Fakat finansal vergi düzenleyicilerin yüzde 17'sinin atık bir işi yok. | TED | لكن 17 في المائة من معدي الضريبة لم يعد لديهم وظائف. |
O nedenle, karım üç işte birden çalışıyordu ki ay sonunu anca getiriyorduk. | Open Subtitles | لذلك اضطرت زوجتي للعمل في 3 وظائف لنتمكن من دفاع ما يجب دفعه |
Hayır. Yaklaşık 10 önce kendine başka bir iş bulduklarına eminim. | Open Subtitles | لا، مؤكد أنهم عثروا على وظائف أخرى منذ عشر سنوات مثلاً. |
Bugün hiç Vicodin aldığını hatırlamıyorum. Annemi işe aldığımı hatırlamıyorum. | Open Subtitles | راحتا المريضِ حمراوان وقد أكّد المخبرُ خلل وظائف الكبد والكلية |
Bu işlerde doktor olmaz. Ayak işlerini biz yaparız. O ve ben. | Open Subtitles | لا أطباء على هذه الوظائف ونحن نفعل كل وظائف الدم, أنا وزميلى |
Beyin fonksiyonlarının bozulması için bundan çok daha uzun kalmalıydı. | Open Subtitles | يجب أن تمتنع عن الأكسجين أكثر من ذلك لتضطرب وظائف المخ |
Bak, bu insanların işi yok... yiyeceği yok, eğitimi yok, geleceği yok. | Open Subtitles | انظروا، هؤلاء الناس ليس لهم وظائف لا غذاء، لا تعليم، لا مستقبل |
Bu okuldan mezun olanlar hayatları boyu karlı bir işi garantiliyorlar. | Open Subtitles | خريجي هذه المدرسه نضمن لهم الحصول على وظائف راقيه طوال حياتهم |
Danışman, cerrahi dışında bir çok sağlık işi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | المستشارة قالت أن هناك العديد من وظائف الرعاية الصحية الممكنة |
Son çalıştığım beş işte de isim etiketi takmam gerekiyordu. | Open Subtitles | آخر خمس وظائف لي كنتُ بحاجة إلى وضع بطاقة لاسمي |
İşte bu yüzden işlerimize yapmacık isimler veririz. | Open Subtitles | لهذا السبب نخترع أسماء وظائف تخيلية مبهرجة |
Sizinsorununuzbu işte. İyi işleresahip olunca herşeyi bilirsiniz zannedersiniz. | Open Subtitles | هذه هيا مشكلتم يارجال , بسبب انكم تمتلكون وظائف جيدة تعتقدون انك على دراية بكل شئ |
Diyor ki, Amerikalılar eğer yörüngede gemileri patlatmaya devam edeceklerse, kendi dağınıklıklarını kontrol etmede daha iyi iş çıkarmalılar. | Open Subtitles | إنه يقول على الأمريكان ان يبقوا نسفهم للسفن الفضائية خارج مدارنا لديهم وظائف أفضل من تتبع الفوضى الخاصة بنا |
Yeni yollar, tarımda iş imkanları eğitim, bunlar size sunabileceğim şeylerin yalnızca birkaçı. | Open Subtitles | طرق جديدة، وظائف فى زراعه والتعليم ,هذه اشياء قليله يمكننا ان نقدمها لكم |
İşe aldığımız her kişiye karşılık 10 kişi için iş imkânı ortaya çıkacak. | TED | مع كل شخص نوظفه سنوفر 10 وظائف محلية أخرى. |
Dünyanın en iyi yazarları bile farklı işlerde çalışmak zorunda kalmış. | Open Subtitles | أنظر, حتى الكتّاب الكبار أُجبروا على أن يعملوا في وظائف غريبة |
Böbrek fonksiyonlarının kötüleşip kötüleşmediğini gösterir. | Open Subtitles | سيخبرنا الفحص ما إذا كانت وظائف الكلية تتدهور |
Doktorlar, böbrek fonksiyonu için önemli bir gösterge olan GFH kontrolünü bile ırka göre yapıyorlar. | TED | فسر الأطباء بصورة روتينية معدل الترشيح الكبيبي، بأنه مؤشر هام على وظائف الكلى، بحسب العرق. |
Başkalarının işlerini yapmakla meşguldüler, kendi işlerini bitirmeye gerçekten zaman ve enerjileri kalmıyordu. | TED | هم مشغولون بعمل وظائف الآخرين ، فينفذ منهم الوقت والطاقة لإكمال عملهم الخاص. |
Başka işler gelir ama senden sadece bir tane var. | Open Subtitles | سيكون هناك وظائف أخرى لكن لن يكون هناك واحدة غيرك |
Herhangi bir savaşta olduğu gibi savaşın kahramanları normal işleri olan normal insanlardır. | Open Subtitles | وكما في أي حرب، فالأبطال هم هؤلاء العاديين الذين يعملون في وظائف عادية |
Obez çocukların % 20'sinin yaşamsal fonksiyon testlerinde normal sonuçlar vermedikleri ortaya çıktı . | Open Subtitles | من الملاحظ أن السمنة عند الأطفال في سن مبكرة تؤثر بصورة رئيسية على وظائف البنكرياس |
Geminin işlevleri otomatiğe. | Open Subtitles | كل وظائف السفية تحولت إلى وضع الأوتوماتيك يا كابتن |
Orası kapandı, gazete de eleman aramıyor. | Open Subtitles | المعمل تم إغلاقه والجريدة ليست لديها أي وظائف |
Akılsız işlerimiz, çılgın seyahatlerimiz var. | Open Subtitles | لدينا وظائف بلا تفكير, ونأخذ عطلات كثيرة |
Beynin bazı bölgelerini elektrik akımıyla uyararak bazı fonksiyonların gözlemlenebileceğini ortaya çıkardılar. | Open Subtitles | عن طريق إستخدام تيارات كهربية ، إكتشفوا النقاط الدقيقة في الدماغ التي يُمكن تحفيزها للكشف عن وظائف مُحددة |