ويكيبيديا

    "ميدان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Meydanı
        
    • Square
        
    • meydanında
        
    • alanında
        
    • Plaza
        
    • alanı
        
    • saha
        
    • Meydan
        
    • alanına
        
    • meydanına
        
    • alanını
        
    • Piazza
        
    • alanından
        
    • alan
        
    • meydanda
        
    - Thornton Meydanı'nı biliyorum. - Orada yaşayan birini mi tanıyorsun? Open Subtitles انا اعرف ميدان ثورنتون هل تعرفين اى احد يقيم هناك ؟
    Times Meydanı, gündüz yapılacak Atom Bombası tatbikatından saniyeler öncesinde normal yoğunluğundaydı. Open Subtitles ميدان التايمز لايزال مزدحمًا كعادته قبل ثواني من تدريب القنبلة النووية النهاري
    Bryan, ses sanki Times Square'daki VJ Day gibi geliyor. Open Subtitles إنها مثل احتفالات يوم النصر في ميدان تايمز يا براين.
    Savaş meydanında değil belki ama, cesaretin birçok başka şekli vardır. Open Subtitles ربما ليس في ميدان المعركة ولكن هناك الكثير من أنواع الشجاعه
    O güveni kazandığın yeri gördüm. Savaş alanında, kardeşlerimi öldürerek. Open Subtitles رأيت اكتسبت ثقته على ميدان المعركة حيثما قتلت إخوتي وأخواتي
    2350 Dunlop Plaza'dayım. Beni vurmaya çalışan iki tetikçi var, bir ajan öldü. Open Subtitles انا فى ميدان دونلاب لقد اطلق رجلين الرصاص علينا و لقد سقط عميل
    Pekâlâ, ateş açacağımız alanı seçelim çan kulesi ile çarpaz ateşe alırız. Open Subtitles حسنا، اختار ميدان النار تبادل النيران مع الشخص الموجود فى البرج
    Bunun için canlı olarak Times Meydanı'ndaki cesur öğrencilerden birine bağlanıyoruz. Open Subtitles الى خارج استوديوهاتنا في ميدان تايمز إلى زميل دراسة شجاع جدا
    Facebook'un önünde Tahrir Meydanı'na develeri getirdiler. TED فمقابل الفيسبوك, جلبوا الجِمال في ميدان التحرير،
    18 gün boyunca kameralarımız canlı yayın yaptı, Tahrir Meydanı'ndaki insanların seslerini duyurdu. TED وعلى مدى 18 يوما، كانت كاميرات التصوير تنقل بثا مباشرا لأصوات المعتصمين في ميدان التحرير.
    Siz bizi koruyorsunuz, Tahrir Meydanı'nda olanları göstererek... TED إنكم توفرون لنا الحماية عندما تظھرون ما يجري في ميدان التحرير.
    Tahrir Meydanı'ndaki bir diktatörü deviren ortak öfkeyi. TED فكّروا في الغضب الذي طغى في ميدان التحرير ، والذي أطاح بالدكتاتور.
    Bu yıl 1 Şubat'ta Kiev'e vardığımda Bağımsızlık Meydanı hükümete sadık polisler tarafından kuşatma altına alınmıştı. TED عندما وصلت إلى كييف، في الأول من فبراير هذا العام، كان ميدان الاستقلال تحت الحصار محاطاً بالشرطة الموالية للحكومة.
    Yani, Reed tam da Copley Square Gıda'nın önüne park etmiş. Open Subtitles حسناً قام ريد بإيقاف الشاحنة مباشرةً أمام شركة ميدان كوبلي للأغذية
    Bir gün Union Square'de yürüyordum TED حسنا، في أحد الأيام كنت أمشي عبر ميدان يونيون سكوير،
    Jackson meydanında bütün görebileceğin etrafta tökezleyip duran ve birbirlerini selamlayan kafasız bedenlerdir, Open Subtitles كل ما تستطيع أن تراه فى ميدان جاكسون هو مجموعة من الاجساد الناقصة
    Şimdi kızgınlık ile, eşit bir oyun alanında iki insan vardır. TED الآن وبغضب، لقد حصلت على شخصين في ميدان متساو.
    Dealey Plaza'ya doğru dönüyorlar. Open Subtitles كما يتجاوزون المشاكل الصعبة في ميدان ديلي.
    -Test alanı - Fallon Nevada Open Subtitles ميدان اختبار القوى الجوية البحرية ـ فالون, نيفادا ـ
    Baban gibi bir saha ajanı olmak istediğini biliyorum. Anlıyorum. Open Subtitles أعرف أنك تريد أن تكون عميل ميدان كوالدك أفهم ذلك
    Sonra sol tarafında siper imkânı olan bir Meydan geliyor. Open Subtitles تراجع، انسخ؟ حول و ثمّ هناك ميدان يعطى تغطيه جيّده على اليسار أرينى
    Kamu alanına çöpünü getirip deli bir insan gibi davranan o adam olma. Open Subtitles لا تكن ذلك الرجل الذي يحضر القمامة الى ميدان عام ويتصرف كشخص معتوه
    Kızım, St. Georges meydanına halı çoktan serildi. Open Subtitles يا طفلتى, لقد مدّوا البساط بالفعل فى ميدان سانت جورج هانوفر
    Bu resim basit bir şekilde dokunmuş halatla birbirine bağlanmış deniz yükseltileri alanını gösteriyor. TED ببساطة الصور تري ان انها ميدان من أكوام البحرية مترابطة مع هذا الحبل غامض النسج
    Bir taksi bulmak için S.Angelo'dan Piazza'ya kadar yürüdüğüm yolu Tanrı bilir. Open Subtitles كان عليّ أن أسير إلى ميدان فينيسيا قبل أن أحصل على تاكسي
    Onu tanısalardı, o bilirdi, bedeninin bir savaş alanından fazlası olduğunu hissederdi. TED لو كانوا يعرفونها، لأدركت ذلك، لأحسّت بأن جسدها يفوق كونه مجرد ميدان معركة.
    İnsan beyninin veya bedeninin bir bilgisayarla veya robotla eşit şartlarda kapışacağı çok az alan kaldı. TED هناك أمثلة قليلة جدًا في ميدان حيث العقل والجسم البشري بإمكانه على قدم المساواة منافسة حاسوب أو إنسان آلي.
    ve meydanda bir heykeli dikilecek. Derim ki... Open Subtitles و قد يقام له حتى نصب ما فى ميدان, لذا أقول

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد