Şunu söylemeliyim ki bazen hoşuma gidiyordu ve harikaydı, ama öte yandan, kendimi kollamak için yalnız bırakılmış gibi hissediyordum. | TED | ولا تسيؤا فهمي، أحببتها أحياناً، وكان حبي لها كبيرًا، ولكن في أوقات أخرى، أحسست بأنني تُركتُ وحيدة لأدافع عن نفسي |
Tek şey var ki sevgilim, başlangıçta müthiş yalnız olacaksın. | Open Subtitles | الشئ السئ الوحيد, هو انك ستكونى وحيدة , فى البداية |
-Neden? yalnız kadınlar için son sığınak olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | لأنه من المفترض أن يكون الملجأ الأخير لإمرأة وحيدة ؟ |
yalnızım ve ne yapacağımı veya nereye gitmem gerektiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا وحيدة الان, لا أعرف ماذا أفعل, أريد أن أرحل |
Güzel ya da çok akıllı değilim, lütfen beni yalnız bırakma. | Open Subtitles | أنا لست جميلة و لست ذكية أرجوك لا تدعنى وحيدة ثانيةً |
yalnız yolunda, yolculuğuna devam ettiği müddetçe geçmişinin zayıf ışıkları, iyice kararıyordu. | Open Subtitles | بينما تابعت طريقها وحيدة على الدرب, كانت أضواء الماضي تصبح باهتة أكثر. |
Elbisesi yalnız bir dul olduğunun sade bir hatırlatıcısı olacak. | Open Subtitles | سيكون لباسها رصين عبارة عن رسالة تذكير بأنها أرملة وحيدة |
30 saniye üstümü değiştireceğim sen de onunla yalnız kalacaksın. | Open Subtitles | لقد غيّرت ملابسي في 30 ثانية فقط لتكوني وحيدة معه. |
Eve gidersem, evde yalnız olduğum için benim peşime düşer. | Open Subtitles | إذا ذهبت إلى المنزل سيأتي خلفي لإنني وحيدة في المنزل |
Perişanken yalnız kalıyorsun ondan sanırım. Ben de bu günlerde kalabalığı pek sevmiyorum. | Open Subtitles | لأنك عندما تكونين وحيدة أنا أحوم أنا لست شخصاً يحب الزحمة هذه الأيام |
Ama Londra'da yalnız bir kadının tek başına ilerlemesinin kolay birşey olmadığını öğrendim. | Open Subtitles | لكني اكتشفت أن التجول وحيدة في لندن لم يكن أمراً سهلاً بالنسبة لامرأة |
O biryerlerde yalnız... onu ve ne durumda olduğunu kim biliyor? | Open Subtitles | انها وحيدة فى مكان ما من يعرف كيف هى كيف حالها |
yalnız olduğunuzu görüyorum. Size katılmamın bir sakıncası var mı? | Open Subtitles | اذا كنت وحيدة ايضا هل تمانعي لو انضممت اليك ؟ |
yalnız başıma neler yaşadığımı bilemezsin, bırak da öyle kalsın. | Open Subtitles | أنتي لا تعرفيت ما أفعله بشكل شبه اعتيادي وحيدة دائما |
Morgıç,okul taksidi ve nafaka ödemek zorunda olan yalnız bir kadınım. | Open Subtitles | أنا أم وحيدة بصكّ رهن عقّاري ومصاريف دراسية ونفقة زوجة مطلّقة |
Şu anda o yalnız ama benden hoşlanır mı bilemiyorum. | Open Subtitles | انها وحيدة الآن ولكني لا أعرف ما إذا كانت تحبني |
Artık ben de senin kadar yalnızım, mutlu musun şimdi? | Open Subtitles | هل أنتِ سعيدة الأن، لأني صرت وحيدة مثلك ؟ ؟ |
Dün gece tek başına uyabilmek için yine sargoş oldu. | Open Subtitles | شربت كثيراً من الخمر حتى تنام مرة آخرى وهى وحيدة |
Çünkü 10 yıl sonra yapayalnız uyanıp, ve kendime; Neden ben, | Open Subtitles | لأن بعد عشر سنوات من الآن، عندما أستيقظ وحيدة وأسأل نفسي |
Zaman-zaman yalnızlık hissettim, ama bu boşluğu dolduran başka şeyler oldu: | Open Subtitles | ... كنت وحيدة بعض الأوقات لكن كان هناك ... بعض التعويض |
Dünya üzerindeki yaşamın birinci milyar yılı veya daha fazlası sadece Archea'dan ve bir diğer tür tek hücreli organizma, bakteriden oluşuyordu. | Open Subtitles | في المليار سنة الأولى من الحياة على الأرض كانت الحياة تتكون من الأركيا فقط و نوع آخر من الكائنات وحيدة الخلية البكتيريا |
Eskiden olduğu kadar yalnızsın. Hatta daha da yalnızsın. | Open Subtitles | لا زلت وحيدة كما كنت من قبل و ستكونين أكثر وحدة |
Ameliyathanede nakil için hazırlanmış olan bekar bir anneyi mi cezalandıracaksın? | Open Subtitles | إذاً ستعاقب أم وحيدة في غرفة العمليات مجهزة وتنتظر الزراعة ؟ |
Ya Tombstone sokaklarında tek başıma yürürüm, ya da beni bir yere kapatırlar. | Open Subtitles | أنا إما أن أُحبَس في غرفة أو أسير وحيدة في شوارع تومب ستون |
Çünkü, günün sonunda, eşleriniz, kocalarınız, hayatlarınız var ama o, yalnızdı. | Open Subtitles | لأنكم في نهاية اليوم تعودون إلى زوجاتكم وأزواجكم وحياتكم. ولكنها وحيدة. |
Her zaman yanlız kalacaksam neden sürekli doğum kontrol hapları yutuyorum? | Open Subtitles | لماذا آخذُ حبوب منع الحمل حتّى، إذا كنتُ سأبقى وحيدة دائمًا؟ |
Sen gelmeden önce alışıktım, fakat şimdi yapayalnızım. | Open Subtitles | كنت معتادة عليها قبل ان تظهر ولكنى الآن وحيدة |
Çocuktum, yalnızdım, ölmekten korkuyordum. Ve sen kendini kurtarmak için kaçtın. | Open Subtitles | لقد كنت طفلة وحيدة خائفة على حياتي وأنت هربتي لتنقذي حياتكِ. |