ويكيبيديا

    "معين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • belirli bir
        
    • belli bir
        
    • bazı
        
    • kesin
        
    • Özellikle
        
    • yardımcı
        
    • malum
        
    • özel bir
        
    • vardır
        
    • X
        
    • yerde
        
    Arılardan sadece belirli bir renge gitmeyi değil, ayrıca belirli bir renkteki çiçeğe sadece özel bir şablondaysa gitmeyi öğrenmelerini istedik. TED طلبنا من النحل تعلم ليس فقط الذهاب إلى لون معين، ولكن إلى زهرة بلون معين فقط عندما تكون في نمط معين.
    Böylece, belirli bir seviyenin ötesine zoom yaptığımizda bu Sim City benzeri 45 derecelik bir sanal bir görüntü haline dönüşüyor. TED لذلك، فيما نحن نقوم بالتكبير فوق مستوى معين يأخذنا إلى نوع من مثل سيم سيتي في عرض افتراضي على 45 درجة.
    Performans, sanatçının belli bir zamanda, seyirci önündeki bir yerde yaptığı zihinsel ve fiziksel kurgudur ve sonra enerji diyaloğu gerçekleşir. TED العرض هو البناء المادي والعقلي الذي يقوم به المُؤدي في وقت معين في مكان ما أمام جمهور ثم يتولّد حوار ساخن.
    bazı çok eski sürüngenler, ısı toplamak için özel adaptasyonlar geliştirmişti. Open Subtitles بعض الـزواحـف القديمه كان لديها تكيف معين لمساعدتهم فى تجميع الحراره
    İkincisi, kesin bir konusu olmamasına karşın, belirli resimler çizen türdür. Open Subtitles ، ثم هناك النوع الثاني و الذي ليس له سرد معين و إنما سلسلة من الصور المعينة تقريباً
    İndirimli kitaplar için gelmedim Özellikle bir kitap için geldim. Open Subtitles أنا لا أبحث عن العروض أنا أبحث عن عنوان معين
    Bu nesneler buraya kesinlikle belirli bir sebeple koyulmuştur ve biz de buranın büyük bir mabet olduğuna eminiz. Open Subtitles هذه المصنوعات بالتأكيد ..كانت توضع هنا لسبب معين ونحن نثق تماماً إن هذا المكان ما هو إلا ضريح كبير
    belirli bir sebep söylersen, o zaman bu konuda düşünürüm. Open Subtitles إذا أخبرتنى عن سبب معين عندها يمكن أن أفكر بالأمر
    Her hafta, belirli bir harfle başlayan bir şey yiyorsun. Open Subtitles ؟ كل أسبوع, فقط آكل الطعام الذي يبدأ بحرف معين.
    belli bir yere belirli bir saatte gidersek boyuta girecegimize ve belirli bir kisiyle görüsecegimize dair güçlü belirtiler bulmustu. Open Subtitles ‫وتلقت تعليمات تفيد أننا إذا ذهبنا ‫إلى مكان معين وفي وقت معين ‫فسندخل إلى البعد ‫وسنتواصل مع شخص معين
    belli bir yere belirli bir saatte gidersek boyuta gireceğimize ve belirli bir kişiyle görüşeceğimize dair güçlü belirtiler bulmuştu. Open Subtitles ‫وتلقت تعليمات تفيد أننا إذا ذهبنا ‫إلى مكان معين وفي وقت معين ‫فسندخل إلى البعد ‫وسنتواصل مع شخص معين
    Bir adım geri gidebilirim, belli bir kısma tekrar dönebilirim. TED أستطيع أن أخطو خطوة الى الوراء ، نحو قسم معين.
    Örneğin, ben ve Başkan Ashwan belli bir süreye kadar ortalıkta görünmezsek, adamlarım o bataryalara ateş emri verecekler. Open Subtitles على سبيل المثال ينبغي عليّ وعلى الرئيس اشوان أن نعود في وقت معين وإلا رجالي لديهم أوامر لإطلاق النار
    belli bir yaştaki bir kadın ve bu bir klasik. Open Subtitles , انها امرأة في سن معين و هو لون كلاسيكي
    bazı somut metaforlar üzerine kurulmayan herhangi bir soyut dil örneği bulmak çok zordur. TED وإنه لمن العسير إيجاد نموذج لِلُغة مجردة لا تعتمد على نوع معين من المجاز.
    Hatta kendisinin belirli bir tarza yönelmiş ve işiyle alakalı bazı fotoğrafları dahi görebiliyorsunuz. TED و بإمكانكم رؤية بعض الصور من خلال البطاقة الخاصة بزميله في العمل حيث أن لديه ذوق خاص في نوع معين من الصور.
    Onu kesin bir noktaya yollamak, canlı arı fırlatarak bir yavru köpeği vurmaya benziyor. Open Subtitles محاولة ارساله إلي مكان معين كمحاولة ضرب كلب برمي نحلة عليه
    Ben sayısız ıslah memuruyla sayısız zamanlar geçirdim, Özellikle ismi Monroe olan memurdan bahsetmeme müsaade edin. TED قضيت الكثير من الوقت مع العديد من ضباط السجون، وأسمحوا لي أن أحدثكم عن شخص معين يدعى مونرو.
    Bu kasabada bilinen bir evi arıyoruz ve sanırım bize yardımcı olabilirsiniz. Open Subtitles نحن كُنا نحاول إيجاد منزل معين . هُنا فى هذه البلدة . ونعتقد انه ربما يمكن ان تساعدنا
    malum kişiye malum şeyler yapılması gerektiğinde böyle düşünmüyordun ama. Open Subtitles لم تظن بأنني كسولة عندما حدثت أشياء معينة لشخص معين
    Vücudun kendi dirayeti vardır. Nasıl işlediğine dair bir mantık vardır. Open Subtitles الجسد يسير وفق نظامٍ معين هنالك منطق حول ماهية هذا النظام
    Bir sandalda "X" mil hızla giden bir adam var... ve dalganın hızı da, işte başka bir mil... ve kasabaya ulaşması ne kadar sürer? Open Subtitles مثلا، أن هناك رجل يقود زورق لمسافة معينة والمسافة الحالية تستغرق وقت معين فكم يستغرقه من الوقت ليصل إلى البلدة?

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد