Ama bunun Önemli değil. Çünkü biz dublörüz, mantıklı insanlar değiliz. | Open Subtitles | و لكن لا بأس لأننا مؤديي مشاهد خطرة وليس لدينا إحساس |
Önemli değil. Bu, ilk pantolonsuz kalışım değil. Son da olmayacak. | Open Subtitles | لا بأس , لم يكن بنطالي الأول و لن يكون الأخير |
-Durun! Önemli değil. İşte bu yüzden feragatname imzalıyorsunuz millet. | Open Subtitles | لا بأس , لهذا نحن نوقع التنازلات , أيها الرفاق |
Tamam. O zaman ben de sana büyük haberi veremem. | Open Subtitles | لا بأس, لكن حينها لن أستطيع أن أخبركِ بالخبر الكبير |
Tamam, bebeğim, Geçti. Hemen bir ambulans gönderiyorlar, Tamam mı? | Open Subtitles | لا بأس عزيزي سيارة الإسعاف في الطريق , تماسك فحسب |
önemli bir şey yok. Her şey yolunda benimle tartışmayı keser misin artık! | Open Subtitles | ليس بالأمر المهم. لا بأس. حسنا, هل يمكنك رجاءً التوقف عن الجدال معي؟ |
- Sorun değil mi? - O ne yaptığını bilir. | Open Subtitles | حسناً ، أنه حصان البحر ، لكن لا بأس بذلك |
Bir şey yok. Bana doğru yürü. Dışarıda birileri var. | Open Subtitles | لا بأس ، فقط تحرك نحوى هناك احداً ما هناك |
Önemli değil, anne. Onunla olmak zorunda değilsin. Bir sürü-- | Open Subtitles | أمي ، لا بأس ، ليس عليك الإستقرار معه، يوجدالكثيرمنالرجال.. |
Önemli değil. Yani, onlar kavga ediyor onlar sevişiyor. Ben de kalabalığın içindeyim. | Open Subtitles | لا بأس, أقصد, هؤلاء يتشاجرون و هؤلاء يتحابون, وأنا في حديقة الحيوان معك |
Aslında Önemli değil. Ben de gidip hava almak istiyordum. | Open Subtitles | أتعلمون، لا بأس بذلك فى الواقع أنا أريد بعض الهواء |
Olsa da Önemli değil, ama niye en son bizim haberimiz oluyor? | Open Subtitles | لا بأس أن يحدث هذا، لكن لماذا نكون ىخر من يعلم ؟ |
- Önemli değil. - Çok fazla çekmediysen sorun yok. | Open Subtitles | لا بأس بالأمر ، طالما لم تسحب الكثير فأنت بخير |
Çünkü bazen insanlar seninle oynamak istemez ama bu Önemli değil. | Open Subtitles | لانه احياناً الناس لا تريد اللعب معك وهذا لا بأس به |
Tamam. Hafta sonuna kadar hallederiz. Maaşımı o zaman alıyorum. | Open Subtitles | أجل، لا بأس، لا بأس بنهاية الأسبوع، سأقبض راتبي عندئذ |
Şimdiye kadar rüzgar faktörleri iyi yönde ve boşaltmaya başlıyorlarmış. Tamam. | Open Subtitles | إتجاه الرياح لا بأس به حتى الآن وقد بدؤوا فى الإجلاء |
sorun yok. Annen burada, merak etme. Her şey düzelecek, Tamam mı? | Open Subtitles | لا بأس أنا هنا الاَن وسيكون كل شيء كما يرام يا جينجر |
- Tamam. - Biraz da sen altta kal lan. | Open Subtitles | لا بأس بلحس خوختها لا تكن أناني، لا تكن جنسي |
Bütün bu yaşananlardan önceki kadar iyi hissetmesem de, Her şey yolunda. | Open Subtitles | إنه ليس بجوده ما كان لدى قبل ذلك ولكنه لا بأس به |
Tamam Geçti. Ben polisim. Seni buradan çıkartacağım Tamam mı? | Open Subtitles | لا بأس, أنا ضابطة شرطة سوف أخرجكي من هنا, حسنا؟ |
- Sorun değil. - Sen bir çaresine bakarsın. Unutma, Tamam mı dostum? | Open Subtitles | لا بأس أيها الرجال لكن لا تنسوا, حسنا ايها الرجال؟ |
Sorun değil. Depresyon bir sıkıntı değil. Eğer depresyon geçiriyorsanız, iyi olacağınızı biliyorsunuz. | TED | لا بأس بالاكتئاب. إن كنت تعاني منه، فاعلم أنّك ستكون على ما يرام. |
"Spencer Ricks diyor ki, 'Yemek ve temizlik yaptığı sürece sorun yok."' | Open Subtitles | سبينسر ريكس يقول : لا بأس بهذا طالما أنها تطبخ و تنظّف |