"مرتبط" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bağlantısı
• ilgisi
• nişanlı
• alakalı
• ilişkisi
• Touch
• bağı
• bağlanmış
• bağ
• bağlıyım
• birbiriyle bağlantılı
• ile
• bağlayan
• nişanlıyım
• birbirine bağlı

Ama Thorne'un sakladığı şeyle ilgili bir bağlantısı olduğunu biliyorum.
و لكنني أعرف أنه مرتبط مع ما تحاول هي اخفائه

- Görünen o ki trafik kazasının bir suikastle bağlantısı varmış.
تبين أن الحادث الذي كنت أحقق به مرتبط بجريمة قتل سابقة

Bunun eski askerlerden kurulu gizli bir örgütle ilgisi olduğunu düşünüyoruz.
و نعتقد ان هذا مرتبط بفرقة خفية من المحاربين الذين سقطوا

Sanırım bunu zaten nişanlı olan birine vermeyi düşünüyorsun.
أظن أنك تنوي إهداء هذا لشخص مرتبط بالفعل

Soyu bozulmuşlar için bir uyuşturucu. Bununla alakalı bir şeyin yanına bile yaklaşmam.
إنه عقار مخدر أنا لا أقترب منه أو من أي شخص مرتبط به

Dava ile ilişkisi olan herkes polis koruması altında olmalı.
أي شخص مرتبط بهذه القضية يجب أن يحصل على حماية الشرطة بما فيهم العائلة

- Touch'da daha önce... - Hadi Jake, şablonu tamamla.
في الحلقاتِ السابقة منَ "مرتبط" حسنًا (جايك) ،، أنهي النمط

Yani zarar görmüş bir Tanrı'mız var. Bu dünya ve yaşayan her bir ruh ile çok yakın bağlantısı olan bir Tanrı.
إن نؤمن برب معذب رب مرتبط بهذا العالم وبكل روح حية بشكل حميمي.

Kitaptaki hiç bir makaleyle bağlantısı yok.
فهو غير مرتبط بأي من المقالات التي تناولها الكتاب.

Sesinizin aynı zamanda hormon seviyenizle ciddi bir bağlantısı vardır.
كما أن صوتك مرتبط بدرجة كبيرة بمستوياتك للهرمونات.

Afedersin? Cody'e olanların cinayetlerle bir bağlantısı olduğunu düşünüyorsun.
اتعتقد ان ما يحدث لكودي مرتبط بجرائم القتل ..

Adamın kanının nasıl çekildiğine ya da bunun birkaç haftadır devam eden cinayetler zinciriyle bir ilgisi olup olmadığına dair bir açıklama yapılmadı.
وجد في مدينة الصناعة ليلة البارحة. لا معلومة عن كيف تم استزاف دم الضحية, أو اذا كان هذا مرتبط بسلسلة جرائم قتل شبيهة

Yani benim çıkardığım sonuç şu: Bir şeyi derinden anlayabilmenin bakış açısını değiştirme yetisi ile bir ilgisi var.
لذا فإن استنتاجي هو التالي: إن فهم شيء بشكل عميق جداً مرتبط بالقدرة على تغيير منظورك.

Eskiden histeriye yapıldığı gibi, bunun toplumsal cinsiyetle ve kimlerin hikâyesine inandığımızla ilgisi var.
كمرض الهستيريا مثلاً، الأمر مرتبط بالجنس وهذا مبني على قصص نصدقها.

Halihazırda nişanlı birine vermeye niyetin var gibi geldi bana.
أظن أنك تنوي إهداء هذا لشخص مرتبط بالفعل

Son proje de medikal robotik ile alakalı.
والمشروع الأخير أيضا مرتبط بالروبوتات الطبية.

Seni vuranla bir ilişkisi olabilir mi?
هل يمكن ان يكون هذا مرتبط بأي طريقة لمن اطلق النار عليك؟

Touch'da daha önce...
في الحلقاتِ السابقة منَ "مرتبط"

Müvekkiliniz, birkaç terörist şebekeyle bağı bulunan bir suçlunun kaçmasına yardım etti.
موكلك قد ساعد وحرض عملية هروب مجرم مرتبط بالعديد من المنظمات الإرهابية

Bu keresteler birbirine çakra ile bağlanmış ve çok güçlü, değil mi?
هذا الخشب مرتبط بكمية كبيرة من الشاكرا القوية,أليس كذلك؟

Bu aileyle aramda bir bağ var. Muhtemelen aşırı tepki veriyorum.
أنا مرتبط بهذه العائلة، أنا على الارجح بالغت في ردة فعلي

Belki biraz da fazla bağlıyım.
أخشى أنّني مرتبط به أكثر من اللّازم

Yarışta bir ortağınız varsa cihazlar birbiriyle bağlantılı olacak.
إن كنتم تتسابقون مع شريك فأن شحنكم مرتبط

Tabii 20. yüzyılda, cazibe Hollywood ile ilişkilendirilen bir anlam taşımaya başladı.
حسناً بالطبع في القرن العشرين الانبهار جاء ليأخذ معنى آخر مرتبط بهوليوود

Üst ana toplardamar ve sağ kulakçığı bağlayan bölgede kanama saptandı.
تأكدوا ما إن كان النزيف مرتبط بالأذين الأيمن والتجويف العلوي

Dinle, küstah olduğumu düşünmeni istemem, ama ben uygun değilim, nişanlıyım.
اسمعى، لا أريد أن أكون صلفاً ولكنّى لست متاحاً فأنا مرتبط

Bugünkü modern dünyamızda, Internet yüzünden, insanların burada konuştuğu tarz şeylerden, her şey birbirine bağlı.
اليوم في عالمنا المتحضر، بسبب الأنترنيت، بسبب أصناف الأشخاص الذين تم الحديث عنهم هنا، كل شيء مرتبط بكل شيء.