ويكيبيديا

    "لإصلاح" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • düzeltmek için
        
    • düzeltmenin
        
    • tamir etmeye
        
    • onarmak için
        
    • düzeltmeye
        
    • onarmaya
        
    • düzeltme
        
    • tamir etmek
        
    • onarmanın
        
    • düzeltecek
        
    • tamiri için
        
    • çözmek için
        
    • onaracak
        
    • tamire
        
    • yoluna
        
    Durumumu düzeltmek için bu adamlarla bir uzlaşma yolu bulmalıyım. Open Subtitles هؤلاء القوم يجب أن يكونوا منفتحين لترتيبات عادلة لإصلاح الأمور
    Kendimizi düzeltmek için sürekli yeni yollar bulmak zorunda kalırız. Open Subtitles .. يجب علينا على الدوام استحضار طُرق جديدة لإصلاح أنفسنا
    Yani Art'la bir şeyleri düzeltmenin bir yolu olmadığını mı söylüyorsun? Open Subtitles إذن أنتِ تقولين أنّه لا توجد طريقة لإصلاح الأمور مع آرت؟
    Dünyada onu tamir etmeye yetecek kadar koli bandı yok. Open Subtitles ما من شريط لاصق في العالم يكفي لإصلاح ذلك الشئ.
    Gördüğün gibi... bir şeyleri onarmak için asla geç değildir. Open Subtitles أترى ذلك ؟ إن الأوان لا يفوت مطلقاً لإصلاح الأمور
    Ne yapsak da ne kadar düzeltmeye çalışsak da geçmiş sürekli değişiyor. Open Subtitles الآن، كل ما نقوم به برغم محاولتنا لإصلاح الأمور التاريخ يتغير بإستمرار
    Ayrılmış burun boşluğumu düzeltmek için küçük bir operasyon düşünüyorum. Open Subtitles أنا أفكر في اتخاذ إجراءات لشخص قاصر لإصلاح حاجزي الأنفي
    Lütfen bunu düzeltmek için basabileceğin bir düğme olduğunu söyle. Open Subtitles ..أرجوك أخبرني أن هنالك زراً يمكنك الضغط عليه لإصلاح هذا..
    Burada Avatar'ı yakalamayı beceremediğiniz için neden olduğunuz karmaşayı düzeltmek için bulunuyorsunuz. Open Subtitles أنتما هنا لإصلاح الفوضى التي سببتماها عندما فشلتما في القبض على الأفاتار
    Bu kadınla işleri gerçekten batırdım, ve bunu düzeltmek için bu tek şansım. Open Subtitles لكنني فعلاً أفسد الأمور مع تلك المرأة وهذه هي فرصتي الوحيدة لإصلاح ذلك
    Bu sorunu çözüp aramızı düzeltmenin bir yol olmalı. Open Subtitles أتمني لو أجد طريقة أو حل لإصلاح هذا الوضع السئ الذي نحن فيه يمكن ان نكون انا وانت اصدقاء كما سبق
    Bu sorunu çözüp aramızı düzeltmenin bir yol olmalı. Open Subtitles أتمني لو أجد طريقة أو حل لإصلاح هذا الوضع السئ الذي نحن فيه يمكن ان نكون انا وانت اصدقاء كما سبق
    Yanlış bir şey söylemiş olabilirsin ama bunu düzeltmenin bir yolu var. Open Subtitles ربما كنت قد قال الشيء الخطأ، ولكن هناك طريقة لإصلاح هذا.
    Kalkan jeneratörümüzü tamir etmeye gezegenimizi tahliye etmek için kışkırtmaya değil. Open Subtitles لإصلاح مولد الدرع وليس لإجلاء سكان كوكبنا
    Bir kaç yıl önce,L.A şehri... ...şehir okullarını onarmak için... ...2.5 milyar dolara ihtiyaçları... olduğuna karar verdi. TED لذا بضع سنوات سابقة، مقاطعة لوس أنجليس قررت أنها تحتاج إلى أنفاق 2.5 مليار دولار لإصلاح مدارس المدينة.
    Son birkaç saattir bu elbiseyi düzeltmeye ve temizlemeye çalışıyorum ve emin ol değişen birşey yok, Open Subtitles أنا لدي فقط عدة ساعات لإصلاح هذا الفستان و تنظيفه وأن أتأكد بأن لاشئ آخر سيحدث له
    Bir şeyleri onarmaya çalışmak için asla geç değildir. Open Subtitles نعم ، حسناً ، إن الأوان لا يفوت أبداً فى محاولاتنا لإصلاح الأمور
    Tıpkı benim yaptıklarını bağışlamayı ve sana bunu düzeltme fırsatı tanımayı seçmem gibi. Open Subtitles مثلي أنا، فقد إخترت مسامحتك على ما فعلته و أعطائك فرصة لإصلاح ذلك
    Eğer bizlerin zararları tamir etmek için bir şansımız olacaksa, gezegende neler olduğuna dair dahi iyi bir belgelendirmeye ihtiyacımız var. TED نحتاج إلى توثيق أفضل لما يحدث على الكوكب إذا كنا نريد أن نحصل على فرصة لإصلاح الضرر.
    Yapıştırıcı bu ısı şartlarında arterini onarmanın en iyi yolu. Open Subtitles إن الصمغ هو الطريقة الأفضل لإصلاح شريانك في حرارةٍ كهذه
    Ancak hastane sistemimizi toptan düzeltecek büyük değişim hâlâ önümüzde. TED ولكن أكبر تغيير لإصلاح نظام مستشفياتنا بالكامل لا يزال بعيد المنال.
    Çit tamiri için onu dışarı çıkarıp bu yerden uzaklaşabildiğin kadar uzaklaş dedim. Open Subtitles إصحبته للخارج لإصلاح سياج وأخبرته أن يفر بعيداً عن ذلك المكان بقدر إستطاعته
    O limitteki bir bilgisayarı neden... problem bulmuşsan çözmek için çok az zaman kalmışken neden test edersin? Open Subtitles لماذا قمتِ بالإختبار بهذه المعدلات و لم يتبقى سوى أيام قليلة لإصلاح المشكلة ، إذا وجدتي مشكلة ؟ كنت أعيد التدقيق فحسب.
    Gerçekten yoğun diyaloglarla tüm etkilenen paydaşlar bir araya gelerek ilişkideki çatlağı onaracak bir yol bulmalıydılar. TED وماهيتهم هي حقيقةً حوارات مكثفة، حيث يتجمع أصحاب المصلحة سوياً لإيجاد طريقة لإصلاح الخرق في القانون.
    Biliyorsun, teknenin tamire ihtiyacı var ve annenle takılmak zamanın büyük bir kısmını alıyor ve de sakal bakımım var. Open Subtitles تعلم , القارب دائمًا يحتاج لإصلاح والتسكع مع أمك يأخذ الكثير من الوقت ولدي أمور تضبيط اللحيه
    Eminim işleri yoluna koyma şansını çok isteyecektir. Open Subtitles أنا متأكد من أنها تريد فرصة لإصلاح الأمور

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد