Hawaii Üniversitesi gökbilimcilerinden Michale Liu bu bulunması zor cisimleri arıyor. | Open Subtitles | العالم الفلكي من جامعة هاواي مايكل ليو يتحرى هذه الأشياء المحيّرة |
Liu Bolin: Kendimi görünmez yaparak aslında uygarlığımız ile gelişimi arasındaki uyumsuz ilişkiyi sorguluyorum. | TED | ليو بولين: من خلال جعل نفسي لامرئيًا، حاولت تقصي العلاقة العكسية بين حضارتنا وتطورها. |
Notlarıyla oynadı, Lew. Bunu bir düşünsene. | Open Subtitles | لقد عالج ملاحظاته ليو فكر ملياً لمدّة ثانية فقط |
- O doğruyu söylemiyor. - Leo, belki söylemek bir şey yok. | Open Subtitles | هو لا يقول الحقيقة ليو ، ربما لا يوجد شيء ليقوله |
Yılın bu zamanında Aslan, Cygnus ve Yay takım yıldızlarını görürüz. | Open Subtitles | في هذا الوقت من السنة يمكننا رؤية النجم ليو القوس والدلو |
Ve 2 yıl önce Harvard'taki Robert Lue tarafından arandım Moleküler ve Hücresel Biyoloji Bölümünden, Bana, takımımın ve benim Harvard'ta verilen tıbbi ve bilimsel eğitimi gerçek anlamda değiştirmek isteyip istemeyeceğimizi sordu. | TED | وقد تلقيت إتصالاً من روبرت ليو في هارفارد، في شعبة الأحياء والطب الجزيئي، قبل عدة أعوام. وقد سألني اذا ما كان فريقي وانا مهتمين وراغبين في تغيير كيف يتم تدريس الطب والتعليم العلمي في هارفارد حقيقةً. |
Efendi Liu. Efendim tutukladığım asileri... ve topladığım vergileri getirdim. | Open Subtitles | سيدى , ليو هولاء المتمردين الزين تم القبض عليهم |
- Ona dikkat etmen gerekiyor. - Liu Kang'i salondayken gördüm. | Open Subtitles | ـ ويجب أن تتولى أمره بحذر شديد ـ لقد رأيت ليو كانغ في الردهة |
Kesinlikle Dünya aleminin güçlerine katılmamalı... özellikle de Liu Kang. | Open Subtitles | ولا يفترض أن يسمح لها يالإنضمام إلى قوات مملكة الارض خاصة ليو كانغ |
Beşinci Ulusal Meclis, Yoldaş Liu Shaoqi'nin ...İyileştirme Pragramı'nı duyurur. | Open Subtitles | تعلن الجمعية الوطنية الخامسة عن إعادة سمعة الرفيق ليو شاو تشي |
Tianjin müdürü Liu'ya-- 0.7 pay alıyorum. | Open Subtitles | ليو مدير تيانجين أنا أحصل على 0.7 من الحصص |
Lew o heriflere söyle sakın buraya gelmesinler. | Open Subtitles | ليو , قل أنك متفق على أن يجد بوبي الصغير |
Lew, dönünce sana bir koruma ayarlayabilirim. | Open Subtitles | ليو , عندما أعود إلى ترينيداد بإستطاعتي أن أرفع الأسلحة لا يهمني هذا |
Bunun senin için gerçekten önemli olduğunu görebiliyorum, Lew. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى هذا هو المهم حقا بالنسبة لك، ليو. |
Sosyal becerileri geliştirmesini - Leo, sadece sen bilirsin, bu oğlun tutuyor budur. | Open Subtitles | أسرعوا ليو ، فقط كي تعرف أن هذا ما يُبقي إبنك |
- Leo'nun bir başına yurtdışında yaşamasının imkanı yok. | Open Subtitles | من المستحيل أن يعيش ليو في الخارج بمفرده. |
Aslan, senden kablolu ve kablosuz iletişimi kesmeni istiyorum, burası ve burası. | Open Subtitles | ليو ، أحتاج إلى تعطيل الشبكات السلكية و نظم الاتصالات اللاسلكية سواء هنا أو هنا |
Kaskında Aslan resmi olan bir motokrosçuya Leo diyen biri. | Open Subtitles | نفس الشخص الذى يحاول قتل راكب دراجات بخاريه ولديه صورة أسد على خوذته ويعرف بإسم " ليو "َ |
Bayan Linda Lue, Birleşik Devletler'de tek bir şeyi değiştirecek olsaydınız neyi seçerdiniz? | Open Subtitles | الآنسة ليندا ليو ، إذا كان لا بدّ أن تغيري شيء واحد في الولايات المتّحدة... ماذا سيكون؟ |
Jake Millican bunun içinde. Ne oldu, Lou? | Open Subtitles | جيك مليكان معكم أيضا فى هذا ماذا حدث يا ليو ؟ |
Lui Yat Siu buradan bizimle birlikte ayrılmak istiyor, çünkü Canton yaşanacak yer değil. | Open Subtitles | ليو يات سيو يريد هجوم علينا لا نستطيع كسب لقمة العيش فى كنتون |
Sen Leo'yu arayana ve o buraya hızla gelene kadar alışverişe gidiyordum. | Open Subtitles | حسنا,كنت ذاهبا للتسوق حتى اتصلت ب ليو وهو أتى بنا الى هنا |
O yüzden bu gece mükemmel geçsin. Leo'nun taşaklarının tadına bakın. | Open Subtitles | اذن حاولوا ان تجعلوا هذا الليلة عظيمة واستمتعوا بطعم كرات ليو |
Leo ile iletişim içinde olan Matt Berlin, Leo'ya yeni bir nesneyi tanıtıyor. | TED | هذا هو مات بيرلين يتفاعل مع ليو يقدم الى ليو شيء جديد |