ويكيبيديا

    "مستقبل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • geleceğimiz
        
    • geleceği
        
    • geleceğim
        
    • bir gelecek
        
    • geleceğini
        
    • geleceğinden
        
    • alıcı
        
    • geleceğinde
        
    • geleceğiyle
        
    • bir geleceğe
        
    • gelecekleri
        
    • kaderi
        
    • kariyeri
        
    • gelecekteki
        
    • gelecekte
        
    Yani enerji konusunda geleceğimiz kader değil seçim ve bu seçim fazlasıyla esnek. TED لذا فإن مستقبل الطاقة لدينا ليس قدراً بل اختياراً .وهذا الخيار مرن جداً
    Kamplarda yaşıyoruz, geleceğimiz yok, ekmeğimiz yok çocuklarımızın eğitimi yok. Open Subtitles لا مستقبل,لا طعام و لا توجد لدينا اجتياجات الاطفال الاساسية
    Burada olup şehirlerin geleceği hakkında konuşmak, Şehirler hakkında konuşmak büyük bir onurdur. TED انه لشرف كبير أن أتواجد هنا لأتحدث عن المدن لأتحدث عن مستقبل المدن
    Zamanda on bin yıl ileri yolculuk ettim ama Leela'sız, bir geleceğim yok. Open Subtitles لقد سافرت ألف سنة إلى المستقبل لكن بدون ليلا، لم يعد لي مستقبل
    Bugün de yaşanabilir bir gelecek yaratmak için aynı sıçramaya ihtiyacımız var. TED اليوم يجب ان يكون ذلك التفكير البعيد المدى لاجلنا لننشئ مستقبل منظور,
    Fakat maalesef, üzerimize salıyorsunuz ve bu çocuklarımızın geleceğini etkiliyor" TED لكن للأسف، أنتم ترسلونها نحونا، وهي تؤثر على مستقبل أطفالنا.
    Aslında Fransa ve İskoçya arasındaki ittifakın geleceğinden söz ediyordum. Open Subtitles في الواقع,كنت أتحدث عن مستقبل الحلف بين فرنسا و أسكتلندا.
    Öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz açlıktan ölürlerse geriye kurtaracak bir geleceğimiz kalmaz. Open Subtitles إذا معلمينا وطلابنا يجوعون حتى الموت لن يكون لنا مستقبل لننقذه.
    Ve bu bütçeler geleceğimiz için anahtarımız, çocuklarımız için anahtarımız. TED وهذه الميزانيات هي مفتاح مستقبلنا إنها مفتاح مستقبل اطفالنا
    Nükleer füzyon bizim enerji geleceğimiz. TED إذاً فالاندماج النووي هو مستقبل طاقتنا.
    Bir grup uzman, toplanmış New York'un 1860'dan sonraki geleceği üzerine tartışıyorlar. TED تمت دعوة مجموعة من الخبراء لمناقشة مستقبل مدينة نيويورك في عام 1860.
    İnsanlığın geleceği sadece politikacıların, büyük liderlerin veya büyük şirketlerin ellerinde değildir TED إن مستقبل الجنس البشريّ ليس محصوراً بأيدي السياسيين والقادة العظماء والشركات الكبرى،
    Bence sürdürülebilir enerjinin geleceği büyük oranda kaçınılmaz, ama uzayda seyahat eden bir medeniyet olmak kesinlikle kaçınılmaz değil. TED اعتقد أن مستقبل الطاقة المستدامة حتمي إلى حد كبير، لكن أن نصبح حضارة تسافر عبر الفضاء ليس حتميًا بالتأكيد.
    Ancak Büro'da geleceğim olsun istiyorsam yapmak zorunda olduğumu söyledi. Open Subtitles لكنه قال إذا أردت مستقبل في المكتب، كان لي ل.
    Şehirden uzak, Hayatımı gözden geçirebilir ve geleceğim hakkında kararlar alabilirim. Open Subtitles بعيدا عن المدينة , ل صباحا قادرة على عكس عن حياتي واتخاذ القرارات حول مستقبل بلدي.
    Ondan nefret edenler dahi onsuz bir gelecek hayal edemiyorlardı. Open Subtitles حتى أولئك الذين بغضوه لا يستطيعون تصور مستقبل من دونه
    Adamın bütün geleceğini o şekilde bir kenara atması iğrençti. Open Subtitles الطريقة التي تحدث بها عن مستقبل الرجل .. كانت مقززة.
    Size bugün üretim sektörünün geleceğinden bahsetmek istiyorum. TED أود أن أريكم مستقبل الطريقة التي نصنع بها الأشياء.
    Dalgalar bir alıcı tarafından toplanıyor ve elektron silahıyla boş ekrana fırlatılıyor. Open Subtitles الموجات يتم جمعها بواسطة مستقبل وتمر عبر أنبوب إلكتروني إلى شاشة فارغة
    Peki kuantum yükselmesinin ve kuantum kilitlenmesinin geleceğinde ne var? TED و لكن ما هو مستقبل الرفع الكمّيّ، و التثبيت الكمّيّ؟
    Bu sadece çocukların geleceğiyle ilgili değil insanlığın geleceğiyle ilgili. Open Subtitles هو ليس حول بضعة أطفال هو حول المستقبل مستقبل نوعنا
    Stiliniz ne olursa olsun, hepimiz sürdürülebilir bir geleceğe doğru adımlar atabiliriz. TED لذا بغض النظر عن أسلوبك، يمكننا جميعًا اتخاذ خطوات نحو مستقبل أفضل.
    Bütün bu yeni yerleri yarattıktan on yıldan daha az bir süre sonra, yine de bu yerlerin gelecekleri kesin değildi. TED حتى بعد أقل من 10 سنوات من إنشاء جميع تلك الأماكن الجديدة، كان مستقبل تلك الأماكن موضع شك كبير.
    Teorinin kaderi, bu tür öldürücü tutarsızlıkların giderilebilmesine bağlıydı. Open Subtitles مستقبل النظرية إعتمد على تخليص المعادلات من هذه التضاربات القاتلة.
    İlk söyleyenin burada bir kariyeri ve bir geleceği olacak. Open Subtitles اول من سيخبرنى منكم سيستمر بالعمل وسيكون لديه مستقبل جيد هنا
    Yani diğer ülkelerin gelecekteki enerji tüketiminin nasıl olabileceğinin de bir örneğiyiz. TED لذا نحن صورة عن كيف سيكون مستقبل استهلاك الطاقة في البلدان الأخرى أيضاً
    Mahkûm editörlerin kazandıkları deneyim ve becerilerle gelecekte iş bulma şansları artar. TED والخبرة والمهارات التي اكتسبها محرّرو السجن ساعدتهم في تأمين مستقبل وظيفي لهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد