ويكيبيديا

    "يستحقّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • değer
        
    • hak
        
    • değmez
        
    • değecek
        
    • değerinde
        
    • değdi
        
    • layık
        
    • değerdi
        
    • hakediyor
        
    • değmiştir
        
    • hakkı
        
    Celpname yok, çalışan veya hasta listesinde kayda değer bir şey yok. Open Subtitles لا ملاحظات، و لا شيء يستحقّ الملاحظة بشأن لوائح الموظّفين و المرضى.
    "Tam oradayken, mavi tabak spesyalinin artıklarına bulanmışken..." "...şunu düşündüm: Buna değer miydi?" Open Subtitles هنالك كنتُ، مُغطى بنفايات الأطباق المُميّزة، أسأل نفسي، أكان يستحقّ كلّ ذلك العناء؟
    Artık kimin ölümü kiminse yaşamayı hak edip etmediğine karar verme yeteneğine sahipsin. Open Subtitles أنت الآن لديك القدرة على أن تقرّر من يستحقّ .العيشَ ومن لايستحقّ ذلك
    Burada ölmeyi tek hak eden kişinin sen olduğuna bayağı eminim. Open Subtitles الشخص الوحيد هنا الذي أنا مُتأكّد أنّه يستحقّ الموت هُو أنت.
    Kusura bakmayın efendim ama bir şans vermeye değmez mi? Open Subtitles مع كلّ الاحترام أيّها الرئيس، ولكن ألا يستحقّ الأمر فرصة؟
    İşitmeye değecek bir şey söyle, para senin olsun. Open Subtitles أخبرني بما يستحقّ السماع ويغدو هذا المال ملكك
    Sevgili Hintli annemi aslında buna değer olduğuna ikna etmem yaklaşık dört buçuk yılımı aldı. TED واحتجت لحوالي أربع سنوات ونصف لإقناع والدتي الهندية الحبيبة بانّ ما أقوم به فعلاً يستحقّ العناء.
    Eğer gülmeye değer bir şey görmezsen, görmüş gibi yap ve gül. Open Subtitles فإن لم ترَ ما يستحقّ الضّحك؛ .تظاهر أنّك تراه، ثمّ اضحك
    Bilim Çocuğu'nun gerçekten saklanmaya değer olduğunu mu düşündün? Open Subtitles هل اعتقدت بالفعل أنّ كتاب فتى العلم يستحقّ الإنقاذ؟
    Deri cekete değer mi diye düşünmeye başlamıştım. Open Subtitles بدأت بالتساؤل ما إذا كان المعطف الجلدي يستحقّ كل هذا
    Tüm o yola değer. Neden? Gelmem hata mı? Open Subtitles إنه يستحقّ عناء المجيء إليه، لماذا، أهناك مشكلة؟
    Hükümetin ikiyüzlülüğüne dikkat çekmek kızın hayatına değer mi? Open Subtitles فهل إثبات رأيك بخصوص نفاق هذه الحكومة يستحقّ حياة هذه الفتاة؟
    Eğer insanlar senin gibiyse, hiçbiri sesimi duymayı hak etmiyor. Open Subtitles إنْ كان البشر على هذه الشاكلة فلا أحد يستحقّ سماعه
    Yeraltı'na gitmeyi hak eden biri varsa, o da benim. Open Subtitles إنْ كان هناك مَنْ يستحقّ الذهاب للعالَم السفليّ فهو أنا
    Bu soru yerine daha zor sorular sormayı teklif ediyorum, şöyle sorular: Aşkınızı kimin hak edip, kimin hak etmediğine nasıl karar veriyorsunuz? TED إذن عوض ذلك السؤال، أقترح أن نسأل أسئلة أكثر صعوبة، أسئلة مثل: كيف تُقرّر من يستحقّ حبّك ومن لا يستحقّه؟
    Fransızlar bu savaşı başlattıkları için cezalandırılmayı kesinlikle hak ediyorlar. Open Subtitles يستحقّ للفرنسيين بالتأكيد أن يُعاقبوا للبدء بهذه الحرب
    Ayrıca biliyor musun? Belki de hak ettiği tam olarak budur. Open Subtitles وتعرف أيضاً ربما هذا هو بالضبط ما يستحقّ
    Haklı çıksam da çıkmasam da risk almaya değmez. Open Subtitles سواء أكنتُ مخطئاً أم لا الأمر لا يستحقّ المخاطرة
    O kasada bu kadar olaya değecek ne olabilir ki? Open Subtitles ما الذي يمكن أن يوجد في صندوق ودائعها، يجعل الأمر يستحقّ فعل كلّ هذا.
    Elmaslar onda. Bu elmasların herbiri 200.000 değerinde Open Subtitles كلّ واحدة من هذه الماس يستحقّ 200,000 أيضا.
    Evet, bence değdi çünkü az çok çözmeye başlıyor gibiyim. Open Subtitles نعم، وأظنّه كان يستحقّ السهر لأنّي أعتقد أنّي بدأتُ أحلّها
    Ama sanırım en sonunda elvedaya layık olan tek insan sensin. Open Subtitles وفي النهايةٍ أدركت.. أن الشخص الوحيد الذي يستحقّ الوداع هو أنت.
    Denemeye değerdi, ama kazanılabilir gibi gözükmüyordu. Open Subtitles ‫كان الأمر يستحقّ المحاولة، لكنّه لم يَبدُ قابلا للتحقُّق
    Bence, başına gelebilecek herşeyi hakediyor öyle değil mi? Open Subtitles أعتقد أنه يستحقّ ما سيحدث له ألا تعتقد ذلك ؟
    Umarım tüm bunlar değmiştir Bay Ford? Open Subtitles آمل أن يكون كلّ هذا يستحقّ العناء، سيّد (فورد).
    Bu adamın adil yargı hakkı yok mu? Open Subtitles ألا يستحقّ هذا الرجل محاكمة عادلة؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد