Bu şiddet dolu bir rekabet, her bitki güneş ışıkları karşısında çaresiz. | Open Subtitles | وهذا بدوره أثار منافسة شرسة، كلّ نبات شديد الحاجة إلى أشعّة الشّمس. |
Zakkum bitkisinden sentezlenmiş olması lazım ki bitki her yerde bulunuyor. | Open Subtitles | بل يتم تصنيعه من نبات الدفلة، وهو موجود في كلّ مكان. |
Elimizdeki en uzun ya da en geniş bitki olan deniz börülcesini görüyorsunuz. | TED | الآن ترون اوروبي ، و التي تعتبر أكبر أو أطول نبات نعرفه. |
Eğreti otu ve garajdan bir tane katlanır sandalye götürebiliriz ve hepsinden iyisi, gerçek. | Open Subtitles | ،يمكننا إحضار نبات زينة ومقعد حديقة من الكراج وأهم ما يمكننا إحضاره .. الحقيقة |
Uygarlıkları bir çöl bitkisi tarafından çizilen değerli bir maddenin ticareti üzerine kurulmuştu. | Open Subtitles | و كانت حضارتهم قد بنيت على تجارة مادة ثمينة تستخرج من نبات صحراوي |
havasına girdi. Ardından, beraber başladık, ben güneşmişim gibi bana doğru yetişen bir bitki elde edebilir miyiz? | TED | لذا بدأنا بطرح سؤال، هل نستطيع الحصول على نبات ينمو باتجاهي كما لو كنت الشمس؟ |
Örneğin bu bitki... daha güçlü bir bitki; bu bir paşa kılıcı. Sizinle oynamayı seviyor. Size bağlanıyor. | TED | هذا النبات مثلًا، هو أكثر نشاطًا، إنه نبات الثعبان، وهو يحب اللعب معك، ويشاركك. |
Üçüncü bitki Denizlahanası, ve bu da yaygın türlerden birisi; daha çok topraksız olarak yetişiyor. | TED | النبتة الثالثة هي نبتة المال وهذا أيضا نبات شائع جدا يفضل أن ينمو في الماء |
Şimdi bunu, içinde 600.000 adet bitki bulunan 1,75 milyon feet karelik ( ~530.000 metre kare) bir binada deniyoruz. | TED | ونحن الآن بصدد تكرار ذلك في مبنى بحجم 1.75 مليون قدم سيكون بداخله 60,000 نبات |
Mayalar temel olarak herhangi bir bitki şekerini fermente edeceğinden, eski insanlar yaşadıkları yerde yetişen herhangi bir ürün ve bitkiden alkol elde ettiler. | TED | لأن الخمائر بشكل عام سوف تخمر أي نبات سكري، قام القدماء بتصنيع الكحول من أي محصول وأي نباتات كانت تنمو في أرضهم. |
İnanılmaz bir şekilde faydalı bir bitki, protein olarak da, tıbbi olarak da. | TED | نبات مفيد بصورة خيالية، من أجل البروتين والطب. |
Bu bitki Mojave yukkası ve yaklaşık 1 mil uzaklıkta ve 12,000 yaşından biraz daha büyük. | TED | هذا نبات يوكا موهافا الفسيلي و هو يبعد عنها نحو الميل وهو أكبرفي العمر من 12 ألف سنة |
Çiftleştikten sonra dişi mavi Alcon kantaron otu bulmak zorunda. | Open Subtitles | بمجرّد التزاوج فلابد أن تبحث الأنثى عن نبات الجنتيانا. |
Hiç ökse otu görmüyorum, ama... | Open Subtitles | . . لا أرى أى نبات يساعد على التقبيل، لكن |
Sizi yine Afrika'ya götüreyim ve favorilerimden olan bu bitkiyle tanıştırayım: diriliş bitkisi. | TED | دعوني آخذكم مجددا إلى أفريقيا، وأعرفكم على واحدة من النبتات المفضلة لدي، نبات القيامة. |
Sıradaki hedef, kendi sonuna yer altındaki tirbuşon bitkisinin buklelerinde ulaşır. | TED | يلقى الهدف التالي حتفه في باطن الأرض، في لفّات نبات اللولب. |
Aslında bu bir ağaç, bir söğüt. Bunlar da söğüt çiçeği. | Open Subtitles | طوروا الشقوق والفتحات التى تعطية اسم نبات الجبن |
Bunu ancak bir günde, bu bitkinin 4000 yıllık tarihinde, herkesten daha çok koka yaprağı çiğneyerek yapabildim. | TED | وذلك لأنني استطعت أن أمضغ نبات الكوكا ليوم واحد أكثر من أي شخص على مدار حياة النبتة منذ 4000 سنة |
botanikçi ve Ziraat Mühendisi olarak mezun oldu. | Open Subtitles | وأصبح عالم نبات, وعالم في الكيمياء الزراعية |
Polenlerini bir bitkiden ötekine taşıyacak olan böcekleri çekmenin bir yoludur. | Open Subtitles | إنه طريقة لاجتذاب الحشرات التي ستنقل حبوب لقاحها من نبات لآخر. |
Her biri mercanlar için güneş ışığını besin ve enerjiye çeviren mikroskobik birer bitkidir. | Open Subtitles | كل نبات لا يرى بالعين المجردة التي تحول ضوء الشمس إلى غذاء وطاقة من أجل الشعاب المرجانية. |
Mosa Mosa Dansı var olan tüm bitkileri kontrol edebilir. | Open Subtitles | رقصة موسى موسى تتحكم .فى أى نبات موجود هنا |
Size komik bir şey söyleyeyim. Salicornia; deniz fasulyesi, tuzlu su kuşkonmazı ve ot turşusu olarak bilinir. | TED | سأخبركم بدعابة. الأشنان معروفة بفول البحر، نبات الهليون و مخلل الأعشاب. |
Şimdi kokmuş et gibi kokan... bu bitkiyi kim yetiştirir ki? | Open Subtitles | الآن الذي سَيكونُ عِنْدَهُ a نبات ذلك يَشتمُّ مثل تَفَسُّخ اللحمِ؟ |
O piknikte biraz zehirli sarmaşık toplamam gerekirdi, bu...birazcık acı verdi. | Open Subtitles | لابد أننى ألتقط نبات سام فى تلك النزهة وكان... مؤلما قليلا. |
Mantarlar, proteinler, bakteriler bitkiler ve tabii ki hayvanlar. | Open Subtitles | فطريات ، طفيليات بكتيريا ، نبات وبالطبع حيوان |
Sığırdili kökü, ve bir tutam ısırgan lazım. | Open Subtitles | أنا بحاجة جذور آلكانيت وحفنة من أوراق نبات القراص |