Peki, bu da söylendiğine göre, çok çok kısa bir zamanımız var. O yüzden sunumunuzda olması gereken şeylerin bir üzerinden geçelim. | TED | إذن , كما قلنا سابقا , نحن لدينا وقت قصير جدا جدا. لذا دعونا نراجع الأمور التي يتوجب عليكم تضمينها في عرضكم الترويجي. |
zamanımız var. Zamandan daha bol bir şeyimiz yok, değil mi Kaptan? | Open Subtitles | . نحن لدينا وقت لدينا جميع أوقات العالم ، أليس كذلك يا قبطان ؟ |
Demek ki onlar tesisi yıkmadan önce çok az vaktimiz var. | Open Subtitles | وهذا يعني أنه لم يتبقَ لدينا وقت كافٍ قبل سحقهم للمجمع. |
O halde hazırlanmak için vaktimiz var. Ve ona bir sürpriz yapabiliriz. | Open Subtitles | لذلك لدينا وقت لنستعد و أيضا سنتمكن من مفاجئته |
Ben de sana yardım edeceğim. Ama Fazla vaktimiz yok. | Open Subtitles | و أنا سأساعدك أفعل ذلك لكن ليس لدينا وقت كثير |
Kaybedecek zamanımız yok, hemen atınıza binerseniz bizi memnun etmiş olursunuz. | Open Subtitles | ، ليس لدينا وقت لنخسره لذا سأكون ممتناً إذا إمتطيت حِصانك |
Galiba birileriyle görüşene kadar harcanacak çok zamanımız var. | Open Subtitles | يبدو ان لدينا وقت لنهدره حتى نرى من جئنا لأجله |
Acele edin, çok zamanımız var ve görülecek çok az şey. | Open Subtitles | لكن أسرعوا رجاء، لدينا وقت كثير وعمل قليل |
Çok az zamanımız var, biz kaybediyoruz. Beni dinleyin. | Open Subtitles | لدينا وقت قصير جداً نحـــن خســـرنـــا , أسمعـــونـــــي |
Şimdi, Asgard sağolsun, bolca zamanımız var. | Open Subtitles | الآن، وشكراً للآسغارد لدينا وقت العالم كله |
Ve bizim test yapacak kadar zamanımız var. | Open Subtitles | ولم يكن لدينا وقت كافى لإجراء اختباراتنا. |
Biraz daha zamanımız var. | Open Subtitles | مازال لدينا وقت هنا يمكنك أن تشاهد البقية |
Hadi başka bi tane söyle. vaktimiz var nasılsa. Hadi. | Open Subtitles | والآن غني أغنية أخرى لايزال لدينا وقت, هيا |
Seni öldürmek için yarın sabaha kadar vaktimiz var. Bu arada... | Open Subtitles | لدينا وقت حتى صباح الغد قبل أن نقتلكِ فعلاً |
Peki, Dünya'ya gidiyorsak, çok vaktimiz var o zaman. | Open Subtitles | اذا هي متوجهة الى الارض فنحن لدينا وقت طويل |
- Charlie Masucci'ye bir mesaj ve Fazla vaktimiz yok. | Open Subtitles | -رسالة إلى " تشارلى ماسوتشى " و ليس لدينا وقت |
Burada oturacak kadar zamanımız yok. Eğer bizi yakalarlarsa, bu sonumuz olur. | Open Subtitles | . ليس لدينا وقت للجلوس . اذا امسكوا بنا ، ستكون النهاية |
Hızla alçalıyorsunuz. Sadece bir kişiyi daha kurtarmak için vaktimiz kaldı. | Open Subtitles | طائرة الرئيس، أنتم تهوون بسرعة شديدة لدينا وقت لشخص آخر فقط |
Bak ne diyeceğim? Şu an buna ayıracak vaktimiz yok. | Open Subtitles | تعلمي , نحنُ ليسَ لدينا وقت من أجل هذا الآن.. |
Acele edin. Sadece gerekli şeyleri alın. Kaybedecek vaktimiz yok. | Open Subtitles | أسرعوا، خذوا فقط ما هو ضروري ليس لدينا وقت لنضيعه |
Hadi ama Mori, ninja oyunları için zamanımız yok. | Open Subtitles | هيا يا مورى ليس لدينا وقت لألعاب النينجا |
İçimden bir ses yanında güzeli olmadan çirkini bulmak için fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | ثمة ما ينبئني أنّه دون جمالها ليهدئ من الوحش، فليس لدينا وقت كافٍ. |
- Üstümü değiştirmeye vakit var mı? | Open Subtitles | هل لدينا وقت لكي نغير ملابسنا ؟ |
Bir sonraki yarıştan önce bahis oynamaya zaman var mı bilmiyorum... ama gelsene hayatım. | Open Subtitles | أظن لم يعد لدينا وقت طويل قبل السباق القادم ، لنضع الرهانات تعالي يا عزيزتي |
- Başka yoldan gidelim. - zamanımız yok. | Open Subtitles | ـ يجب أن نذهب من طريق آخر ـ ليس لدينا وقت |
Adadayken epey boş zamanımız vardı. | Open Subtitles | كان لدينا وقت فراغ كبير على الجزيرة. |