Evet, onu anlayabiliyorum ama mesele şu ki bunu birçok kaynaktan aldık. | Open Subtitles | نعم, أرى ذلك لكن الأمر هو لقد حصلنا عليه من مصادر عدة |
Hepsinin para kaynağı farklı olduğu için el ele veremiyorlar. | Open Subtitles | جميعها من مصادر نقدية مختلفة لهذا السبب لا يمكنهم التعاون |
Veya somonu? Veya denizdeki besin kaynakları etikelenebilen birçok diğer balık türleri? | TED | أو آى من الانواع العديدة الأخرى ممن مصادر غذاؤة سوف تتأثر ؟ |
Dün, güvenilir kaynakların bildirdiğine göre, başIıklar Amerika topraklarına girmiş. | Open Subtitles | البارحة, أبلغتنا مصادر موثوقة أنها في طريقها إلى الأراضي الأمريكية |
Bak. Polis raporlarına güvenirim. Ama başka kaynaklarım da var. | Open Subtitles | أنا أعتمد على سجلات الشرطة كما أن لدي مصادر أخرى |
Büyükelçi, onu bulacağız. Şehrin her tarafında istihbarat kaynaklarımız var. | Open Subtitles | ايتها السفير سوف نجده لدينا انتيل محدد لكل مصادر المدينه |
Onların yiyecek yada su kaynaklarına bulaştırılmış olma ihtimali fazla. | Open Subtitles | هذا جائز فلقد تم الامداد عبر مصادر غذائهم و شربهم. |
Bu fonların kullanım kaynaklarını kontrol etmeli ve inanç temelli organizasyonlarda aşırılıkları önlemeliyiz. | TED | علينا التحقق من مصادر استخدام هذه الأموال وضبط التجاوزات من قبل مؤسـساتنا الدينية. |
Ses atmosferi üç temel kaynaktan oluşur. | TED | هذا المشهد الصّوتي له ثلاثة مصادر رئيسية. |
Yeşil bir kaynaktan geliyor diye tabaktaki gıdaya saygısızca davranamayız. | TED | فقط لأنه يأتي من مصادر خضراء لا يعني أن بامكاننا معاملته بدون إعتبار للصحن. |
İşte size barbekü ya da diğer radyant ısı kaynağı yoğunluğunun siz uzaklaştıkça nasıl azaldığını gösteren bir hesaplama. | TED | هذه حسابات تظهر كيف ان موقد الشواء او اي من مصادر الاشعاع الحراري تتغير كلما ابتعدت عنها |
Yani bu bir temel teknoloji değil, diğer şeylerin yanı sıra sadece bir eğlence kaynağı ve biraz dikkat ederseniz çirkin, ahlaksız bir şey. | TED | لذلك فهي ليست تكنولوجيا أساسية، إنها فقط أحد مصادر الترفيه المتعددة، والبغيضة نوعاً ما إذا ما نظرت إليها عن كثب. |
Araştırma ve Geliştirme kaynakları konusunda bize çok iyi davrandılar. | Open Subtitles | كان دعمهم لنا جيدا فيما يخص مصادر البحث و التطوير |
Bu yüzden, süper gıda bitkisel protein kaynakları geleceğin anahtar besini olacaklar. | Open Subtitles | فلهذا، تعتبر مصادر البروتين النباتي للأغذية الغنيّة الحل لمسائل الطعام في المستقبل. |
Hükümetin, bu anonim kaynakların arkasına saklananları artık durdurma zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | حان الوقت لهذه الإدارة بأن تتوقف عن الاختباء وراء مصادر مجهولة |
Başka kaynaklarım var dediniz. | Open Subtitles | لقد أشرت لتوك بأن لديك مصادر أخرى أية مصادر أخرى ؟ |
Beyaz Saray'daki kaynaklarımız bize bu akşam için planlanmış bir gezi olmadığını söyledi. | Open Subtitles | مصادر من البيت الأبيض تخبرنا لا يوجد نزهة قد قررت في هذا المساء |
Gücün bizim için yapabileceklerinin keşfedilmesi hayatımızı değiştirdi ve bizi yeni enerji kaynaklarına ilişkin amansız bir arayışa soktu. | Open Subtitles | اكتشاف ما يمكن أن تفعله القدرة لنا قد غير حياتنا و أطلقنا في بحث عنيد عن مصادر أخري للطاقة |
Dünya dışı diğer DHD'lerin güç kaynaklarını karşılaştıran bir test yaptık. | Open Subtitles | أجرينا عدد من المقارنات على مصادر طاقة لأجهزة اتصال خارج العالم |
Yazıları, fotoğraflar... Mesaj yerine ulaştı. kaynağın bir önemi kalmadı ki. | Open Subtitles | كل شيء أصبح موجود على الشبكة فهو لن يحتاج إلى مصادر |
Benden önce solo yapmış olan çok sporcu var, o yüzden çok ilham kaynağım vardı. | TED | لذلك كانت لدي مصادر إلهام كثيرة لأستفيد منها. |
Sayın Başkan, bu adamları yakalamak için ek kaynağa ihtiyacınız var. | Open Subtitles | سيادة الرئيس , تحتاج إلى مصادر إضافية للقبض على ذلك الرجل |
Bunun için, bir ana kaynak yerine kanıt için bağımsız aşamalara ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لذا فنحتاج لتتبع مصادر مختلفة من الأدلة بدلًا من إعتماد مصدر أساسي واحد |
-Ama onlar ikinci sınıf kalıyor. Bizim elimizdeki kaynaklara imrenerek bakmakla yetinirler. | Open Subtitles | تباً يابيل أنهم حمقي نحن لدينا مصادر لا يستطيعوا أن يحلموا بها |
Gördüğünüz gibi, gelir kaynaklarınız son 6 ayda dibe vurdu. | Open Subtitles | كما ترى، أن مصادر دخلك بدأت تتراجع بشدة خلال 6 الأشهر الماضية |
Biz teknolojiyi geliştirdik ve bir dizel jeneratör gibi sabit kirlilik kaynaklarından kirlilik ele geçirecek bu versiyonu yarattık. | TED | طورنا التقنية وصنعنا هذه في نسختها المعدّلة التي التقطت التلوث من مصادر تنتج التلوث بشكل ثابت، مثل مولد الديزل. |