ويكيبيديا

    "لَيس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olmadığını
        
    • değildir
        
    Frank, kolay olmadığını biliyorum... ama davacı olursan çok faydası dokunur. Open Subtitles فرانك، أَعْرفُ بأنّه لَيس بالسهلَ، لَكنَّه يُساعدُ الكثير إذا وجهت إتّهامات.
    Ama sağduyulu olursak tüm bu trajedilerin engellenmesinin mümkün olmadığını biliriz. Open Subtitles لكن الحسّ العامَ سَيُخبرُك بأنه لَيس كُلّ المآسي يمْكِنُ أَنْ تمنع
    Demek, Kraliçe'nin ve yardımcılarının burada olmadığını fark etmedin. Open Subtitles في حَآل لم تلاحظ، الملِكه وسيداتهُا لَيس هُنا
    Tatlım, kaybettiğin zaman, ödülü almak doğru değildir. Open Subtitles حبيبي , عندما تَفْقدُ المعركةَ وتأخذ الوسام لَيس هذا صحيحَا
    Samimi olmak benim için bir duygu kadar kolay değildir. Open Subtitles أن يَكُون أصيل لَيس شيئاً الذي يأتي بسهولة بالنسبة لي بقدر الإمكان يعبر عن المشاعر.
    En zeki olmadığını da biliyorum, ya da en iyi görünen, veya en serti. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّه لَيس الأذكى أَو أفضل مظهراً، سئ
    Ben bunun benim işim olmadığını söylemiştim. Open Subtitles حَسناً، أنا عندما يقع شىء لَيس من شأنى.
    Bu dünyada onurundan daha değerli bir hazine olmadığını söyledi ve ona para vermek istiyorsan, onurlu bir evlilik yaptığında verebileceğini söyledi. Open Subtitles قَالَت بِأنه لَيس لدَيهَا كَنز عَظِيم في العَالم غَير شَرفهَا وإذَا كنَت تريَد أن تعَطِيها مَالاً، ستَثني علَيك ربمَا عِندَما تَتزوج زوَاج شريَف
    Ama ikimizde bunun doğru olmadığını biliyoruz. Open Subtitles لكن كلانا يعْرفُ أن ذلك لَيس حقيقيَ.
    Pazar olmadığını biliyorum ama yine de geldim. Open Subtitles وأَعْرفُ انه لَيس الأحدَ، لكن انا .. .
    Sana Sanada'nın burada olmadığını söyledim. Open Subtitles أخبرتك ذلك سانادا لَيس هنا
    Sana Sanada'nın burada olmadığını söyledim. Open Subtitles أخبرتك ذلك سانادا لَيس هنا
    Yani, Tom'un yürüyen saatli bomba olup olmadığını merak eden tek Pope değil. Open Subtitles . أنا أقصد أن (بوب) لَيس الوَحيد الذى يتسائل ما إذا كان (توم) قُنبلة مُتحركة ؟
    Tom, bunun doğru olmadığını söyle. Open Subtitles توم)، فقط أخبرهم ذلك لَيس صحيح)
    Güzel ve yetenekli aynı şey değildir. Open Subtitles الجمال والموهوبة لَيس نفس الشى.
    Kardeşim sizin için bir rakip değildir. Open Subtitles أخي لَيس بِمستَواك
    Keman yayım oyuncak değildir! Open Subtitles قوس كماني لَيس لعبة للمضغ
    Ah... İş herşey demek değildir. Open Subtitles حسناً، العمل لَيس كُلّ شيء
    Oken, umarım bu çok sevilen emekli olan müdür için bir tür video vedası değildir. Open Subtitles الآن ، (أوكين) ، أتمنى أن هذا لَيس نوع من أنواع فيديو توديع رئيس منعزل محبوب
    Satış bizim gibilere göre değildir. Open Subtitles البيع لَيس لأمثالنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد