En az göğüs kanseri kampanyası kadar iyi olmaya çalışıyoruz. | TED | لكننا نحاول أن نكون جيدين كما كانت حملة سرطان الثدي |
O kadar fazla bilgiyi işlemeye çalışıyoruz ki bazı insanlar sinestezik oluyor ve her şeyi hatırlayan "dev boruları" oluyor. | TED | نحن نحاول أن نفهم الكثير من الأشياء لدرجة أن بعض الناس سيصبحوا اصطناعيين ويمتلكون أنابيب ضخمة تستطيع تذكر أي شئ. |
Yaptığımız şey bu. Başımıza gelen herşeyden bir anlam çıkarmaya çalışıyoruz. | TED | هذا ما نفعله نحاول ان نجعل لكل شيء يحدث لنا معنى. |
İkimiz de kilo vermeye çalışıyorduk, böylece yeni mayolar alabilecektik. | Open Subtitles | كنا نحاول التخلص من الوزن, لنستطيع شراء ملابس استحمام جديدة. |
Fakat bizim laboratuvarda asıl yapmaya çalıştığımız şey bu hücrelerden gerçek dokular üretebilmektir. | TED | لكن ما نحاول القيام به حقا في مختبري هو هندسة أنسجة انطلاقا منها. |
Ayrıca antikorların parazitlere tam olarak ne yaptığını anlamaya çalışıyoruz. | TED | ونحن أيضاً نحاول اكتشاف ماذا تفعل الأجسام المضادة للطفيلي بالضبط. |
Ve yeni beceri ve yetenekler edinilirken ortaya çıkan değişiklikleri izlemeye çalışıyoruz. | TED | ونحن نحاول تتابع التغيرات التي تحدث عند اكتساب المهارة أو القدرة الجديدة. |
Şöyle durup düşünmemiz gerekiyor: bilim ve sanat konusunda ne yapmaya çalışıyoruz? | TED | اذاً ينبغي علينا التوقف حقا والتفكير بماذا نحاول فعله مع العلوم والفنون؟ |
Şunu iddia ediyorum ki biz yaptığımızın herşeyi değiştirmeye çalışıyoruz. | TED | وأنا اريد أن اجادلكم بأننا نحاول أن نغير كل شي |
Fotosentez olayını modifiye ederek güneş ışığı kullanarak hidrojen üretmeye çalışıyoruz. | TED | نحن نحاول تعديل التركيب الضوئي لإنتاج الهيدروجين مباشرة من ضوء الشمس. |
Düşmek zorunda çünkü biz günde bir dolara geçinen nüfusa hizmet vermeye çalışıyoruz. | TED | يجب أن تقلل التكلفة لأننا نحاول خدمة الناس الذين يعيشون على دولار يومياً. |
biz Soda City'e gitmeye çalışıyoruz, sanırım bir kaç yüz kilometre kuzeyde. | Open Subtitles | نحن نحاول الوصول إلى مدينة صودا , زوج مائة شمال أميال، أعتقد. |
Bu hala deney aşamasında ama beyin dalgalarını dışarıdan değiştirmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | هو ما زال تجريبي، لكنّنا نحاول لتعديل أنماط موجته الدماغية خارجيا. |
Gördüğünüz gibi 1960'lardan beri onu tek parça haline getirmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | كما ترى من الاصلاحات كنا نحاول اعادة تجميعها منذ عام 60 |
Sayın Başkan, yetkilerimizin değiştirildiğine dair aldığımız bir emir hakkında size ulaşmaya çalışıyorduk. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، لقد كنا نحاول الاتصال بك بشأن أمر تلقيناه بخصوص نقل الاختصاصات |
Yapmaya çalıştığımız şey aslında uyuşmaz sektörleri bir araya getirmek. | TED | ما نحاول فعله هو جذب القطاعات غير المحتملة إلى المائدة. |
- Belki de bu ilk sefer için çok fazla oldu. - Denemek zorundayız. | Open Subtitles | ـ ربما هذا كثيراً جداً على رحلة واحدة ـ علينا أن نحاول |
Aklımıza gelen her şeyi deniyoruz, ama o kadar basit değil. | Open Subtitles | إننا نحاول بكل شيءٍ يمكننا التفكير به لكنها ليست بتلك البساطة |
Bu konuya duygusal yaklaşmanın anlamı yok. Objektif davranmaya çalışalım. | Open Subtitles | لن نتوصل إلى ذلك عاطفياً دعنا نحاول أن نكون موضوعيين |
Bunlar sona erdiğinde, belki de artık ayrı yaşamayı denemeliyiz. | Open Subtitles | عندما ينتهي هذا الأمر، ربما يجب ان نحاول أن ننفصل |
Böylece biz bu şeyi bir bütün olarak nasıl ortaya çıkaracağımızı düşünüyorduk. | TED | لذا كنا نحاول التفكير ، كيف يمكن أن نجعل كل شيء ينبع. |
Ne amaçladığımızı ve ne yapmaya çalıştığımızı göremeyen birçok kişi vardı. | TED | لم يفهم كثيرون ما كنا نهدف إليه، وما كنا نحاول فعله. |
Bu yüzden basitten başlayıp, bazı canlı özelliklerine sahip yapılar oluşturuyor, sonra bunu geliştirerek daha canlı benzeri hale getirmeye uğraşıyoruz. | TED | إذن نبدأ بنموذج بسيط، نصنع بعض البُنى التي قد تملك بعض خصائص الحياة هذه ثم نحاول تطويرها لتصبح أشبه بالكائن الحي. |
Birkaç kelime söylemesi için mikrofona getirmeye çalışacağız. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | نحاول أن نأتي به للمِذْياع ليدلي لكم بعض الكلمات المختصرة |
Kimseyi incitmeden bu problemi çözmenin bir yolunu bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | نحاول اكتشاف طريقة حل هذه المشكلة دون إيذاء مشاعر احدنا |
Ve bu olduğunda, biz genellikle eskiden olduğumuz o küçücük parçaya tutunmaya çalışırız. | Open Subtitles | عندما يحدث ذلك، نحاول أغلب الأحيان التشبت ولو بشيء قليل مما كنا عليه |
Saldırıdan bu yana zor günler geçirdik birbirimize güvenmeye çalıştık. | Open Subtitles | .. لقد عانينا منذ الهجمات نحاول الإعتماد على بعضنا البعض |
Bu yüzden, eğitirken her zaman köpeklerin bakış açısını hesaba katmaya çalışmalıyız. | TED | لذا، عندما ندرب، دائماً نحاول الأخذ في الإعتبار وجهة نظر الكلب. |