ويكيبيديا

    "يزور" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ziyaret
        
    • ziyarete
        
    • gidiyor
        
    • Sahte
        
    • ziyareti
        
    • ziyaretinde
        
    • ziyaretteydi
        
    İkincisi, bu durum beni HYB'leri ziyaret eden ilk ve tek gazeteci yapacaktı. TED ثانيا، لأن هذا من شأنه أن يجعلني أول صحفي يزور وحدة إدارة الاتصالات.
    Hiçbir Papa, gazetelerin grevde olduğu bir şehri ziyaret etmez. Open Subtitles البابا أبداً لا يزور مدينة حيث الصُحُفَ في حالة إضراب
    Eylül 1959'da Nikita Sergeyevic Khruschev, Amerika'yı ziyaret eden ilk Sovyet lider oldu. Open Subtitles في سبتمبر عام 1959، أصبح نيكيتا خروشوف سيرجيفيتش أول زعيم سوفياتي يزور أمريكا
    Bay Bennet, Bay Bingley geldiğinde onu ziyarete gitmeyeceğini söylüyor. Open Subtitles أخبرنى السيد بنيت أنه لن يزور السيد بنجلى عندما يصل
    Hadi ama on yıl olmuş. Sence, hala aynı yere mi gidiyor? Open Subtitles بربّك، لقد مضت 10 أعوام أتعتقدين أنّه لا يزال يزور المكان نفسه؟
    Bana dedesini ziyaret etmek için şehir dışında olduğunu, yarın döneceğini söyledi. Open Subtitles لقد أخبرني أن الطفل خارج الولاية يزور أجداده و سيعود في الغد
    Bir baba güzel bir Pazar sabahı kızını ziyaret edemez mi? Open Subtitles ألا يمكن لأب أن يزور ابنته في صباح يوم أحد جميل؟
    Bunun gibi götler, eskiden yattıkları bir kızla, tekrar yatacaklarını düşünmeseler bir kızı ziyaret etmak için seyahat etmezler. Open Subtitles لكن حقير مثله لن يسافر كي يزور صديقته وان فعل فقط كي يضاجعها وإن لم يستطع فيبحث عن أخرى
    bende bazi arkadaslari ziyaret edecegim sana dedigim gibi... sen gorustunmu? Open Subtitles كان يزور بعض الأصـدقاء، على الأقـل، هـذا ما قـاله. وهـل رأيتـيه؟
    Her neyse, buradaki arkadaşlarını ziyaret ediyormuş ve ben de buluşacağımıza söz verdim. Open Subtitles على أي حال ،إنه يزور بعض الأصدقاء هنا، ولقد وعدته أن نأتي للقائه
    Sanırım biri ziyaret edip duruyor, çünkü etrafı çok düzenli. Open Subtitles لكن يبدو أن أحدهم يزور القبر لأنه يبدو نظيف ومرتب
    Fakat bilmediği bir yeri ziyaret ederken hiç dikkatsiz değildi. Open Subtitles لا ينبغى أن يكون المرء مهملاً حين يزور مكاناً لا يعرفه
    Diğer bir haber ise, Papa ABD'yi ziyaret edecek. Open Subtitles ومما يتعلق بالموضوع ,أن البابا سوف يزور الولايات المتحدة. وسوف نزودكم بكل جديد.
    Müvekkilim o motelde dostlarını ziyaret ediyordu. Open Subtitles هذه مجرد مزحة زبوني كان يزور بعض الأصدقاء في ذلك الفندق
    ziyaret ettiğini duydum, ama onu hiç görmedim. Open Subtitles لا ، أنت تسمع عنة يزور فقط لكن أنا لم أراة من قبل
    ziyaret ettiğini duydum, ama onu hiç görmedim. Open Subtitles لا ، انت تسمع عنه يزور فقط لكن انا لم اراه من قبل
    Stewie'yi büyükanne ve büyük babasını ziyarete Palm Springs'e gönderirken bile zorlandım. Open Subtitles تكفيني صعوبه البعد عن ستيوي وهو يزور جده وجدته في بالم سبرنج
    Acker tanımadığı bir adamı niye arayıp ziyarete gitmiş peki? Open Subtitles لذا لماذا اكر يكلم و يزور شخص كان فى السجن
    Şimdi biliyorum işte, Berlin'e, Hitler'i ziyarete gidiyor. Open Subtitles أنا من يعرف , انه ذاهب الى برلين لكي يزور هتلر
    Sahte bir ölüm yaratmak ne kadar zordur, biliyor musun ? Open Subtitles هل تعرف كم هو من الصعب أن يزور أحدهم وفاته ؟
    Başkan'ın ülkenin bu kesimine ziyareti, her gün olan bir şey değil. Ve bu yüzden, yerel halkın tüm bilindik simaları bugün burada olacak. Open Subtitles ليس كل يوم يزور الرئيس هذا الجزء من البلد و كل المحليين سيكون هنا اليوم
    Önümüzdeki hafta San Francisco'yu ziyaretinde yoğun programına rağmen.. Open Subtitles وعندما يزور سان فرانسيسكو نهاية الأسبوع القادم على الرغم من جدول أعمال المزدحم بشدة
    David Palmer vurulduğu sırada kardeşini ziyaretteydi. Open Subtitles دايفيد بالمر كان يزور أخاه عندما تم إطلاق النار عليه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد