Bu film sizin bilinç akışınız, zihninizin ve dünyanın geri kalanı için bir tecrübe kaynağı. | TED | هذا الفيلم هو تيار الوعي الخاص بك، موضوع تجربة العقل والعالم. |
İnanıyorum ki, dikkatli şekilde tanımlar ve gelişirsek gelecek nesil Afrikalı liderler ve bu gelen dördüncü nesil Afrika'nın ve aslında dünyanın gördüğü en muhteşem nesil olacak. | TED | أنا مؤمن بأنه إذا حددنا ونَمَّيْنَا بحرص الجيل القادم من قادة أفريقيا، فإن هذا الجيل الرابع الذي بدأ بالبروز سيكون أعظم جيل شهدته أفريقيا بل والعالم أجمع. |
Hayvan Çiftliği ile dış dünya arasındaki ticaret oldukça canlanmıştı. | Open Subtitles | التجارة ما بين مزرعة الحيوانات والعالم الخارجي اصبحت منتعشة تماما |
Yoksa o dünya esas gerçek ve benim dünyam sadece bir rüya mı? | Open Subtitles | أم ان عالمهم هو الحقيقي والعالم حيث أنا كنت . هو الحلم ؟ |
Sanki bu dünyayla öteki dünya arasında yaşıyor gibiydi. | Open Subtitles | ويبدو لي بأنها تعيش بين هذا العالم والعالم الأخر |
Sevgililer kendilerini keşfederken, kendilerini aşarken ve yaşamlarına ve dünyaya birlikte değer katarken birbirlerine güç verir. | TED | وأن يدعم المتحابين كل منهما الآخر في اكتشاف نفسيهما، وأن يتخطوا حدود ذاتيهما، ويُحسّنان معاً حياتهما والعالم. |
Tanrı'ya, Kral'a ve tüm dünyaya karşı kabahat işlediğimden dolayı benim için dua etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أطلب منكم أن تصلوا لأجلي فقد أساءت كثيرا الى الرب والملك ، والعالم |
buz. Özgür, doğal bir dünyanın tadında kelimeler verdi. | TED | كلمات كان مذاقها الحرية والعالم الطبيعي. |
Ve bu batı ile dünyanın geri kalanı arasındaki uçurum hala "Batı" ve "Gelişmekte olan Ülkeler"den bahsederken dilbilimsel olarak kullandığımız bir zihniyet yarattı. | TED | كانت تلك الفجوة قد ترسخت مما طرح مصطلحين لغويين يتم استخدامهما حتى يومنا هذا هما العالم الغربي والعالم النامي |
Onlar yaklaşık üçte birini yiyor, ve geri kalanı ise Avrupadaki çeşitli ülkelere ve dünyanın geri kalanına ihraç ediliyor. | TED | فنحن نستهلك ثلث تلك الكمية فحسب .. ونصدر البقية الى كل الدول في أوروبا والعالم |
%25 ise saf nikel dolayısı ile az bulunur ve dünyanın nikele ihtiyacı var | Open Subtitles | لكن يوجد الكثير من العملات في العالم والعالم يحتاج للنيكل من أجلها |
Benim yenilgimin nasıl kaçınılmaz olduğu ve dünyanın yakında nasıl olacağı... | Open Subtitles | كم هو قوي وبدون منازع والعالم قريبا سوف يكون له ... |
dünyanın tüm insanları seyrediyor, ve uzaya gönderilen Probe'un... ..yolladığı veriler, en iyimser beklentileri bile aşmış durumda. | Open Subtitles | والعالم بأكمله يشاهد هذه اللقطات وبداخله لمحة من التوقعات التفاؤلية |
Güzel! Doğru değil ve dünya daha iyi bir yer. | Open Subtitles | حسنا , هو كلام غير صحيح والعالم الان مكان افضل |
Ama hala burdayım hala gülümseyebiliyorum Ve dünya hala muhteşem bi yer | Open Subtitles | مع ذلك لازلت هنا , يمكنني ان ابتسم والعالم لايزال مكان رائع |
Sonunda hepsi aynı görünür. Sonrada dünya zorlukla gözlerini yumar. | Open Subtitles | بالنهاية تبدوا جميعاً بذات الهيئة، والعالم لا يكاد يأبه لشيء. |
Bütün hayatımı dava için savaşarak harcadım, tüm zamanların en büyük davasında bütün dünya izlerken, büyülü bir kağıt geliverdi. | Open Subtitles | لقد كنتُ طوال حياتي أناضل لأجل السبب ومن ثم، في أكبر قضية بحياتي، والعالم بأكمله يشاهدني، فرصةٌ من العدم تأتيني. |
Ve öyle bir başına bıraktılar, dünya böyle devam etmeliydi, büyük dinazorlar ve uçsuz bucaksız ormanlar tarafından hükmedilmeliydi. | Open Subtitles | وغادرت من تلقاء نفسها ، والعالم و استمر مثل هذا، تهيمن عليها الديناصورات الكبيرة والغابات التي لا نهاية لها. |
Uyandığında... seni bekliyor olacağım... bütün dünyayla birlikte. | Open Subtitles | وعندما تستيقظ سوف تجدني منتظرك والعالم كذلك |
Amerika'nın, Rusya'ya karşı barışçıl politikasının son bulduğuna işaret olarak yorumlanan bir konuşmayı Byrnes, Almanlara ve dünyaya açıklıyor. | Open Subtitles | وفُسر خطابه بشكل كبير بأنه يضع نهاية ،لمرحلة الإسترضاء الأمريكي لروسيا :صرح بيرنز للألمان والعالم قائلًا |
Kamuoyuna ve tüm dünyaya bu yolla gözdağı veriyorlar. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة التي تكشف تقاريرهم لعامة الشعب والعالم |
Güneş ufkun altında uyurken, dünya ters yüz oluyor. | Open Subtitles | الشمس ستنام خلف السماء والعالم سينقلب راس على عقب |
Yüzyıllarca Avrupa ve İslam dünyası, evreni bu gözle gördü. | TED | لعدة قرون كانت تلك الفكرة سائدة في أوروبا والعالم الإسلامي حيال الكون |
Fazla miktarda oksijen verilmesi gerekmiş ve o da senin gözlerini etkilemiş Derek, aynı zamanda konuşma dilini ve dünyayı anlayış şeklini de. | TED | كان بحاجة ماسة للكثير من الأوكسجين، وقد أثر ذلك على بصرك، دِيرِيكْ، وعلى طريقتك في فهم الكلام والعالم من حولك. |