Yapman gereken işler var. İşini benim için tehlikeye atma. | Open Subtitles | لديك وظيفة لتقوم بها لا يمكنك تعريضها للخطر من أجلي |
Nasıl bir erkek bir başka erkeğin aletini yıkama işini bilerek kabul eder? | Open Subtitles | أيّ نوع من الرجال لديه دراية مسبقة بقبول وظيفة تتطلب غسل خصية رجل؟ |
Belki okul cıkısı bir işte çalışsan, neden söz ettiğimi anlarsın. | Open Subtitles | ربما اذا حصلتِ على وظيفة لبعد المدرسة ستعلمين مالذي أتحدث بشأنه |
Bu, sadece bir işti. Şahsi bir şey değil. Bilirsin, yani... | Open Subtitles | كانت مجرّد وظيفة لم تكن مسألة شخصيّة لعبتُ دوري، ارتجلتُ قليلاً |
Ama şunu kesin olarak biliyorum ki, başın açık bir yataklı vagon kondüktörü... olarak işine devam etmek istiyorsan, seni derhal trenden indirmekten başka seçeneğim yok. | Open Subtitles | .. ولكني أعلم أنك إذا كنت تود ممارسة وظيفة .. عامل عربة النوم ورأسك مكشوف فأني لا أملك أي خيار إلا طردك من القطار فوراً |
Çocuklarının gerçek eğitim aldıklarını meslek edindiklerini gördükleri zaman aileler de değişmeye başlıyorlar. | TED | عندما يشاهدون أطفالهم يحصلون على تعليم حقيقي، يحصلون على وظيفة حقيقية، يبدأون بالتغيير. |
Bu konuda bir Seyler yapacaktim. Ne is olursa yapacaktim. | Open Subtitles | كان لا بد من عمل شيء جراء ذلك فرضيت بأي وظيفة |
Biz de düşündük bu harika bu bir rüya görev. | Open Subtitles | بان هذا شيء عظيم هذه هي وظيفة المستقبل. شئ رائع. |
Bu sadece bir tanesi. Sen bana bir sürü işten bahsettin. | Open Subtitles | حسناً , هذه وظيفة واحدة و قد اخبرتني بالعديد من الوظائف |
Sizin için aslında var olmayan bir pozisyon yaratmamızı mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | هل تطلبين منا إختراع وظيفة لكِ ، ليس لها وجود ؟ |
Aslında patent araştırmasında çalışmayı hedeflemiyordu, ama başka teknik bir iş gerçekten bulamıyordu. | TED | ولم يكن مهتماً للعمل في مجال براءات الاختراعات ولكنه لم يجد وظيفة غيرها |
Bir yönetici pozisyonu boşaldı ve son zamanlarda çok sıkı çalıştığını görüyorum. | Open Subtitles | وظيفة الإدارة أصبحت متاحة ولقد رأيت أنك تعمل بجد في الآونة الأخيرة |
Eğer özel hayatı perişan olacaksa Rüya işini almasının ne önemi var? | Open Subtitles | ما هو جيد وظيفة أحلامك إذا أنه ذاهب إلى أن تكون بائسة؟ |
- Evet. Saha işini de bıraktı. - Artık masa işinde. | Open Subtitles | أجل، ولا يقوم بالعمل الميداني أيضاً، إنّه في وظيفة مكتبية الآن. |
İlk büyük işini kendi başına becerdin, öyle değil mi? | Open Subtitles | أنتٍ تخلصتي من أول وظيفة كبيرة لوحدك أليس هذا الحق؟ |
Evet, okulu yürütürken yaptığım yarı zamanlı bir iş işte. | Open Subtitles | نعم, إنها مجرّد وظيفة بدوام جزئي بينما أدرس في الجامعة. |
Okudukları bölümle ilgili bir işte çalışan insanlara. | TED | أولئك الذين يعملون في وظيفة لها علاقة بتخصصهم الجامعي. |
Kültür Devrimi'nde hayatta kalmayı başardıktan sonra, onlar kesinlikle mutluluğa giden tek bir yol olduğuna körü körüne inanıyorlardı: bu da güvenli ve dolgun maaşlı bir işti. | TED | بعد نجاتي من الثورة الثقافية ، اعتقدا وبشده أنه يوجد طريق واحد للسعاده : وظيفة امنة براتب جيد. |
İşi olan, her gün işine giden biriyim, kimse de dinlemiyor beni. | Open Subtitles | أنا مجرد رجل لديه وظيفة , يذهب إلى العمل اليومي , والناس لا يستمعون إليه |
Bir erkek için ilginç bir meslek gibi geliyor kulağa. | Open Subtitles | وهذا يبدو جيدا. ويبدو 1 وظيفة مثيرة للاهتمام بالنسبة للرجل. |
- Bu daha iyi bir is. | Open Subtitles | إنها وظيفة أفضل بكثير نائب رئيس الشركة |
Açılış turnuvasında, önemli bir görev olan puanları kaydetme görevi sana veriliyor. | TED | يتم إعطاؤك وظيفة هامة جداً لتسجيل النتيجة في البطولة الافتتاحية الأولى. |
Bu sadece bir tanesi. Sen bana bir sürü işten bahsettin. | Open Subtitles | حسناً , هذه وظيفة واحدة و قد اخبرتني بالعديد من الوظائف |
Bu tam, burada, Berkeley'de, bir pozisyon teklifi geldiği sırada olmuştu, | TED | وكان هذا صحيحا عندما عرضت عليّ وظيفة هنا في بيركلي، |
Ve yapabilirsen, bir de tehlikeli olmayan bir iş bul. | Open Subtitles | وإن كـان بإمكـانك، احصل على وظيفة ذلك يُبعد عنك الخطـر |
Acaba Müdür Yardımcılığı pozisyonu ile ilgili bir karar verebildiniz mi? | Open Subtitles | كنت أتسائل إذا كنت إتخذت أي قرار بخصوص وظيفة المدير المساعد |
Ruby, insanın evliliğe ayak uydurması başlangıçtaki fazladan engelleri saymadığı başlı başına bir iştir. | Open Subtitles | هيئي نفسك للزواج يا روبي، انه وظيفة بحد ذاته بدون افتراض عقبات اضافية فى البداية |
Sanırım çok kavga ettik, ama böyle bir zamanda işi kaybetmek... | Open Subtitles | أعتقد اننا تشاجرنا كثيراً و لكن فقدان وظيفة فى وقت كهذا |
Neden kollarını ve bacaklarını kesip bir işe yaramalarını sağlamıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تقطع ذراعيك وقدميك وتحصل علي وظيفة أفضل ؟ |
İnsanları neyin mutlu ettiğini araştırdığım oldukça keyifli bir işim var. | TED | حسناً، وظيفتي وظيفة ممتعة جدا وهي اكتشاف ما يجعل الناس سعداء |