ويكيبيديا

    "من الصعب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çok zor
        
    • zordur
        
    • biraz zor
        
    • kadar zor
        
    • zordu
        
    • zor bir
        
    • için zor
        
    • etmek zor
        
    • zor oluyor
        
    • oldukça zor
        
    • daha zor
        
    • zor geliyor
        
    • çok güç
        
    • kolay değil
        
    • gerçekten zor
        
    Göğsünde madalyalar taşıyan bir generale karşı koymak da çok zor. TED وسوف يكون من الصعب ان تواجه ذلك مع أحد الجنرالات الحربية
    Tabii ki bunun bizim parlementomuzda kurulmasının çok zor olacağının oldukça farkındayım. TED بطبيعة الحال، أدرك تماما أنه سيكون من الصعب إقامة ذلك في برلماناتنا.
    Sonuçta; bilinç gibi bir şey hakkında insanların fikrini değiştirmek çok zordur, ve bunun neden bu kadar zor olduğunu sonunda anladım. TED إنه من الصعب جدا أن نغير عقول الناس عن شيء ما مثل ا لإدراك و تبين لي بشكل نهائي السبب في ذلك
    Bu tip şeyleri Mars'tan biliyoruz zaten ama, bu kuyruklu yıldızın atmosferi yok yani kumda rüzgar dalgalanması gölgesi olması biraz zor. TED لقد شاهدنا ذلك من قبل على المريخ، لكن هذا المذنب لا يمتلك غلافًا جويًا؛ لذا فإن من الصعب تشكّل ظلال بفعل الرياح.
    Ve bu durumda, insansız hava uçağının hasarını derinden inceleyerek, bu silahı kimin gönderdiğini söylemek çok zor olacak. TED وفي تلك الحالة، غربلة للحطام كهجوم طائرة بدون طيار انتحاري، سيكون من الصعب جداً القول من أرسل تلك الطائرات.
    Grubu temsil ediyordun ve belki senin de bu şekilde, algılanıcağın düşüncesi çok korkunç, alışması çok zor bir düşünceydi. TED أنت مثلت مجموعة كان هذا أمرٌ من الصعب تقبله والتعامل معه و كان هناك احتمال أن يُنظر إليك بالطريقة نفسها
    Gördüğünüz gibi su kahverengi, çamur ve petrol kahverengi ve hepsi birleştiğinde suyun içinde ne olduğunu görmek gerçekten çok zor. TED كما يمكنك رؤية اللون البني لكل من الماء والطين والنفط، لذا عندما تمتزج معا، يُصبح من الصعب رؤية ما يوجد بالماء.
    Her şeyden önce, sıtmaya dirençli sivrisinek üretmenin çok zor olduğu anlaşılmıştı. TED لسبب واحد فقط، تبيّن أنه من الصعب جداً تخليق بعوضة مقاومة للملاريا.
    Gerçekte çok basit bir soru olsa da bazen cevaplaması çok zor olabiliyor. TED هذا السؤال حقا بسيط. و أحيانا يصبح بطريق ما، من الصعب الإجابة عليه.
    İşin doğrusu, nasıl benim kanımdan biri oluyor anlamak çok zor. Open Subtitles فى الواقع , من الصعب أن تصدق أنها من لحمى ودمى
    İnsanlarımın çoğunun bu parmaklıkları tükürdüğüne şaşırmamak gerek, çünkü gerçekleri yutmak zordur. TED لا عجب في أن الكثير من قومي ولأن الحقيقة من الصعب إبتلاعها.
    Halbuki, neredeyse hiç kimsenin fark etmediği bir sorunu çözmek zordur. TED لكن من الصعب فعل ذلك إن كان يغفل عنه معظم الناس.
    Makinalar daha verimlidir, insanlar ise karışıktır ve yönetilmeleri zordur. TED الآلات الرقمية أكثر إنتاجاً البشر معقدون و من الصعب إدارتهم
    Bilirsiniz günlük yaşantımızla gece görevlerimizi dengelemek biraz zor oluyor. Open Subtitles انه من الصعب الموازنة بين أعمالنا الصباحية و مهماتنا الليلة
    Ama bir de yoğun meme dokusunda teşhisin ne kadar zor olduğunu düşünün. TED ولكن تخيلوا لكم سيكون من الصعب اكتشاف الورم في الجزء الكثيف من الثدي
    Fakat insanları dinleyebildim, onların sorunlarını duydum, kuma çizdim ve anlamaya çalıştım. Ne yaptığımı anlamaya çalışmak ise bir anlamda zordu. TED لكن كنت استمع إلى الناس، استمع لقضاياهم، وأرسم على الرمال، في محاولة لمعرفة الأشياء، وكان من الصعب معرفة ما كنت أفعله.
    Biliyorum hepimizden yaşlı olmak senin için zor olmalı, ama diğer şeyleri bırakıp sadece tıpa odaklanırsan bunun senin için çok daha iyi olacağını düşünüyorum. Open Subtitles , اعرف انه من الصعب كونك أكبر سناً من الآخرين لكنني أظن أنك ستتقدم أكثر لو أنك تركت كل شئ آخر و ركزت على الطب
    Şunu da söylemeliyim, köpeklere karşı işlenmiş suçları içeren davaları takip etmek zor. Open Subtitles لكن علي أن أخبركِ أن الجرائم ضد الكلاب من الصعب عملياً التقاضي فيها
    İnsanın bazen yüreğinden geçenleri söyleyecek sözcük bulması çok zor oluyor. Open Subtitles من الصعب أحيانا أن تجد كلمات للتعبير عما يوجد بقلب المرأ.
    Beş. Beş, çıplak gözle 100 milyar galasiden beş tanesi. Ve çok keskin bir görüşünüz yoksa bunlardan bir tanesini görmeniz oldukça zor. TED خمسة من أصل 100 مليار مجرة ، بالعين المجردة. واحدة منهم من الصعب جدا أن تراها ما لم يكن لديك بصر جيد جدا.
    Etrafında sürekli onca general, senatör ve önemli politik kişiler varken önceden olduğu gibi sıradan olmak, onun için daha zor artık. Open Subtitles حسناً ، من الصعب عليه أن يكون بسيطاً مثلما كان مع وجود كل هؤلاء الجنرالات و الشيوخ و الطلقات السياسية يتسكعون حوله
    İkinizin de o kazadan sağ kurtulduğuna inanmak çok zor geliyor. Open Subtitles و من الصعب للغاية التصديق أنكما . نجوتما من هذا التحطم
    Biri burada, öteki uzakta iken, bir ilişkiyi sürdürmek çok güç. Open Subtitles إنه من الصعب إبقاء علاقة قائمة بينما شخص هنا والاخر هناك
    Sizin pozisyonunuzdaki bir adamın böyle bir aşk yuvasını gizli tutması kolay değil. Open Subtitles من الصعب جداً على رجل بمنصبك أن يبقي على عشّ حبٍ كهذا سراً
    Bir koltuğu hayal etmek gerçekten zor, evinizde nasıl görüneceğini. TED انه من الصعب تخيل الاريكة, كيف سوف تبدو في منزلك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد