Geceyi geçirmek için bile bile ucuz otellere gelen elvi çiftler olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت عن الكثير من الازواج الذين امضوا ليله هناك فى فندق رخيص |
duymuştum. Kampüste bir adamı öldürmüşler, ya da öyle bir şey. | Open Subtitles | لقد سمعت عنه شخص ما قتل رجل في الحرم او ماشابه |
"Sayın bay Striker, Duyduğuma göre sizde gereğinden fazla at varmış." | Open Subtitles | عزيزي السيد سترايكر : لقد سمعت بأن لديك الكثير من الخيول |
Biliyor musunuz,şanslı bir adamsınız. Duyduğuma göre etkileyici bir kızmış. | Open Subtitles | أتعلم , انك رجل محظوظ لقد سمعت انها بنت ساحرة |
- Beni duydun! Şeytanminaresini... - ...getirdim ve toplantı istiyorum. | Open Subtitles | لقد سمعت ، لقد احضرنا المحارة اريد ان نعقد اجتماع |
Daha önce Ölüm Defterlerinin İnsan Dünyasına birkaç kere düştüğünü duymuştum... | Open Subtitles | لقد سمعت عن مذكرات وصلت عالم البشر مرات عديدة من قبل |
Bir telepat olması gerekirdi. Bir gorilin kalp atışlarını duymuştum. | Open Subtitles | كان يجب أن يكون تخاطرا لقد سمعت نبض قلب الغوريلا |
Su cadılığını önceden de duymuştum ama bir anlam verememiştim. | Open Subtitles | لقد سمعت بشأن سحـر المـاء من قبل لكنـه ليس منطقيـاً |
Bunun gibi şehirler hakkında hikâyeler duymuştum ama hiç bir tanesini görmemiştim. | Open Subtitles | ,لقد سمعت عن مدن كهذه من قبل لكنني لن أرى واحدة أبداً |
Evet, bar sahibi olmanın kızlarla tanışmak için iyi bir yol olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | أجل ، لقد سمعت أن إمتلاك بار . هي طريقة مذهلة للقاء الفتيات |
Duyduğuma göre vaaz vermek bir zamanlar size şimdiki gibi zevkli gelmemiş. | Open Subtitles | لقد سمعت بانك لم تكن مولعا بالقاء الخطب كما انت فالوقت الحالي. |
Pekâlâ. Polis şefinden Duyduğuma göre Himmler bu akşam tutuklanman için emir çıkartmış. | Open Subtitles | جيد جداً ـ ـ لقد سمعت من رئيس الشرطة هذا المساء ـ ـ |
Hey! Duyduğuma göre dedenle birlikte ayılarla epey vakit geçirmişsiniz. | Open Subtitles | حسناً، لقد سمعت بأنك وجدكِ كنتم تقضون وقتاً مع الدببه |
- Beni duydun! Şeytanminaresini... - ...getirdim ve toplantı istiyorum. | Open Subtitles | لقد سمعت ، لقد احضرنا المحارة اريد ان نعقد اجتماع |
Tofutti ye! Doktorun ne dediğini duydun. Kolesterolün 300'ün üzerinde. | Open Subtitles | لقد سمعت ما قاله الطبيب الكوليسترول لديك اعلى من 300 |
Bu sesi, senin olduğuna inanacak kadar uzun süre duydun. | Open Subtitles | لقد سمعت هذا الصوت لفترة طويلة و صدقت أنه أنت |
Şimdi, Bayan Paradine LaTour'un 6 Mayıs'taki tartışma için anlattıklarını duydunuz. | Open Subtitles | والآن يا سيدة بارادين, لقد سمعت رواية لاتور عن هذه المشاجرة التى حدثت, |
Buna binaen, iddiaları dinledim ve davanın olgularını gözden geçirdim. | Open Subtitles | لذلك، لقد سمعت الحجج وأعدت النظر في حقائق هذه القضية |
Çok laf duyuyorum ama anlam veremiyorum. | Open Subtitles | لقد سمعت الكثير من الكلام ولم افهم اغلبه |
Sizin topladığınız hazineyle ilgili pek çok hikaye duydum, efendim. | Open Subtitles | لقد سمعت كثيرآ من القصص,مولاى، عن الكنز الذى قد جمعته. |
Gizli ilişki kuranların, asıl ilişkilerinin ne kadar iyi olduğunu fark edip bu saçmalığa son verdiğiyle ilgili bir sürü hikaye duyduk. | Open Subtitles | لقد سمعت قصصا عن الشؤون حيث يدرك الناس عظمت العلاقة الأخرى المترتبة عليها هي وتنتهي من دون أي شخص يجري في حيرة. |
Bir sürü güçlü mü güçlü canavar burada toplandığını işittim. | Open Subtitles | لقد سمعت أن هنالك الكثير من الوحوش الأقوياء يتجمعون هنا |
Pijama partinizin gerçek bir partiye döndüğünü öğrendim sonra da bir uğrayayım dedim. | Open Subtitles | لقد سمعت أن الحفلة اصبحت كبيرة لذا أعتقدت بإنني يجب أن آتي واتفقدها |
Hep birlikte sorunlarına çözüm bulmak için azim ve hünerlerini ortaya koyan ailelerden ders aldım. | TED | لقد سمعت من عائلات قامت بإطلاق العنان لإبداعهم وعنادهم لخلق حلولٍ بشكل جماعيٍّ. |
Amerikan Anayasası üzerine yaptığınız konuşmaya kulak misafiri oldum. | Open Subtitles | لقد سمعت دون قصد محاضرتك عن الدستور الأمريكى |
Haberman'da duyduğum sergi de ne öyle? Bana haber vermen lazım... | Open Subtitles | ماهذا لقد سمعت عن معرض في هابر مان عليكي ان تخبريني |