Başkaları her şeyi okumaya çalışıyor ama tabii ki, bu imkansız. | TED | وآخرون يحاولون قراءة كل شيء، ولكن هذا، مرة أخرى، من المستحيل |
Bir yığın intikam takıntılı psikopat kurtarılamayacak dünyayı kurtarmaya çalışıyor. | Open Subtitles | مجموعة من الطائشين الغاضبين يحاولون انقاذ عالم لا يمكن انقاذه |
Önemli bir hafta ve küçük bir münakaşa ile dinlenme oranlarını yükseltmek istiyorlar. | Open Subtitles | إنه أسبوع انتخابات و هم يحاولون أن يرفعوا من تصنيفهم بقليل من التضارب |
Bir bakıma, otel incelemesine kendilerini sokmaya çalıştılar, sizleri orada olduklarına ikna etmeye çalışır gibi yani. | TED | كانوا يدخلون أنفسهم في الرأي حول نقد الفندق, كأنهم يحاولون أن يقنعوك أنهم كانوا هناك. |
İstilacılar Rusların geride bırakmak zorunda kaldıkları her şeyi yok etmeye çalıştıklarını anladılar. | Open Subtitles | لقد وجد الغزاه أن الروس يحاولون تدمير كـل شـىء سيضطـرون إلـى تـركـه خلفهم |
İnsani yönünü devre dışı bırakmaya çalışırlar çünkü ölmene neden olur. | Open Subtitles | أنهم يحاولون إخماد الجزء الإنسانى منك لأن هذا ما يتسبب بقتلك |
İnsanlar birbirine yardım etmeye çalışırken nasıl bu şekilde konuşursunuz? | Open Subtitles | كيف يمكنكم قول ذلك في حق الأشخاص الذين يحاولون المساعدة؟ |
O işyerinde, çok sıkı çalışarak ailelerini geçindirmeye çalışan insanlar çalışıyor. | Open Subtitles | ذلك المعمل مملؤ بالعاملين الجادين . يحاولون أن ينفقوا على عوائلهم |
C.S.U, kadının nerden geldiğini öğrenmek için akıntıya karşı çalışıyor. | Open Subtitles | وحدة مسرح الجريمة في مقدمة النهر يحاولون معرفة مكان سقوطها |
Bu kasabadaki bir sürü insan hayatını kitaba göre yaşamaya çalışıyor. | Open Subtitles | الكثير من الناس في هذه البلدة يحاولون ويعيشون الحياة طبقا للمعايير |
Şey, onlar... soruşturma yapıyor, görgü tanığı bulmaya çalışıyor, ben de terapiye gidecektim. | Open Subtitles | حسنٌ، .. سيحققون و يحاولون إيجاد شاهد عيان، و أنا سأذهب للعلاج النفسيّ |
Ev arkadaşı ve birkaç arkadaşı parçaları yerine getirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | رفيقتها في السكن وبعض أصدقائها كانوا يحاولون العثور على إجابات، |
Polisler etrafı kurcalıyor, bizi bir süreliğine içeri sokmak istiyorlar. | Open Subtitles | الشرطة يحاولون استخراج المعلومات يريدون أن نتوقف لفترة من الوقت |
En az dört kez kale yapmaya çalıştılar! | Open Subtitles | انها على الاقل المرة الرابعة التي يحاولون فيها بناء القصر |
Kış kampımızdan dönüyorduk ve dostlarınızın Ke'yi almaya çalıştıklarını gördük. | Open Subtitles | كنا عائدين من معسكرنا الشتوي ورأينا أصدقائك يحاولون أخذ الكيه |
Kendi yuvalarını yapmakla uğraşmayıp hazırda olan birini ele geçirmeye çalışırlar. | Open Subtitles | إنهم لا يتعبون أنفسهم بصناعة بيوتهم بأنفسهم ولكنهم يحاولون الأستيلاء عليها. |
Onlar hâl çaresine bakmaya çalışırken onu kurtaracak bir plan yapacağız. | Open Subtitles | بينما يحاولون اكتشاف طريقة عملنا ونحاول نحن وضع خطة لتحريره كيف؟ |
ve sadece bir şeyler kanıtlamak isteyen aptallar bu tuzağa düşer. | Open Subtitles | و فقط الأغبياء الذين يحاولون إثبات شئ ،يقعون فى شرك أعمالهم |
Göründüğü kadarıyla hastalarıyla ilgilenebilmek için asla yeterli zamanı olmayan doktorlar, ellerinden geleni yapmaya çalışıyordu. | TED | الاطباء, كان ظاهرا, لم يكن لديهم في الواقع ما يكفي من الوقت لجميع المرضى، يحاولون على ما يقدرون. |
Haftaya rehbere kayıtlı olmayan bir numara vermeye çalışacaklar. | Open Subtitles | سوف يحاولون اخراجنا من القائمه الاسبوع القادم |
İnsanlar uzun zamandır deniyorlar. Bir kaç ilginç aday da var. | TED | لوقت طويل و الناس يحاولون.وهناك أكثر من حل جدير بلإهتمام. |
Sevmediğim kaçıklar, zenciler ve sizi gece gündüz becermeye çalışanlar. | Open Subtitles | مالاأحبه، غريبو الأطوار والزنوج الذين يحاولون أن يفسدو نهارك كله |
Daha önce birçok insan, laboratuvarda hücre yetiştirmeye çalıştı. | TED | كان هناك عدد كبير من النّاس يحاولون تنمية خلايا في المختبر. |
Sanırım atıkların tüm kanıtlarını yok etmeye ve binaları boşaltmaya çalışıyorlardır ki böyle aksilikler oluştuğunda bu standart bir uygulamadır. | Open Subtitles | أعتقد أن المسئولين عنها يحاولون إزالة أي دليل على عملية الرمي وإخلاء الموقع وهذه إجراءات معهودة في حال وقوع حادث |
Bana ne yapmaya çalıştıklarını gördüğüm an hakimin beni köleleştirmeye çalıştığını mahkeme salonuna gittim ve onu vurarak öldürdüm. | Open Subtitles | عندما رأيت ما كانوا يحاولون فعله معي وكيف أن هذا القاضي كان يحيك المؤامرة ضدي ذهبت إلى قاعة المحكمة |
Biz bundan çok önce başlıyoruz, hiçbir ceset olmamasını umarak ve bu insanlar için, yapmaya çalıştıkları şey için, devasa bir bilgi havuzuna sahip bu davayı oluşturmaya çalışıyoruz. | TED | نحن نبدأ قبل هذه النقطه في الواقع, قبل ان توجد اي جثث, نحن نحاول بناء قضيه لمن هم الاشخاص وماذا يحاولون القيام به, وهذا يتضمن كميه هائله من المعلومات. |