Umarım, gökyüzündeki dev Spagetti Canavarı'na, diz çöküşümüz fazla uzun sürmez. | Open Subtitles | آمل أن جثوّنا على ركبنا لوحش المعكرونة في السماء لن يطول |
Yakında insanlar isteksiz zorbalıktan kurtulucak. - Tehdit gibi geldi. | Open Subtitles | لن يطول الزمن حتّى يهبّ الرجال مبددين غمامة التعمية والطغيان. |
Yemek Birazdan hazır olur, Joe. Çok uzun sürmez. | Open Subtitles | سيكون العشاء جاهزا بعد قليل ، جو لن يطول الأمر |
Ve bu Çok uzun sürmeyecek, çünkü 8 gün sonra döneceğim. | Open Subtitles | ولن يطول الأمر كثيراً لأني سأعود خلال ثمانية أيام |
Tanklarıyla Şanzelize Cadde'ne çıkması yakındır. | Open Subtitles | لن يطول الأمر قبل أن تقتحم دباباته شارع الشانزليزيه الخاص بك |
Bunu uzun süre çekmenize gerek yok. Binanın etrafı polislerle sarılı. | Open Subtitles | الأمر لن يطول كثيراً المبنى بأكمله مطوق برجال الشرطة |
Alıcılar yüzeyin altında bir basınç bölgesi tespit ettiler. fazla sürmez. | Open Subtitles | المجسات ترصد ضغط كبير تحت السطح، لذا لن يطول الأمر الآن. |
1,000 $ maliyetli ve herkesin ulaşabileceği bir gen haritası fazla bir zaman geçmeden mümkün olacak. | TED | لن يطول الأمر قبل أن يصبح واقعاً الجينوم البشري بقيمة ألف دولار، و بالتدريج المتزايد سيكون متاحاً للجميع. |
fazla geciktirmem, tüyler hazır olunca ödeyeceğim. | Open Subtitles | لن يطول الأمرن سندفع لكم بمجرّد أن يكون الريش جاهزا |
Başka kimsenin sizden henüz haberdar olduğunu sanmıyorum, ama bu uzun sürmez. | Open Subtitles | لا أعتقد بأن أحدا يعرف بشأنكِ حتى الآن، ولكن لن يطول الأمر |
Peki, uzun sürmez nasılsa lanet dosyanın sadece yarısını sıkıştırmış. Özür dilerim. | Open Subtitles | حسناً, لا يجب أن يطول الأمر لقد قام بضغط نصف الملف فقط |
Maddi durumumu biraz etkileyecek ama Yakında hepsi bitecek. | Open Subtitles | ستكلفني الكثير من المال لكن هذا لن يطول طويلاً |
Çok Yakında evimiz yeniden yaşanabilir bir hâl alacak. | Open Subtitles | لن يطول الأمور حتى يكون منزلنا صالحاً للحياة أخيراً |
Bizim için işler değişiyor, Yakında oy da verebileceğiz. | Open Subtitles | حسناً، الأمور تتغير بالنسبةِ لنا و التصويت لن يطول أمرهُ الآن |
Hayır, bu Çok uzun. Hadi parka gidelim. | Open Subtitles | لا ، إن الأمر يطول جدا دعنا نذهب إلى المتنزه |
Marshall tanıdığım insanlar içinde, en iyilerinden biri ve birinin bunu fark etmesi Çok uzun sürmeyecek, ve sen onu sonsuza kadar kaybedeceksin. | Open Subtitles | مارشالمنأفضلالأشخاصالذينأعرفهم، و لن يطول الوقت ليدركشخصآخرذلك ، وستخسرينهللأبد. |
Sonu iyi biten her şey iyidir, ve torununuza merhaba demeniz yakındır. | Open Subtitles | لكن كل شيئ جيد ينتهي بشكل جيد و هذا لن يطول كثيراً قبل أن تستطيعوا إلقاء التحية على حفيدكم |
Kahlan, Çok uzun süre dayanmayacaktır. Ellerinizi birleştirmelisiniz. | Open Subtitles | لن يطول بقائها كثيراً يجب أن تتلامسا بالأيدي. |
Az kaldı. O pislik herif layığını bulacak. | Open Subtitles | لن يطول الأمر وهذا الأبله سينال ما يستحقه |
Bir sigara almak bu kadar mı uzun sürer? | Open Subtitles | و كم يطول الامر للحصول على بعض السجاره هنا |
Özellikle bir kadın söz konusuysa fazla uzun sürmeyecektir. | Open Subtitles | خاصة في قضايا النساء لا يمكن أن يطول الأمر كثيراً |
Çok sürmez. Dava altı ay sürer. Jüri kısa sürede karar verir. | Open Subtitles | لن يطول كثيراً، 6 أشهر للمحاكمة والحكم سيكون سريعاً |
Bu sadece bir kaç gün sürecek. Üzerinde çalıştığınız proje nedir? | Open Subtitles | لن يطول الأمر عن مجموعة من الأيام ما هو المشروع الذي تعمل عليه؟ |