ويكيبيديا

    "ينبغي علي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zorunda
        
    • gerekirdi
        
    • gerekiyordu
        
    • zorundayım
        
    • etmeliyim
        
    • gereken bir
        
    Sana benim mesleğimde gizli kalabilmenin faydalarını anlatmak zorunda değilim; ama sıcak bir battaniye gibi olduğunu söyleyeyim. Open Subtitles أو ماكسين؟ لا ينبغي علي أن أخبرك كم هو مريح أن تكون ذو هوية مجهولة في مثل مهنتي إنه أشبه ببطانية دافئة
    Senin gibi veletler onları rıhtıma istiflemek zorunda kaldılar. Open Subtitles اطفال صغار مثلك كان ينبغي علي أن اتركهم في الرصيف هناك
    İş ilanlarına bakmam gerekirdi. Çok hızlı gidiyoruz. Open Subtitles ينبغي علي بدلا من هذا أنا أبحث عن عمل في أعمدة الوظائف الخالية
    Bana teşekkür etsin istedim. Biliyorum, öyle dememem gerekirdi. Open Subtitles فقط أردتها أن تشكرني أعلم أنه لم ينبغي علي بوصفها ذلك
    En başından.. senin o berbat klübüne... adımımı bile atmamam gerekiyordu. Open Subtitles في المقام الأول, لم ينبغي علي وضع قدمي في ناديك القذر
    İşe dönmek zorundayım. Open Subtitles إذاً ينبغي علي أن أعود للعمل هل أنتِ بخير؟
    Ama her neyse, böylesi dolu bir salon görmek harika, ve gerçekten Herbie Hancock ve meslektaşlarına böyle harika bir sunum yaptıkları için teşekkür etmeliyim. TED لكن على أي حال، إنه لعظيم رؤية هذا المسرح الملئ، وحقاً ينبغي علي شكر هاربي هانكوك وزملاؤه لمثل هذا التقديم العظيم.
    Sana söylememem gereken bir şeyi söylemek zorundayım. Open Subtitles علي أن أخبرك أمراً و على الأرجح لا ينبغي علي ذلك
    Bu ücretlerle, adamım, kendi işime atılmak zorunda kalabilirim. Open Subtitles في هذه الاسعار, يا رجل, ربما ينبغي علي ان اذهب لقضاء بعض احتياجاتي.
    Hayır, yapmak zorunda değildim. Kaçabilirdim. Open Subtitles لا ، ما كان ينبغي علي ، كان بإمكاني الهرب.
    Yoksa yarım sandviç sipariş etmek için birinin diğer yarımı sipariş etmesini beklemek zorunda mıyım? Open Subtitles أم هل ينبغي علي أن أنتظر حتى يطلب شخص آخر في المطعم نصف الشطيرة الآخر؟
    İşini yapmazsan, öldürmek zorunda kalacağım insanlar için gel. Open Subtitles تعال من أجل كل الناس الذين ينبغي علي قتلهم أن لم تقم بعملك
    - En güzel yanı da o boktan yüzünü bir daha görmek zorunda değilim. Open Subtitles أفضل جزء عن ذلك هو لا ينبغي علي رؤية وجهك مرة آخرى ابداً
    Gelmek zorunda olmayan benim için, hiç memnun olmadın mı? Open Subtitles من أجلي أنا الذى لم يكن ينبغي علي المجيء، لا يوجد أي سعادة؟
    Dükten daha fazla ders almam gerekirdi. Open Subtitles كان ينبغي علي أخذ المزيد من الدروس من الدوق
    Telefonda size daha dürüst davranmam gerekirdi. Open Subtitles كان ينبغي علي أن أكون صادقة معك على الهاتف
    Arkadaşlığımıza sana gerçeği söyleyebilecek kadar güvenmem gerekirdi. Open Subtitles كان ينبغي علي أن اؤمن بصداقتنا وأتمكن من قول الحقيقة
    Zaten birazdan gitmem gerekiyordu. Open Subtitles أجل , ينبغي علي الخروج من هنا سريعا على أي حال.
    Eve geleceğini söylediler ama kendim görmem gerekiyordu. Open Subtitles اخبروني بأنكِ كنتِ بأمان في المنزل ولكن كان ينبغي علي أن اراكِ بنفسي
    Geri zekalı, ölene kadar kaç defa bıçaklamak zorundayım? Open Subtitles أيه الغبي كم مره ينبغي علي ان اطعنه لكي يموت؟
    İlk önce ama, nasıl ve neden olduğunu izah etmeliyim. Buraya şuan vardım. TED أولاً، رغم ذلك, ينبغي علي تفسير لماذا، وكيف، وصلت إلي هذا المكان.
    Az önce bir video aldım. Videoda yapmamam gereken bir şey yapıyorum sanırım. Open Subtitles لقد وصلني فيديو تواً، أعتقد أنني أقوم فيه بأفعال لا ينبغي علي القيام بها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد