ويكيبيديا

    "لَيْسَ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hiçbir
        
    • olmadığını
        
    • yoktur
        
    • kalmadı
        
    • henüz
        
    sosyal statü ve daha önemlisi yaşın, hiçbir öneminin olmadığı kardeşlikten. Open Subtitles حيث الحاله الإجتماعيه والأكثر أهميَّةً، العُمر، .لَيْسَ لهُ صلة مطلقاً نعم؟
    Onu da kontrol ettik, ve mafyayla hiçbir bağlantısı yoktu. Open Subtitles حَسناً، نحن تَأكّدنَا منه، وهو لَيْسَ لهُ إرتباطاتُ غوغاءِ مطلقاً.
    Onu bulmamız gerek. Orada ne olduğuna dair hiçbir fikri yok. Open Subtitles يَجِبُ أَنْ نَجِدَها فهي لَيْسَ لديها فكرةُ عما يدور فى الخارج
    Eğer bana karşı nazikolursan, sana korkacak bir şey olmadığını gösteriririm. Open Subtitles إذا أنت لطيف لي، أنا سَأَتأكّدُ بأنّك لَيْسَ لَكَ شيء للخَوْف.
    - Bosalma olmasna gerek yoktur. Open Subtitles لَيْسَ مِنْ الضروري أَنْ يَكُون َهناك قصف.
    Demek ki o zaman konuşacak bir şeyimiz kalmadı. Open Subtitles ثمّ لَيْسَ لَنا شيء أكثرُ للتَحَدُّث عن.
    Biraz gerginim de. Başıma bir k geldi. Ve ne kadar zarar gördüğüm henüz belli değil. Open Subtitles كَانَ عِنْدي حادثُ، وأنا لَيْسَ لِي إكتشفَ ما الضررُ لحد الآن.
    Kimsesi ve gidecek hiçbir yeri olmayan bir çocuk Open Subtitles هو فقط شاب لَيْسَ لهُ احد، وليس له مكان للذِهاب.
    Şu en elimizde bunu belirleyecek hiçbir şey yok. Open Subtitles نحن لَيْسَ تَقْرير وافي لذلك في الوقت الحاضر.
    Biliyorum birazcık yüzeysel ve ortak hiçbir yanımız yok... Open Subtitles , أَعْرفُ بأنّه سطحيُ كلياً ونحن لَيْسَ لَنا شيء مشتركاً
    Sorun değil. Her zamanki gibi, neyden bahsettiğinizle ilgili hiçbir fikrim yok. Open Subtitles كالمعتاد , l لَيْسَ لهُ الأكثر ضباباً الفكرة ما أنت تَتحدّثُ عنه.
    Ama onların burada hiçbir amacı yok, Kungo Tsarong. Open Subtitles لَكنَّهم لَيْسَ لهُمْ غرضُ هنا، كونجو تسارونج.
    Televizyondaki haberlerin eğlenceyle hiçbir ilgisi yok mu? Open Subtitles القرارات التي تَدْخلُ الأخبارَ لَيْسَ لهُ علاقة بالترفيهُ؟
    Yaptığım şeyle hiçbir ilgisi yoktu. Open Subtitles لَيْسَ لهُ شيء يمكن عمله مَع ما أنا عَمِلتُ.
    Ortak hiçbir noktanız yok. Open Subtitles رجاءً، أنت رجال لَيْسَ لهُمْ شيء مشتركَ.
    Endişe edecek bir şey olmadığını söylemiştim. Open Subtitles روز، أخبرتُك لَيْسَ لَنا شيء يمكن القلق بشأنه. الآن، يَجيءُ.
    Yani Steven'a anne-babasının burada olmadığını unutturacak şeyler. Open Subtitles مهما يَجْعلُ ستيفن يَنْسي هو لَيْسَ لهُ أباءُ.
    Bay Durucher'a endişe edecek bir şey olmadığını söyleyin. Open Subtitles أخبرْ السّيدَ دوروتشر لَيْسَ لهُ شيء يمكن القلق بشأنه.
    Bayım, Madame Hortense'ın böceği yoktur. Open Subtitles يا سيد، السّيدة هورتينس لَيْسَ عندها جراثيم.
    kendisi ile ilgili gözetim sebebimiz yoktur. Open Subtitles هذا لَيْسَ لهُ علاقة بوجودك الآن تحت الحراسة
    Sanırım böyle bir şeyden, eşinizin haberi bile yoktur? Open Subtitles لَكنِّي عِنْدي شعور قويَ بأنّ زوجتَكَ الوثوقةَ السيّئةَ لَيْسَ لَها فكرةُ حولها.
    Baksana kuşun gagası kalmadı. Open Subtitles النظرة، الآن هذا الطير الصغيرِ لَيْسَ لهُ منقارُ.
    Bazıları henüz beni aramadı. Open Subtitles أنا لَيْسَ لِي مسموعُ أَعُودُ منه شخصان.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد