| - Mussolini bana nasıl çalacağımı söylüyor. - Gürültü kulak zarlarımı patlatacak! | Open Subtitles | موسوليني هنا يحاول ان يقول لي كيف اعزف فجر طبلة اذني بضوضائه |
| Ne söylediğini duyuyorum, fakat kapı bana başka bir şey söylüyor. | Open Subtitles | أسمع ما تقوله ، ولكن هذا الباب يقول لي شيئا آخر |
| O zaman mezun olacağımız yıl Disneyland'de Ross'a ne olduğunu söyle. | Open Subtitles | حتى يقول لي ما حدث لروس، السنة الثالثة في ديزني لاند. |
| Küçük bir kızken, herkes şarkı söylemenin kaderim olduğunu söylerdi, | Open Subtitles | عندما كنت فتاة صغيرة كان الجميع يقول لي الغناء مصيري |
| Şimdi, bir tarihçi de geçmiş hakkında tahminde bulunmak daha zor diyor. | TED | الآن ، أحد المؤرخين يقول لي أن التبؤ عن الماضي اكثر صعوبة. |
| Patron, içimden bir ses kızın evli bir erkekle ilişkisi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أيها الرئيس، حدسي يقول لي انها كانت على علاقة مع رجل متزوج |
| Ve içgüdülerim ona inanmamı söylüyor. İçgüdülerim yalan söylemiyor, diyor. | Open Subtitles | وحدسي يقول لي صدقيه، حدسي يقول لي أنه لم يكذب |
| İçimden bir ses bu sorunun cevabını zaten bildiğinizi söylüyor. | Open Subtitles | شيء ما يقول لي أنك تعرفالإجابةفعلاً.. لهذا السؤال أيها المحقق، |
| Soğanları kesmesi gerekiyordu ama şimdi muhteşem barbekü sosumuzun tarifini hatırlayamadığını söylüyor. | Open Subtitles | لكن الآن يقول لي أنه لا يستطيع تذكر وصفة صلصلتنا للباربيكيو الرائعة |
| Ogden senin pasaportunun ya da vizenin olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | الآن اوجدين يقول لي انك لا تملكين جواز سفر او تاشيرة دخول |
| Ya da senin mi ölmen gerektiğini söylüyor? Kanıtı bulup, duruşmayı sen ayarladın. | Open Subtitles | أم أنه يقول لي بانه يجب أنت من يموت فأنت من وجد دليلا ورتب المحاكمة ؟ |
| O zaman bana bildiğin bir şey söyle. | Open Subtitles | حسنا، حسنا، ثم يقول لي شيء واحد كما تعلمون. |
| Babam bana her zaman, hayattın, sorunları çözmek olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | لقد كان والدي يقول لي دائماً أن الحياة هي أن تعثر على حل للمشكلات |
| İçimden bir ses diyor ki masada bundan fazlası var. | Open Subtitles | شيء ما يقول لي أن لديك على الطاولة عرض أفضل |
| Söylesene, bu köyden kaç tane âsi vardı? | Open Subtitles | يقول لي كم عدد المتمردين وهناك في هذه القرية. |
| Aşağılık Shiva bana dedi ki polis memurlarının hiçbir önemi yok. | Open Subtitles | هذا الأبله شيفا التافهة يقول لي .. أننا الشرطة الضباط لم يكن لديك أي مكانة. |
| Belki de bunu bana söyleyen yüzüncü kişisin. | Open Subtitles | أنتِ الشخص الـ 100 الذي يقول لي هذا ترجمة فريق سينما العرب للترجمة |
| Bu kapının kaleye gittiğini söyler mi o bana? | Open Subtitles | هل كان يقول لي ان هذا الباب يؤدي إلى القلعة؟ |
| Telefonda bir şey söylemedi. | Open Subtitles | إنه لا يريد أن يقول لي أي شيء أكثر من ذلك في التليفون |
| Onu tanıyan, bana onunla ilgili bir şey söyleyebilecek birini bulmam gerek | Open Subtitles | أنا أبحث عن شخص يعرفها شخص يمكن ان يقول لي شيء عنها |
| Şimdi biri bana söyleyebilir mi, Neden Sierra Leone'de bu geleceği hayal etmeye cesaret etmemeliyiz? | TED | هل يمكن لأحدهم الآن أن يقول لي لماذا لا نجرؤ على تخيل ذلك المستقبل لسيراليون؟ |
| Birisi daha ne yapmam gerektiğini söylerse, çığlık atacağım. | Open Subtitles | لأنه إذا شخص آخر سوف يقول لي ما الذي يجب علي فعله، أقسم أنِ سوف أصرخ |