"Son yaptırdığı dokuzuncu dövmesinde Sumatra kaplanı çizdirmiş ve Sanskritçe "sonsuzluk' yazdırmıştı." | Open Subtitles | هذا هو وشمها التاسع والأخير، يتضمن نمر سومطرة وكلمة الأبدية مكتوبة بالسنسكريتي. |
leopar ısırdıktan sonra her yeri benekli gören biri gibisin. | Open Subtitles | كأنك تلقيت عضة من نمر وأصبحتَ تحسب الحيوانات كلها نموراً |
Roy, Nimer'le zaman harcama! O günün birinde A.B.D.'ye gidecek! | Open Subtitles | روي ، لاتنزعج من نمر فهو سيغادر إلى الولايات المتحده يوماً ما |
Bırak geçelim Muhafız aksi hâlde bize karşı bir husumetin olduğunu farz edeceğiz. | Open Subtitles | دعنا نمر ,ايها الحارس والا سنفترض انك تعنى نيه سيئه |
Şu anda çoğumuzun hayatında gördüğü en zorlu dönemden geçiyoruz. | TED | والآن، ونحن نمر بأكثر الأوقات تحديًا في حياة الغالبية منا. |
Trini, korkusuz ve çevik Sabretooth Tiger Dinozord'u ...kontrol edeceksin. | Open Subtitles | ترينى, شجاعة ورشيقة نمر القوة سيكون تحت سيطرتك |
Kulunuz, bir kaplanın çok daha uygun olacağını söyleyebilir mi? | Open Subtitles | هل تسمح لخادمك بأن يقترح نمر سَيَكُونُ ملائمَ لدرجة أكبر |
Bu bir Bengal kaplanı, bayanlar baylar. Çok yanlış bir şeyler var. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا نمر بنغالي ,أيها السيدات والسادة |
Ama John, bir kaplanı ameliyat edemezsin. Hele de, semptomları tam olarak bilmezken. | Open Subtitles | لايمكنك أن تعمل على نمر لاسيما وأنتَ لاتعلم ماهي الأعراض |
Fakat daha sonra bir kaplanı kafesinden çıkardı. | Open Subtitles | بعد ذلك أصبحت مثل . نمر تركته يخرج من القفص |
Oraya vardığımda bir köşede oturmuş, o komik leopar desenli bavuluyla bekliyordu. | Open Subtitles | حين وصلت كانت جالسة على الركن بحقيبة سخيفة ذات جلد نمر أبيض |
VE O leopar DESENLi iC CAMASIRI GiYiYOR EFENDiM, | Open Subtitles | وأنا لاحظتُ بأنّه يَلْبسُ أولئك مرقّط نمر تحت الملابسِ، |
Nimer, Hamada gidiyor. Seni de arabayla götürebilir. | Open Subtitles | نمر ، حماده سيغادر الآن ويريد أن يقابلك إن أردت إلقاء السلام |
Peki, tamam...şu an için Nimer kendi izni ile devam ediyor daha sonrasında, hep birlikte göreceğiz. | Open Subtitles | حسنا ً ، بالوقت الذي تمضيه مع نمر فالوضع مستقر بحصوله على الرخصه للحركة وسنرى فيما بعد |
Öyleyse, iki dakika önce yazdığım bu rezalet monoloğu geçelim. | Open Subtitles | لذلك , دعنا دعنا نمر من هذا المشهد الرهيب الذي كتبتة قبل دقيقتين |
Ve evet, zorlu bir yoldan geçiyoruz, ama bunları çözmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | و رغم أننا نمر بمحرلة عصيبة إلا أننا نحاول حل مشاكلتنا |
Pekâlâ. O, hokeyin Tiger Woods'u gibiydi. | Open Subtitles | حسنا, لقد كان مثل نمر الغابة بالنسبة للهوكي |
Pekala, sanırım bu kaplanın idrarı. Büyük kedi muhtemelen alanını işaretliyordu. | Open Subtitles | حسناً، أفترض أنّه بول نمر النمر على الأرجح كان يُعلّم منطقته |
Şimdiye dek hiçbir Panter bunu bana sormadı. | Open Subtitles | دعنا نفكر بالأمر لم تسألنب أي نمر عن هذا |
Eğer uyandıklarında banyolarında bir kaplan varsa o zaman mahvolmuşlardır. | Open Subtitles | ان استيقظوا بوجود نمر في حمامهم فلقد فشلوا في حياتهم |
Bir tutuklama yapıp, birazdan Geçmemize izin vereceklermiş. Johnny... | Open Subtitles | يقول أنهم يقومون بعملية قبض هنا و سيدعنا نمر بعد بضعة دقائق |
Biz kavga aramıyoruz. Sadece kasabadan geçiyorduk. | Open Subtitles | لا نرغب في العراك، إننا نمر بهذه البلدة وحسب |
Bizimle sörf arasında bariyer oluşturmuşlardı, sadece suda yerimizi almak için bu labirent gibi şeylerin arasından geçmemiz gerekiyordu, | TED | وقد صنعت هذا الحاجز بيننا وبين الأمواج، وكان علينا أن نمر خلاله وكأننا نسير في متاهة فعلنا كل هذا فقط لكي نقف بالصف. |
Başlama ritüellerini yaşıyoruz. | TED | كما أننا جميعا نمر بتجارب الشعائر الاستهلالية |
Tapınak içinde çok sayıda keçi ayağının yanından geçeriz. | Open Subtitles | داخل معبد الكرنك العظيم نحن نمر من خلال قاعدة التمثال من الكباش الصغيره العديده |
Sahilde erkek arkadaşımla yürüyorduk, ve geçerken sana uğrayalım dedik. | Open Subtitles | كنت أسير على الشاطئ مع صديقي وفكرنا بأنّ نمر عليك |