Şeytani Konsey Fransa'da... ve yakında tüm dünya yönetimini ele geçirecek. | Open Subtitles | أنّ مجلس الشر مقره فى فرنسا. . وسيقوم قريبا بالسيطرة العالمية |
dedim. kurul toplantısında göstermen için bir görsel ayarlıyorum sana şimdi. | TED | أنا بصدد وضع رسم توضيحي، لكي تأخذه معك لاجتماع مجلس الإدارة. |
Artık eski yönetim kuruluna osuruktan bir koltuk önermek zorunda değiliz. | Open Subtitles | علينا الآن ألا نقدم لهذا الإبله أى مكان فى مجلس الإداره |
Sonuçlar, bir bilim adamları kurulunda değerlendirilecek. | Open Subtitles | نتائج هذه العملية وسوف تناقش من قبل مجلس العلماء. |
- Senato kurulunun kararını geçersiz kılmak kendisi için politik intihar olurmuş. | Open Subtitles | قال انه اذا تجاوز مجلس الشيوخ بهذا الامر سيكون بمثابه انتحار سياسي |
O ne inşaatın bir parçası ne de şehir konseyinin. | Open Subtitles | هي ليست طرف من شركة البناء ولا من مجلس المدينة |
İçki kurulundan askıdaki tam pansiyon yetkinin geçici iznini ve meclis incelemesi aldım. | Open Subtitles | حصلتُ لك على موافقة مؤقتة من مجلس الخمور بإنتظار التصريح الكامل واستعراض المجلس. |
Hassas konularda, Konsey üyelerinden bilgi saklamak kralın ayrıcalıklarından biridir. | Open Subtitles | من سلطات الملك أن يكتُم المعلومات الحساسه عن مجلس مستشاريه |
San Fransisco Sanat Konsey'i ile birlikte burayı yenileyebilecek parayı bulduk. | TED | مع مجلس الفنون في سان فرانسيسكو، تمكنا من جمع الأموال وإعادة تأهيل المكان بالفعل. |
Bu mektubu ilk defa seçildiğimde aldım, ve katıldığım her Konsey toplantısına hala götürüyorum. | TED | وصلتني هذه الرسالة عندما انتخبت أول مرة، وما زلت أحملها الى أي اجتماع مجلس أذهب اليه. |
Neden ben kurul toplantısındayken, sen de kızlara etrafı göstermiyorsun? | Open Subtitles | لِمَ لا تُري الفتيات المكان ريثما احضر إجتماع مجلس الإداره؟ |
Aramızda kurul üyesi olmayan biri olduğuna dikkat çekmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن اشير انه معنا عضو من خارج مجلس الادارة |
Dinle, sana bunu söyleyerek bir sürü kurul yönetmeliğini çiğniyorum. | Open Subtitles | اسمعي، بإخباركِ هذا أنا أخالف الكثير من قوانين مجلس الإدارة. |
Ama bence bunu beni yönetim kuruluna almamak için yaptılar. | Open Subtitles | ولكني أعتقد أن هذا كان ليقوموا بطردي من مجلس الإدارة |
Guatrau, şirketimi geri almam için Graystone yönetim kuruluna şantaj yaptırıyor. | Open Subtitles | دانيال جراى ستون الجوتشيرو جعلنى أبتز مجلس إداره شركتى لإسترداد شركتى |
Korkarım evlat, baban başka bir şirketin yönetim kurulunda değilse seninle iş yapmakta zorlanmaya başlayacağız. | Open Subtitles | مالم يَحجز أبوك مقعد في مجلس ، شركة أخرى أنـا وأنت سوف نمرّ بأوقـات عصيبة في التعـامل سوياً |
Korkarım, dostum, baban başka bir şirketin yönetim kurulunda olmadığı sürece... sen ve ben birlikte iş yapmakta çok zorlanacağız. | Open Subtitles | مالم يَحجز أبوك مقعد في مجلس ، شركة أخرى أنـا وأنت سوف نمرّ بأوقـات عصيبة في التعـامل سوياً |
Tahliye kurulunun beni gerçekten bırakma şansı olduğuna inanıyor musun? | Open Subtitles | أتظنينَ حقاً أنهُ هناك فرصَة أن يُطلقني مجلس الإطلاق المشروط؟ |
Alfa konseyinin endişelerini anlıyorum ama olmuşla ölmüşe çare yok. | Open Subtitles | اعرف بأن مجلس ,الفا قلق ولكن ليس بأمكاننا تغيير ماحدث |
Hayır, danışma kurulundan ne haber geldiğini merak ettim sadece. | Open Subtitles | كلا، كنت أتساءل فقط ماذا كان جواب مجلس المستشفى الاستشاري. |
Pazartesi ilk iş, disiplin kurulunu olağanüstü toplantıya çağıracağım. | Open Subtitles | سأعقد جلسة يوم الإثنين في مجلس طلاب المدرسة التأديبي |
Belediye üyesi ile olan büyük buluşması için kendine çeki düzen veriyor. | Open Subtitles | لقد كان يجهز نفسه من أجل ليلته الكبيره مع رئيس مجلس البلديه |
Kongre üyemizi tebrik ederim, beşinci dönemde tekrar seçilmiş oldu. | Open Subtitles | بارك لعضو مجلس الشيوخ، لقد تم إعادة إنتخابه للمرة الخامسة |
Bir kaç sayfayı işaretledim. Kent konseyine karşı yardımı olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | لقد حددت بعض الصفحات الى يمكن ان تستخدمها ضد مجلس المدينه |
Belediye meclisinin raporlarının önemli yerlerinin yazıldığı bir köşe var. | Open Subtitles | هناك قطاع يقوم بتسجيل أهم الأحداث في تقارير مجلس المدينة |
Pazar tüm gün, şehir meclisi adına yeni evlileri tebrik ettim. | Open Subtitles | طوال يوم الأحد، أقوم بتحية المتزوجون حديثًا نيابة عن مجلس المدينة. |
Ben ve Bağımsız Diplomat'taki çalışma arkadaşlarım, Güvenlik Konseyi'nin etrafından dolandık. | TED | حيث ذهبنا انا و زملائي في الدبلوماسي المستقل الى مجلس الامن |
Eğitim Kurulu'na gittiler ve bazı okulları erişilebilir yapmaları konusunda talepte bulundular. | TED | وذهبوا إلى مجلس التعليم وطالبوا مجلس التعليم بجعل المدارس الثانوية قابلة للوصول. |