Onlar her erkeğin fantezisindeki billbordlar... senin ve benim içinse... nakit para demek... | Open Subtitles | إنهن من أجل متعة كل رجل و لك و لي إنهن نقود |
Senin ve benim olamadığımız bir dünyada olabilir. | Open Subtitles | وأن يخرج للعالم بطريقة أنت تعلم أنها لم تسنح لك و لي |
Ve geriye 15 milyon dolar kalır, senin ve benim küçük bebeğimiz için. | Open Subtitles | وهذا يترك 15 مليوناً لكِ و لي والطفل الصغير جي |
Yang Min Joo ve Lee Jae Kyung'un evli olduğu döneme ait sanırım. | Open Subtitles | هذا عندما كانت يانغ مين جو و لي جاي كيونغ متزوجين |
Ya da hepsi yalandır ve Lee hala bizi kandırıyordur. | Open Subtitles | أو هذا ما هو الا كذبة كبيرة و لي تستمر في الضحك علينا |
Babamın anlamayacağını ve bana söylediklerini harfiyen yapmamın hepimiz için çok önemli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | و هذا لم أستطع فهمه و لذلك كان من المهم بالنسبة لنا جميعاً و لي أن أفعل بالضبط ما أخبرتني بفعله |
Sen ve Li Mu Bai hakkında mı? | Open Subtitles | عنك و لي مو باي؟ |
Bay Carter, senin ve benim arkadaşımızdı, oldukça ayrıntılı bir vasiyetname bıraktı. | Open Subtitles | سيد كارتر الذي كان صديقاً لك و لي وضع وصية و شهادة أخيرة مفصلة |
Eğer iki gündür Patrick'le Hamptons'ta yelkenli ile açıldığınızı söylersen kardeşin ve benim için çok büyük bir yardım yapmış olurdun. | Open Subtitles | لكانت مساعدة عظيمة لأخاك باتريك و لي أيضاً.. لو وافقت على أنك أمضيت اليومان الماضيان مبحراً وأخاك من الهامبتون. |
O yüzden lütfen kadehlerinizi Pierce'ı şirket casusunun pençelerinden kurtarmaya ve benim öyle bir kızı normalde elde edecek kadar çekici olmama kaldırın. | Open Subtitles | لذا أرجوكم إرفعو كؤوسكم من أنياب الجاسوسه و لي لكوني جذاباً بما فيه الكفايه |
Hafiften geçkince ama yüzleri ve vücutları taş gibi olan büyük ikramiye hatunlar bunun, bunun ve benim. | Open Subtitles | النساء الكطبار فى العمر لكن لديهم وجوه و أجسادر رائعة، هم له و له و لي. |
Sonra bu tertip için gizli bir anlaşma yaptık, ben de kabul ettim çünkü annem ve benim için çok şey anlamına geliyordu. | Open Subtitles | لكننا قمنا بإتفاق خاص، لنقوم بهذه المكيدة وأنا وافقتُ لأنها كانت تعني الكثير لأمي و لي |
Tekrar mutlu olman için ve benim o tatlı, küçük kızı geri kazanmam için. | Open Subtitles | لأجل أن تصبحين سعيدة مجدداً و لي حتى أستعيد فتاتي اللطيفة مجدداً |
Ellie ile birlikte Wirrawee'ye gidip Robyn ve Lee'yi arayacağız. | Open Subtitles | سأذهب الى ويراوي مع "ايلي" لنبحث عن "روبين" و "لي" |
Bütün sorun bu demek. Bob ve Lee ile yarışıyorsun. | Open Subtitles | إذن هذه هي حقيقة الموضوع أنت تتنافسين مع بوب و لي |
Tanrım, Bianca Jones ve Lee Dermot'ın ayrıldığını biliyor muydunuz? | Open Subtitles | يا الهي هل تعلمون ان بيانكا جونز و لي ديرموت انفصلا ؟ |
- O'Malley ve Lee'deki rahat işini bıraktı. | Open Subtitles | تركت وظيفة مريحة كمحامية في شركة أومالي و لي |
Park Sung Mo ve Lee Hae Suk babalarının izinden giden ve Japonya'ya sadık olarak yaşayan vatansever gençler. | Open Subtitles | بارك سيونغ مو و لي هاي سيوك الذين يتبعون خطوات أبائهم و يعيشون بولاء للأمبراطور الياباني |
Bu fotoğrafa iyice bakın ...ve bana nerede olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | الجميع اتخاذ جيدة نظرة على هذه الصورة .. أقول .. و لي أين هو. |
Şükürler olsun Tanrım. Jason'a ve bana verdiğin her şey için. | Open Subtitles | شكرا لك يا رب لكل ما أعطيت لجايسون و لي |
Molly'e ve bana yaptıklarıyla ilgili. Senden yapmanı istedikleri ile ilgili. | Open Subtitles | عما فعله لــ "مولي" و لي عن ما يطلب منك أن تفعله |
-Siz ve Li Mu Bai hakkında mı? | Open Subtitles | عنك و لي مو باي؟ |