"محبوب" - ترجمة من عربي إلى تركي

• sevimli
• popüler
• tatlı
• sevilmek
• sevilir
• sevildiğini
• seviliyor
• sevgilisi
• biri
• sevecen
• şirin
• seviyor
• sempatik
• sevilmeyen
• seviliyorsun

Çok sevimli bir tip değil. Ama şu renklerine bakın.
ليس محبوب جداً , كما ترون دعونا نلقى نظرة على الألوان

Biraz garip ama sevimli yanları da var.
إنه غريب بعض الشئ,لكن هناك أيضاً شيء محبوب حول الرجل

Bu pembe hindiztancevizli şeyler... burada beni oldukça popüler biri yaptı.
لقد حصلت على حقيبتك أشياء جوز الهند هذه جعلتنى محبوب جدآ

O çok hassas biridir, tatlı yaşlı bir adam.
أنه شخص بالغ الحساسية ، رجل كبير في السن محبوب.

Son birkaç haftadır, herkes tarafından sevilmek gibi anlamsız bir ihtiyacın olduğunu düşünüp seni eleştiriyordum ama çok yanılmışım.
في الاسابيع الماضية كنت افكر فيك بإن فيك هذه الصفة بإنك تريد ان تكون محبوب ، لكنني كنت مخطا

Charley Amca'nınkinden daha büyük. Charley çok sevilmez sevilir de, o kadar çok değil.
تشارلي ليس محبوباً إنه محبوب و لكنه ليس محبوباً بما يكفي

Arkadaşı ise tam tersi nazik ve sevimli.
وصديقه على العكس منه محبوب تماما وبه كل الصفات الساحرة المرغوبة

Senin bu kadar sevimli olduğuna inanamıyorum. Bu tür düşüncelerinin olduğunu bilmiyordum.
أنا فقط لا أستطيع تصديق كم محبوب أنت أنا لم أعرف بأنه لديك كل هذه المشاعر

Neden mi? çünkü ihtiyar onu görmüş ve beğenmiş. O hoş bir çocuk, Joe sevimli.
لأن تلك العجوز أحبتك إنه طفل محبوب يا جو

Bunu deneyin. Sosyal etkinliklerde popüler olmanızı sağlar.
خذ,جرب هذا.هذا سيجعلك محبوب جداً في الوسط الإجتماعي

Hâlâ en popüler yüz milyarder arasında yoğum.
ما زلت خارج قائمة أكثر مئة بليونير محبوب

Ama hayatınızı kurtarabileceğim zaman, birden Bay popüler oluveriyorum.
لكن حين أستطيع إنقاذ حياتكم أصبح محبوب الجميع فجأة

O çok hassas biridir, tatlı yaşlı bir adam.
أنه شخص بالغ الحساسية رجل كبير في السن محبوب

sevilmek için, insanlara karşı her gün nazik olmalısınız.
لتكون محبوب, يجب أن تعامل الناس بلطف كل يوم

Arkadaşları tarafından sevilir, düşmanları bile saygı duyarlardı.
محبوب مِن قِبل أصدقائِه، مُحترم مِن قِبل أعدائه

Bu sorumluluktan kaçmaktır. Çocuk sevildiğini bilmek istiyor.
ذلك تَهَرُّب ، الولد بحاجة أن يعرف أنه محبوب

Her şekilde, büyükbaban buradaki emniyet müdürlüğü tarafından epey seviliyor.
بأي حال، جدّك محبوب جدّا بمديرية المأمور بالجوار هنا

Cumhuriyetçilerin sevgilisi, çocukların eğlencesi Palyaço Krusty.
من الجمهوريين، محبوب الأطفال كرستي المهرج

Duke Üniversitesi'ne gitmişsin harika bir kadınla evlenmişsin sevecen bir babasın.
،أنّك غطيت تكاليف دراستك ،تزوجت من امرأة رائعة .أنت أب محبوب

Hadi söyle. Kaldırabilirim. Düşündüğüm kadar şirin miyim?
هيا، تستطيعين أن تخبرني، استطيع تحمل الأمر هل أنا محبوب كما أعتقد؟

Ünlü bir kanun adamısın, halk seni seviyor.
وماذا بعد ذلك؟ أنت رجل قانون له صيته وانت محبوب من قبل العامة

Çocuklarımız arasında açık ara en sempatik olanı o.
إنه دون منازع أكثر طفل محبوب بين أطفالنا.

Soğuk hücremde otururken, kendimi çaresiz hissettim, sevilmeyen ve terk edilmiş.
أثناء مكوثي في زنزاتي الباردة، شعرت بالعجز، وبأنني غير محبوب ومهجور.

Dışlanmış, düşmüş melek seviliyorsun.
أيها المَنْبُوذ، أيها الملاك الهاوي .أنت محبوب