ويكيبيديا

    "يوافق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kabul
        
    • izin
        
    • ikna
        
    • razı
        
    • uygun
        
    • aynı fikirde
        
    • evet
        
    • onaylıyor
        
    • onaylamıyor
        
    • katılıyor
        
    • oy
        
    • onay
        
    • tasvip
        
    • rıza
        
    • buna
        
    Başbakanla anlaşma yaparken, 1 milyonu ilk kabul eden kişi sendin. Open Subtitles كنتَ أول مَن يوافق على عرض رئيس الوزراء لمبلغ العشرة ملايين.
    General Krell'in planına itiraz ettim, fakat o kabul etmedi. Open Subtitles لقد اوصلت اعتراضي على خطة القائد كيرل لكنه لم يوافق
    Ayrıca böyle bir şeye dönüşmeyi hangi aklıselim kabul eder? Open Subtitles و مَن عساه يوافق على أن يكون أحد هذه الأشياء؟
    Ama babam onaylamadığı için o aşkın elimden kaçmasına izin verdim. Open Subtitles و لكن لأن والدي لم يوافق تركت هذا الحب يذهب بعيداً
    Efendim, Yargıç Scanlon'u şartlarınızı kabul etmeye ikna ettiğimi öğrenince memnun olacaksınız. Open Subtitles إذاً سيريحك معرفة اني استطعت جعل القاضي يوافق على شروطك علي الذهاب
    Madam Grandfort'a kocasının buna razı olmayacağını söylediniz mi? Open Subtitles هل حذرت مدام جرانفورت بأن زوجها ربما لن يوافق على ذلك ؟
    Babam onu uygun bulmadı. Open Subtitles لم يكـُن مظهره جيداً ولم يوافق أبي عليه.
    Bunun gibi bir adam neden birilerinin laboratuvar faresi olmayı kabul etsin? Open Subtitles لماذا يوافق شخص مثل هذا على أن يكون فأر تجارب لشخص ما؟
    Keşfe yaklaştığınıza dair şüphe kalmayana kadar kimse yöntemlerimizi kabul etmeyecek. Open Subtitles حيث ستكتشفون قريباً بلا شك أنّه لم يوافق الجميع على أساليبنا
    Birkaç hafta denemeye devam edeceğiz, ama ailen kabul etmezse... Open Subtitles سنستمر بالمحاولة لبضعة أسابيّع أخرى، لكن إذا لم يوافق والدكِ
    Ama kabul ederse bile, bana bir iyilik yapıp bir süre duyurmayacaksın. Open Subtitles في حالة أنه لم يوافق أفعل لي خدمةً و واصل الهدوء لمدة
    Yemek teklifini kabul eden her çirkin, kıllı Hobbit'vari kıza nişan yüzüğü takardı. Open Subtitles لأنه يعطي خاتم وعد لأي هوبيت بشع ذو ارجل مشعرة يوافق على العشاء.
    Teklifin geçerli olduğunu söyledi ben de ona kabul etmemesi için yalvardım. Open Subtitles اخبرني ان هذا كان على الطاولة و توسلت له لكي لا يوافق
    Bence çoğumuz idrarın biraz iğrenç geldiğini kabul edebiliriz. TED الآن، أعتقد أن معظمنا يوافق على أن البول شيء مقزز قليلًا.
    Ama bu örnekte, güvenlik noktalarında bazı insanların bu kontrollerden geçmelerine izin veriyor, çünkü bu ufak cihaz bu kişilerin zararsız olduğunu söylüyor, böylece bir sürü hayata mal oluyor. TED في هذه الحالة عند نقاط العبور، السماح لاشخاص بالمرور لان جهازك الصغير للتعقب يوافق على ذلك قد يكلف ارواحا
    Ben Albay Dunderhead'ı ikna etmek için çok uğraştım Bilko manevrayı halledemezse, başı belaya girebilir. Open Subtitles لقد اضعت اليوم بالكامل لاقناع الكولونيل بان يوافق علي ان يذهب بيلكو لعملية تطهير الصحراء الجديدة
    Böylece eğer buluşmaya razı olursa okulun temsilcisi olarak ben gidebilirim. Open Subtitles لذلك , هل يمكن ان يوافق علي اجتماع يمكن ان امثل الكلية
    Fakat açıkça anlaşılsın diye yine söylüyorum ki yapacağımız iş birliği, müvekkilimin vereceğiniz taahhütleri uygun bulmasına bağlı. Open Subtitles أريد التوضيح أنّ تعاون موكّلي مقرون بتعهّد يوافق عليه
    Tatilde bir akşam yemeği sofrasında belki Bob amca sizinle aynı fikirde değildir ama belki Bob amca torunları için endişeleniyordur veya kuşları seviyordur. TED على مائدة العشاء في المناسبات وقد لا يوافق العم بوب على ذلك، ولكن، تعرفون، فقد يكون العم بوب قلقاً على أحفاده، وقد يحب الطيور.
    evet, biliyorum. Muhtemelen hakim bu yüzden talebi onayladı. Open Subtitles نعم اعلم , وهذا على الغالب ما جعل القاضى يوافق على دعواك
    Ne diyorsun Clopin, Mucizeler Mahkemesi bu seçimi onaylıyor mu? Open Subtitles "كلوبان " ، ملك العملة هل يوافق بلاط المعجزات ؟
    Yaşam biçimimi onaylamıyor ve söylememe gerek yok, ben de onunkini onaylamıyorum. Open Subtitles هو لا يوافق على نمط حياتي وأنا لا أوافق على نمطه
    Bakan burada çok fazla sırrın açığa çıktığı konusunda bana katılıyor. Open Subtitles الوزير يوافق علي الكثير من الأسرار المكشوفة لدينا هُنا.
    Lokavtın sona ermesi için oy kullanacaklar... adlarını söylediğimde sağ ellerini kaldıracak. Open Subtitles كل من يوافق على إنهاء هذا الإغلاق سيرفع يده عندما أنادي اسمه
    buna asla onay vermez. Bunu biliyorum, sen de biliyorsun. Open Subtitles المريض بمثابة الذارع اليمنى للبابا، لن يوافق أبداً على هذا
    Papa prezervatifi tasvip etmiş olsaydı vaftiz edilirdim. Open Subtitles ولكن ، كما تعلم ، إذا كان البابا يوافق على الواقي الذكري سأتطهر
    - Herhalde rıza göstermeyecek. - Elimizi çabuk tutalım. Open Subtitles حسنا أعتقد انه لم يوافق على خطتنا من الأحسن لك الاسراع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد