Bu nedenle Bu haftaki ödeviniz kendinizi nasıl gördüğünüzü, şu anda hayatınızda nerede olduğunuzu en iyi temsil eden sesi bulmak. | Open Subtitles | و لهذا مهمتكم في هذا الأسبوع هي أن يأتي كل واحد منكم بأغنية و التي ستظهر بها , كيف ترى نفسك |
Welton Honor'un Bu haftaki baskısında saygısız ve izinsiz bir makale yayımlanmış. | Open Subtitles | في عدد هذا الأسبوع من "ويلتون هونور" ظهرت مقالة مجدفة و مرفوضة |
Bütün bu beleş reklamla Bu hafta sonu bol sıfırlı rakamlara ulaşacaklar. | Open Subtitles | بوجود تلك الصحافة الحرة, ستجد أعداداً غفيرة تترقـَّبه في نهاية هذا الأسبوع |
Bu hafta sonu abim geliyor o yüzden fazla zamanım olmayacak. | Open Subtitles | أخي قادم للمنزل هذا الأسبوع لذا لن يكون لدي الوقت حينها |
Bu haftasonu Reading'de iki aile için trajediyle sona erdi. | Open Subtitles | ـ إنتهى هذا الأسبوع نهاية تراجيدية بالنسبة لعائلتين في ريدينغ |
- Bu hafta içinde Stockholm'e gitmesi gerekiyor... | Open Subtitles | .. سيضطر إلى السفر إلى ستوكهولم هذا الأسبوع |
..Bu haftaki ilahileri seçerken çok zorlandığını söyledi. | Open Subtitles | أنهم يكدحون بجد وخاصة في تحديد هذا الأسبوع. |
Bu haftaki lllinois Eyaleti piyangosunda bir kazananımız var. | Open Subtitles | لدينا الفائز في اليانصيب ولاية إلينوي هذا الأسبوع. |
Bu haftaki üçüncü tek gözlüğüm. Bu kadar dehşete düşmeyi bırakmalıyım. | Open Subtitles | هذه ثالث عدسة تنكسر هذا الأسبوع يجب أن أكف عن الاندهاش الشديد |
Bu haftaki mektuplar herhalde masasındaki dağınıklığın içinde. | Open Subtitles | رسائل هذا الأسبوع وربما على هذا حطام القطار من مكتب. |
Belki de sen, Bu haftaki olay rakamlarını yanlış hesapladın. | Open Subtitles | ربما أنت مخطئ في احصائيات الجنايات لديك هذا الأسبوع |
Bu haftaki öğle yemeklerinden 43.86 dolar borçlusun. | Open Subtitles | لأنك تدينني بـ 43.86 دولار من أجل الغداء هذا الأسبوع |
Tahminime göre Bu hafta sonu baraj maçın var demek. | Open Subtitles | تخميني أن هذا يعني أن لديك مباراة نهاية هذا الأسبوع |
Yanık hastam Bu hafta sonu mezuniyet törenine gitmek istiyor. | Open Subtitles | يريد مريضي حقاً أن يذهب إلى حفلة تخرجه هذا الأسبوع |
Ve Bu hafta sonu başına gelen en çılgınca şey neydi, Dave? | Open Subtitles | .. وما هو الشي الأكثر جنونا حصل لك هذا الأسبوع , ديف؟ |
Bu hafta sonu için planlarım olduğunu hiç düşündünüz mü? | Open Subtitles | ألا تهتم حتى بماذا كنت أخطط لإجازة هذا الأسبوع ؟ |
Pekala, Bu hafta sonu tedbiri elden bırakmayacağım. N'olmuş yani. | Open Subtitles | حسناً ، إنني أكثر حرصاً عطلة هذا الأسبوع ، قاضني |
Bu haftasonu filmin tanıtımını yapmak için Phenomi-Con'a gitmem gerek. | Open Subtitles | يجب أن أذهب لظاهرة الكون في عطلة هذا الأسبوع لأساعدبترويجفيلمي،يجبأنتأتي. |
Bu haftasonu Gulfhaven'de Clint Eastwood film maratonu ve çorba festivali var. | Open Subtitles | نهاية هذا الأسبوع خليج النعيم سيستضيف فلم ماراثون لكلينت إيستوود ومهرجان الحساء |
- Bu hafta bitmeden Alibi'da seninle içki içeğe benziyor. | Open Subtitles | يبدو أنها ستنضم معك للشراب في الحانة بنهاية هذا الأسبوع تبا |
- Bu hafta kimse kazanmayı senden daha çok hak etmedi. | Open Subtitles | حرفياً. حسناً، لا أحد يستحق الفوز أكتر منك هذا الأسبوع. |
bir hafta önce olan korkunç aile cinayetiyle ilgili yeni bilgiler aldık. | Open Subtitles | تفاصيل جديدة اليوم عن الجريمة البشع التي حدثت لعائلة محليّة هذا الأسبوع |
Bu hafta bir gece gidebiliriz. Eşinize bir hastanız olduğunu söyleyebilirsiniz. | Open Subtitles | ربما فى ليلة ما هذا الأسبوع ، يمكنك أن تخبر زوجتك أنك ستزور مريضاً |
Cumartesi gününü biraz daha sakin geçirmiş gibi, fakat Pazar sabahı tekrar işine dönüyor, ve aslında bu haftanın o zamanından sonra daha durgunlaşıyor. | TED | إذاً نرى أنه كان هادئاً يوم السبت، لكنه عاد للعمل في صباح الأحد، وبالفعل تفتق منذ ذلك الوقت هذا الأسبوع. |