ويكيبيديا

    "و أنت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Ve sen
        
    • sen ve
        
    • Sen de
        
    • Ya sen
        
    • Ve siz
        
    • ama sen
        
    • Ya siz
        
    • mi
        
    • Siz de
        
    • Peki sen
        
    • Senin
        
    • Ve sende
        
    Ben iki evle birden ilgilenemem Ve sen de yalnız yaşayamazsın. Open Subtitles لا أستطيع تحمل مصروف منزلين و أنت لا تستطيعين العيش بمفردكِ
    Elinde onun gibi parlak birşey var,... Ve sen onu boşa harcıyorsun. Open Subtitles إن لديك شيئاً عبقرياً بالفعل مثل هذا و أنت تضيعه و حسب
    Şu enayiyi eksem de sen ve ben buradan gitsek nasıl olur? Open Subtitles مارأيك أن أبرح هذا الأحمق و أنت وأنا نخرج من هنا ؟
    Çocuklar kayak yaparken sen ve ben baş başa kalırız. Open Subtitles سوف يكون أنا و أنت فقط بينما الأولاد بالخارج يتزلّجون
    Harika. Öyleyse ben zincirlerimden kurtulayım, Sen de bir manastır al. Open Subtitles عظيم، لذا أنا أحاول التغلب على الأحباط و أنت تريد الرهبنه
    Hayatımın en güzel yıllarından vazgeçtim! Ya sen ne yaptın? Open Subtitles لقد تركت أجمل سنين حياتى و أنت,ماذا فعلت؟
    Ve sen de Julia olmalısın. Bu ne güzel bir an. Open Subtitles و أنت لا بد أنك جوليا يا لها من لحظة جميلة
    İki hafta, tam iki hafta önce ayırttım bu yeri Ve sen kalkıp bu gecenin içine etmeye çalışıyorsun. Open Subtitles أنا أحتفظ بهذان الحجزان لمدة أسبوعان أسبوعين ملعونين و أنت تتخذين الليلة لتثملى و تخرجى عن السيطرة شكرا جزيلا
    Fakat bu tehlikeli olabilir, Ve sen doğru yolu bildiğinden bile emin değilsin. Open Subtitles لكن, قد يكون الأمر خطراً, و أنت حتى لست متأكدة من الطريق الصحيح
    Ve sen de bunu günde 20 kere yapıyorsun. Bana maval okuma. Open Subtitles و أنت تفعل ذلك عشرين مره فى اليوم لذلك لا تسمعنى هذاالهراء
    Ve sen de bunu günde 20 kere yapıyorsun. Bana maval okuma. Open Subtitles و أنت تفعل ذلك عشرين مره فى اليوم لذلك لا تسمعنى هذاالهراء
    Ve sen de harekete geçip onun gibi savaşmak istiyorsun, öyle mi? Open Subtitles و أنت تتمنى أن تكون مشهوراً و أن تحارب مثله أليس كذلك؟
    Sanırım, bu sen ve ben kardeş gibiyiz demek, dimi? Open Subtitles أخمن أن هذا يعنى أن أنا و أنت أصبحنا أخوة
    sen ve ben bu küçük dansta sıkışmış olabiliriz ama emirleri ben veriyorum. Open Subtitles ربما أنا و أنت في مركب واحدة لكن أنا الربان الذي يضع القواعد
    Kutsal Roma İmparatorluğu kurulduğunda o zaman sen ve ben ölmeliyiz. Open Subtitles و عندما تنهض الامبراطورية الرومانية أنا و أنت يجب أن نموت
    Aklımı kaçırdığımı görmek istiyorum. Sen de aklımı kaçırdığımı görmek istemez misin? Open Subtitles و لكن لليلة واحدة , أحب رؤية نفسى أجن و أنت ايضاً؟
    Ya sen, milyar Dolar'ınla, "kukuriku" demeyi sürdür, ta ki tüylerin çıkana dek! Open Subtitles و أنت ، بمليار دولار في جيبك ستستمر في صياح الديكة حتى ينمو لك ريش
    Ve siz de bana yardım etmeye çalışmalısınız. Ne yapıyoruz? Open Subtitles و أنت يجب أن تحاولي مساعدتي. ما الذي نقوم به؟
    Bir de aynı gömleği giyiyorum. Yıkayacağım dedim. ama sen içindeyken yıkayamam. Open Subtitles ـ أرتدي نفس القميص أيضاً ـ لا أستطيع تنظيفه و أنت ترتديه
    Ya siz sevgili Bayan Rose, Siz de eğleniyor musunuz? Open Subtitles و أنت عزيزتي السيدة روز هل تستمتعين به أيضاً؟
    Peki, sen işin konusunda sızlanabilesin diye mi böyle güzel bir yerde park ettik? Open Subtitles أجئنا إلى هذا الموقع الساحر و أنت تتذمر عن عملك؟
    O zaman madem bu kadar çok mütevazısın, Senin fikrini sormayız. Open Subtitles ثمّ منذ متى و أنت متواضع جداً، نحن لَنْ نَطْلبَ رأيكَ.
    Acilen gitmesi gerekiyor Ve sende onun ilk kontak kişisisin. Open Subtitles يجب أن يذهب الآن و أنت المسئول عنه في الطوارئ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد