neden yeni taburcu olduğun hastaneden bir bayan babanın ben olduğu izlenimine kapılmış?
لمَ ستظن سيدة من المستشفى التي كنتِ فيها للتو بإنني أب جديد ؟

Başta işbirliği yapalım dediğimi biliyorum, ...ama buna şiddetle karşı çıkan da sendin.
أنا أعلم أنني أخبرتكِ بأن نتعاون، ولكن كنتِ أنتِ الشخص القادر على الرفض.

Torunlarımız senin güzelliğini görünce, zevkten dört köşe olmazlar mı?
ألن يكون أحفادنا سعداء عندما يشاهدون كم كنتِ جميلة ؟

Çocukken, kronik hastalığı olan bir yakının vardı muhtemelen kız kardeşin.
عندما كنتِ طفلة كان أحد أقربائك مصاب بداء مزمن غالباً أختك

İyi de, oraya ait olup olmadığına karar verebilecek en iyi yargıç benim.
حسناً , أنا أفضل من يقرر إن كنتِ تنتمين إلى هناك أم لا