Chris Kluwe: Gördüğünüz gibi, futbol sahasında top kapmanın neye benzediğine dair top kapanın gözünden küçük bir tecrübeydi. | TED | كريس كلو: إذًا كما ترون، إحساس بسيط بما يشبه تعرضكم لاصطدام في ملعب كرة قدم من منظور المعترض للخصم. |
Sonra bir gün beni ve üç arkadaşımı Dodger Stadyumu'na götürdü. | Open Subtitles | ثم يوم ما أخذني و 3 من أصدقائي الى ملعب المراوغة |
Craig, eğer bizi beklemeye alırsan, inan bana o golf sahasına gelir... | Open Subtitles | كريج , اذا وضعتنا على الانتظار سوف اتي الى ملعب الجولف اللعين |
Ne yapmak istediğimi söyleyecek olursam Dodger stadyum'una gitmek istiyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة، ما أريد فعله هو الذهاب إلى ملعب دوغر |
Yani bir futbol sahasının yarısı ya da küçük bağırsaklarımızın 10 katı uzunluğunda. | TED | ما يعادل نصف طول ملعب كرة قدم، وبطول 10 مرات كما الأمعاء الدقيقة. |
Diğerleri, onun top sahasını geçerek idam sehpasına gidişini izledi. | Open Subtitles | شاهده الآخرون وهو يجتاز ملعب الكُرة فى طريقه إلى المَشنقة. |
Ben küçükken bir futbol sahası, bir beyzbol sahası ve bir tenis kortu vardı, ama yürüyerek gidebiliyordum, çünkü hepsi mahallemdeydi. | TED | عندما كنت صغيرًا، كان هناك ملعب لكرة القدم، وآخر لكرة السلة، وآخر للتنس، لكنني كنت أمشي إليها، لأنها كانت فقط بالجوار. |
Daha da yükselecekler. Bir sonraki konserlerinde Wembley ya da Giants Stadı'nda olacağız. | Open Subtitles | المره القادمه التي ترونها فيهم , سنكون في ملعب ويمبلي أو ملعب جاينتس |
Önümüzdeki cumartesi günü, Veterans stadyumunda saat 9'da... | Open Subtitles | السبت القادم في ملعب المحاربين في 9: 00 صباحاً |
Ardından golf sahasında amirlik yaptım. - Ayrıca bunlar da gerçek. | Open Subtitles | بعدها أصبحت مراقب ملعب غولف وهذان، صدق أو لا تصدق ملكي |
Bu bebekler öyle güzel görünecek ki, ...Flag Football sahasında. | Open Subtitles | يا صاح، ستبدو هذه الجميلات رائعة على ملعب كرة القدم |
Geçen sene basketbol sahasında pek de gurur duymayacağım bir şey yaptım. | Open Subtitles | السنه الماضية فعلت اشياء على ملعب كرة السله أنا لست فخورا بها |
Şimdi bu marka, Qualcomm Stadyumu (Amerikada çok amaçlı bir stadyum)... ya da Staples Center (Amerika'da bir spor arenası) olabilir... | TED | الآن هذه العلامة التجارية، على ملعب كوالكوم، في مركز ستابلز |
Atom futbol Stadyumu büyüklüğünde bir top gibiyse ve ortasında çekirdek ile kenarlarında elektronları varsa, çekirdek ile elektronların arasında ne bulunuyor? | TED | فإن كانت الذرة بحجم ملعب كرة قدم، بنواة في مركزه، والإلكترونات على الحافة، ما الذي يوجد بين النواة والإلكترونات؟ |
Wembley Stadyumu'nda 100.000 şempanzeyi düşünün. | TED | تخيل فقط ملعب ويمبلي وفيه 100,000 قرد من الشمبانزي. |
Golf sahasına bebek getirmek için izin aldığına emin misin Peter? | Open Subtitles | بيتر هل أنت متأكد أنه مسموح إدخال الأطفال في ملعب الجولف؟ |
Babamı herhangi bir konuda mağlup etmekten vazgeçmişken Pepper'ın bir gün beni zorla golf sahasına götürmesiyle işler değişti. | Open Subtitles | لقد استسلمت تقريبا لفكرة هزم أبي في أي شيء حتى قام بيبر بجري الى ملعب غولف في أحد الايام |
Tamam, bir stadyum değil ama yine de rezil olmak istemiyorum. | Open Subtitles | حسنا ًَ .. انه ليس ملعب لازلت لا اريدك تشاهدني سيئة |
Şimdi futbol sahasının ortasında arabayı kaydıralım! | Open Subtitles | دعونا نعمل الكعك في ملعب كرة القدم ، هاه؟ |
Bu gece golf sahasını gözlemek gibi muazzam bir görevim var. | Open Subtitles | الليلة ل يجب أن يعاني من خلال مهمة تطوق ملعب للجولف. |
Zack ana evi hiç görmemiş çünkü tenis kortu ve gölet görüşü kapatıyormuş. | Open Subtitles | لم يرى زاك الشقة الرئيسية أبداً, لأن ملعب التنس و البركة تحجبان الرؤيا |
Yeni bir Stadı olan ve galip gelen takım 800 milyon dolar eder. | Open Subtitles | مع ملعب جديد وفريق فائز.. هذا النادي يساوي 800 مليون دولار.. |
Çünkü, ilk kez, Hintli ve Pakistanlı takımlar Goa stadyumunda dostluk maçı oynayacaklar. | Open Subtitles | لأن، للمرة الأولى، يلعب فريق الهند مع بكستان يلعبان مباراة وديه اليوم في ملعب جوا |
6 ay içinde bu pisliğin yerine stadyumlarla aşık atacak bir saha gelecek. | Open Subtitles | خلال 6شهور, سنستبدل هذه الأرض, بإستاد ملعب كرة قدم ليس له نظير بالخارج |
Sonunda Bill'i bizim evin bir blok uzağında, devlet okulunun oyun bahçesinde buldum. | TED | حسنا ، وأخيرا وجدت بيل بعيدا عن بيتنا بزقاق في ملعب المدرسة العامة. |
Dün mesela, tenis kortunda Claire ile sevgilisini seyrediyordum. | Open Subtitles | بالأمس، على سبيل المثال, في ملعب التنس.. كنت أشاهد ذانك العاشقان, |
En yakın futbol sahasından 9 bin mil uzaktayız. Burada kaptan değilsin. | Open Subtitles | نحن على بعد 5 اميال من اقرب ملعب وانت لست القائد هنا |
Belki bunun için golf sahasındaki ufak göletleri kullanabiliriz. | Open Subtitles | لذا يمكننا ان نستعمل أحد تلك البركة الصغيرة الموجودة في ملعب الغولف |