ويكيبيديا

    "وأخبرت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • anlattım
        
    • söylemiştim
        
    • anlattın
        
    • söylemiş
        
    • söyledim
        
    • söyledin
        
    • haber verdim
        
    Öğle yemeği boyunca halim iyiydi ve gençlere, bölge tıbbi memurluğu günlerimi anlattım. Open Subtitles أثناء الغداء كنت بحالة نفسية جيدة وأخبرت الشباب عن سنواتي كضابط بالمنطقة الطبية
    Öğle yemeği boyunca halim iyiydi... ve gençlere, bölge tıbbi memurluğu günlerimi anlattım. Open Subtitles أثناء الغداء كنت بحالة نفسية جيدة وأخبرت الشباب عن سنواتي كضابط بالمنطقة الطبية
    Doktora söylemiştim. Kafesi her geceki gibi kapattım. Open Subtitles لقد سبق وأخبرت الدكتورة بأننى أغلقت الحوض كما أفعل كل ليلة
    Kendime de görevim olduğunu söylemiştim, ama görev değildi. Open Subtitles وأخبرت نفسي أنه كان واجبا لكنه ما كان واجبا
    Korkup kaçtın gittin, bir de herkese benim korktuğumu anlattın. Open Subtitles لقد هربت خائفا وأخبرت الجميع بأنني أنا الذي كنت خائفا
    -Polislerden nefret ettiğini söylemiş Hem de TV önünde -Polislerden nefret ediyor Open Subtitles وأخبرت أحد المراسلين بأنها تكره الشرطة مباشرة أمام التلفاز
    Çok kötü şeyler yapıp kendime bunun iyi olduğunu söyledim. Open Subtitles لقد فعلت أشياء فظيعة وأخبرت نفسي أنْ لا بأس بها
    Hiç bir kadına, bacağına dokunmasını kesmesini söyledin mi? Open Subtitles هل سبق وأخبرت إمرأة أن تكفّ عن لمس ساقك؟
    Annesine anlattım, o da ona beni rahat bırakmasını söyledi. Open Subtitles وأخبرت والدته، وقالت له أن يبتعد عني، وبالفعل حدث.
    Gizliliği kalmayınca onu Pentagon'a götürdüm, patentini almak için ve orada insanlara bunun ne olduğunu anlattım ve güldüler, ama sonra onlara bir denemesini yaptım ve satın aldılar. TED أنا أخذتها إلى وزارة الدفاع بعد أن تم إخراجها من الخدمة عندما صدرت البراءة وأخبرت الناس بها ضحكوا ثم لما عرضتها أمامهم اشتروها
    Eve gittim ve kardeşim Christine'e anlattım. TED وذهبت الى البيت، وأخبرت أختي كريستين.
    Sana da kendime de söylemiştim, bu işe başlarken insanlara yardım edecektim ama halen edemedim. Open Subtitles أخبرتكِ وأخبرت نفسي عندنا بدأت في هذه الوظيفة أنني أخذتها لكي أساعد الناس .. ولم أقم بذلك
    Geçen haftadan kızlara söylemiştim belki şu filmi-- Open Subtitles وأخبرت الفتيات الأسبوع الماض أننا سنشاهد ..
    Bazılarına araştırma izninde olduğunu bazılarına ise safaride olduğunu söylemiştim. Open Subtitles قلت لبعضهم أنّكِ في إجازة، وأخبرت بعضهم إنّكِ في رحلة سفاري.
    Birisine gerçeği hiç anlattın mı? Open Subtitles هل كنت صادقاً وأخبرت أحدهم الحقيقة في يوم من الأيام؟
    Sende oraya otururup hikâyeni anlattın diye... jürinin sana inanacağını mı sandın? Open Subtitles إذاً جلست هناك وأخبرت قصتك، وماذا؟ ظننت أن هيئة المحلفين سيصدقونك؟
    Mariana'yı kurtardın ve Adam Kemper'ın gerçekte nasıl bir insan olduğunu polise anlattın. Open Subtitles لقد أنقذت ماريانا وأخبرت الشرطة بحقيقة آدم كيمبير
    Çalışma arkadaşlarına söylemiş. Çocuğuna söylemiş. Open Subtitles لقد أخبرت زملاءها وأخبرت طفلتها
    Zoe Hart dün gece bize gelmiş ve George'a, ona karşı hisleri olduğunu söylemiş. Open Subtitles فقط أن (زوي هارت) أتت أمس وأخبرت (جورج) أنها تٌكن له المشاعر
    Kantabai ve diğer kadınlara, kadınlarımız okuma yazma bilmediği için lisans alamadığımızı söyledim. TED وأخبرت كانتباي والنساء الأخريات أننا لم نستطع الحصول على رخصة لأن نساءنا غير متعلمات.
    14'üncü kata çıkıp, bir adam yakalayıp ona bir ucube olduğumu mu söyledin? Open Subtitles قصدت الطابق الـ14 وأخبرت أول رجل رأيته أنني غريب الأطوار؟
    Mektup yazıp, babama haber verdim. Open Subtitles لقد كتبت وأخبرت والدي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد