"وُلد" - ترجمة من عربي إلى تركي

• doğmuş
• doğan
• doğuştan
• doğumlu
• doğduğunu
• doğduğunda
• doğmuştu
• doğdu
• dünyaya
• doğmuştur
• doğdum
• doğarsa
• doğduktan
• doğduğu
• doğduk

Anlaşılan sakatlığımı fark ettin. Başımda ölü doğmuş bir cenin var.
أرى أنك لاحظت اختلالي، لديّ نتوء جنيني وُلد ميتاً متصلاً برأسي

John Smith diye hitap ettiğin adam başka bir gezegende doğmuş.
الرجل الذي تعرفينه باسم جون سميث لقد وُلد في عالم مختلف

Şaşırtıcı bir şeklide bazen uzuvsuz doğan insanlar bile hayalet uzuvları hissedebiliyorlar.
وبشكل مذهل أحيانًا، حتى من وُلد دون طرف يمكنه الشعور بالطرف الخيالي.

Bu çocuk çok yetenekli. Böylesini hiç görmedim. - doğuştan sihirbaz.
الولد طبيعي، لم أرى في حياتي أي شيء كهذا، لقد وُلد كساحر

Dur bir dakika. Bu başka bir ipucu. Kanada doğumlu, 3 Şampiyonluk yüzüğü var!
انتظري، هذا دليلٌ آخر حسناً، وُلد في كندا،

Van Gogh'un ucuz yağlı boya teknolojisinden önce doğduğunu düşünün.
تخيلوا أن فان جوخ قد وُلد قبل أن تظهر التكنلوجيات الرخيصة للرسم بالزيت.

Şey, doğduğunda 2 burnu vardı, biz de bir tanesini kestirecek parayı biriktirene kadar onu sakladık.
لقد وُلد بأنفيّن وأخفيناه بعيداً إلى نتمكن من دفع تكاليف إزالة الأنف الآخر

Babamın durumunda, diğer çocuktan uzun yıllar sonra doğmuş bir çocuktu.
في حالة أبي، كان أبي هو الطفل الذي وُلد بعد فترة طويلة من أخوته.

Joey, kalça eklemi olmadan doğmuş. Böyle olunca biz de ona bir tane verdik.
لقد وُلد جوى بدون مفصل الفخذ وقد اعطيناه واحدا

Dün akşam Mercy Hastanesi'nde gözleri içe dönük bir bebek doğmuş.
وفي مُستشفي "الرحمة" ليلة أمس وُلد طفل بعينين تنظران إلي الداخل

Cumhuriyette doğmuş olsaydı onu çok önceden keşfederdik.
لو كان قد وُلد في الجمهورية لكُنّا تعرفنا عليه مبكراً عن ذلك.

Fakat yerine, iki tane doğmuş, biri sarışın, biri esmer.
ولكن بدلاً منه، وُلد طفلان. أحدهما أشقر والآخر أسمر.

Orada doğmuş ve bölgeyi avucunun içi gibi bilen biri.
إنه شاب وُلد هناك يعرف الحيّ جيداً، سيوفر عليك الكثير من الوقت الثمين

Harika, tebrikler. Amerika'nın ortalama yaşam süresiyle ilgili bu slayda baktığınızda 1990 da doğan birinin ortalama yaşam süresinin üzerinde olduğunuzu göreceksiniz.
حسنا, تهانينا لانك اذا نظرت الى شريحة العرض للعمر المتوقع بالولايات المتحدة فقد تجاوزت متوسط العمر الافتراضي لشخص قد وُلد في 1900

Vahşi bir suçlu, doğuştan katil. Asla değişmeyecek.
إنه مُجرم عنيف، مُجرم وُلد ليقتُل، لن يتغيّر أبداً

Yemen doğumlu Amerikan vatandaşı. Ülkesine yaptığı bir ziyaret esnasında Amerikan birliğinden sıkılan bir serseri kurşunu tek kızını öldürdü.
وُلد في "اليمن" وحصل على الجنسية الأمريكية وكان يزور بلده الأم وهناك أُصيبت إبنته الوحيدة بطلق ناري من إغارة أمريكية

Donanma kayıtları ayrıca, Walter Chaco'nun 1902'de doğduğunu gösteriyor.
تظهر السجلات البحرية أيضا أن والتر شاكو وُلد في عام 1902

doğduğunda var olan durumu ölümüne sebep olacaktı.
ما الذي يحاول أن يفعله لنفسه ؟ حسناً الحالة التي وُلد بها كانت تقتله

Suriye'nin başkenti Şam'da 1991 yılında doğmuştu.
وُلد بالعاصمة السوريّة دمشق في سنة 1991.

Siyasi karikatürler demokrasiyle doğdu ve özgürlüğe meydan okunduğunda onlara da okunuyor.
لقد وُلد الكاريكاتير السياسي مع الديموقراطية، وهما يواجهان التحدي حين تكون الحرية.

1949 yılında Kyoto'da dünyaya gelen Murakami 2. Dünya Savaşı sonrası Amerikan işgali altındaki Japonya'da büyüdü.
وُلد في كيوتو عام 1949، كبر موراكامي أثناء الاحتلال الأمريكي لليابان ما بعد الحرب العالمية الثانية.

Bu Rothchild sizin yapımcınız olmak için doğmuştur. Nasılsınız? Herşey için üzgünüz.
روتشيلد هنا وُلد ليكون منتجا انتم يا رفاق كنتم

Bu asık suratla mı doğdun? Pekala. Burada doğdum.
لقد ولدت متجهًما هكذا؟ حسنا، ولدت هنا والدي وُلد هنا، وجدي وُلد هنا

Hatta belki onu daha da çok severdim, ama bebeğim vicdansız, ruhsuz şekilde doğarsa ne yapacağımı bilmiyorum.
من المحتمل أنني سأحبّه أكثر حتى ولكن إن كان طفلي وُلد بدون ضمير .. بدون روح لا أعرف ما الذي سأفعله

Erkek kardeşim doğduktan sonra beni istemediler.
بعد أن وُلد أخي وجداني مزعجة

doğduğu gün havada tuz vardı... hemde çok fazla tuz vardı.
...واليوم الذى وُلد فيه ، كان للهواء نكهة .نكهة عظيمة مميزة

Korku ve kurallarla kontrol edilen bir dünyada doğduk.
كلانا وُلد في عالم يحكمه الخوف والقوانين