O senin çalıştığın bankayı soydu ve bunu Coco Bongo'da buldum. | Open Subtitles | سرق المصرف الذي تعمل فيه ثم وجدت هذه في الكوكو بونجو |
O senin çalıştığın bankayı soydu ve bunu Coco Bongo'da buldum. | Open Subtitles | سرق المصرف الذي تعمل فيه، ثمّ وجدت هذه في الكوكو بونجو. |
Ayrıca bir arkadaşını ya da çalıştığın insanları getirmek istersen sana kalmış ayrıca tekrardan böyle karşılaşmamız da çok iyi oldu. | Open Subtitles | لأنني متفرغ جدا، كما تعلمين؟ لذلك إذا كنتي ترغبين في جلب أحد الأصدقاء أو الناس الذين تعملين معهم هذا متروك لك |
Ve umutsuzca değiştirmeye çalıştığın şu aksanın: Kusursuz Batı Virginia. | Open Subtitles | و لهجتك التى حاولت اخفائها طويلا هي من وست فيرجينيا |
Sadece zamana ihtiyacın var. Bana... bana söylemeye çalıştığın bu. | Open Subtitles | أنت فقط تحتاجين الى الوقت هاذا ما تحاولين إخباري به |
Burada "Play Now" isimli şirkette dört gün çalıştığın yazıyor. | Open Subtitles | وارد هنا أنك عملت لدى بلاي ناو لمدة أربعة أيام. |
Adına çalıştığın o paragözlerin sana yapmaya çalıştıkları şeyi duydum. | Open Subtitles | سمعت للتو عما يحاول البخلاء الذين تعمل لهم القيام به |
Ateşli olmaktan bahsetmişken şu birlikte çalıştığın Çinli kızın olayı ne? | Open Subtitles | بالحديث عن الإثارة ما خطب تلك الفتاة الصينية التي تعمل عندها؟ |
Kimin için çalıştığın ya da günde kaç diz kırdığın umurumda değil. | Open Subtitles | لا أكترث لحساب من تعمل أو عدد عظام الركب التي تكسرها أسبوعياً |
Çok fazla çalıştığın için sana hiç izin verdi mi? | Open Subtitles | هل سبق وأن أعطاك يوم راحة لأنك كنت تعمل بجد؟ |
Bu bir gizli bilgi ve tek bilmen gereken, benim adıma çalıştığın. | Open Subtitles | من الواجب معرفتهُ وكل ما عليك معرفتهُ , هو انك تعمل لحسابي |
Dakikada 1 papel alacağım diye zamanını boşa harcıyorsun ve çalıştığın ahlaksız şirket parmağını oynatmadan senin dört katını kazanıyor. | Open Subtitles | انت تهدرين وقتك لدولار لدقيقة وهذه الشركه التي تعملين لها فاسده لئيمه تفعل اربعة اضعاف بقدر ما تفعلينه انت للاشيء. |
Senin çalıştığın gibi boktan bir yere gitmek zorunda kalmayacak. | Open Subtitles | ليس مضطرا للذهاب إلى احد تلك البيوت التي تعملين بها |
FBI'da çalıştığın zaman bile hakkında daha çok şey biliyordum. | Open Subtitles | أعتقد أنني أعرف الكثير عنكِ عندما تعملين مع المباحث الفيدرالية. |
Onu diri diri gömmeye çalıştığın için, sana hala sinirli. | Open Subtitles | وهكذا، ومرض جنون لك لقد حاولت دفنه على قيد الحياة. |
Çalmaya çalıştığın resim gibi, bu da başka bir üçkağıt olmalı. | Open Subtitles | مثل تلك اللوحة التي حاولت سرقتها لابد أنها كانت وثيقة مزورة |
Ama bir erkeğe karşı çekici olmaya çalıştığın zaman yavaşlaman gerekebilir. | Open Subtitles | عندما تحاولين أن تجذبي شابًا من الأفضل أن تتهادي في مشيتك |
Şu bize lavman yapmaya çalıştığın dönem mi bu? | Open Subtitles | تذكرين تلك الفترة، عندما كنتِ تحاولين إعطاءنا حقنة شرجية ؟ |
Beraber çalıştığın herkes gitti. Bunun da bir sebebi var. | Open Subtitles | كل من عملت إلى جانبه تمّ صرفه، وهناك سبباً لذلك. |
Beni hafızasından kaç defa silmeye çalıştığın umurumda bile değil. | Open Subtitles | لا أهتم بعدد المرات التي حاولتِ فيها مسحي من ذاكرته |
Sana teşekkür etmeye geldim... bu sabah bana yardım etmeye çalıştığın için. | Open Subtitles | لقد أتيتُ لأشكرك على محاولتك مساعدتي هذا الصباح |
Ailen ve arkadaşların olsa, beni onlardan saklamaya çalıştığın diye canına okurdum. | Open Subtitles | إنه كل شيء. مع عائلتكِ وأصدقائك, كنت سأضربكِ لو حاولتي إخفائي عنهم. |
Fakat sıra, üç yıldır birlikte çalıştığın, seviştiğin geceyi birlikte geçirdiğin birine gelince... | Open Subtitles | لكن عندما يصل الأمر لرجل عملتِ معه لثلاث سنوات مارستِ معه الجنس قضيتِ الليل معه |
Beni neşelendirmeye çalıştığın için sağol. Ama rastgele bir adamla çıkmayacağım. | Open Subtitles | شكراً لمحاولتك اسعادي لكنني لن أواعد شخصاً بشكل عشوائي |
Sebep olduğun dağınıklık ve çalmaya çalıştığın o bilezik için ödemen gereken miktar. | Open Subtitles | هذا كَمْ تَدِينُ للاشياء التى حاولتَ سَرِقَتها الفوضى التى سبّبتَها وذلك السوارِ |
Yapmaya çalıştığın şeyi takdir ediyorum, Doktor. Ama kararım son. | Open Subtitles | أقدر ما تحاولي فعلة دكتور لكن هذا قراري النهائي |
Satmaya çalıştığın tüpleri ele geçirdik. | Open Subtitles | لقد أستعدنا الحاوية التي كُنت تُحاول بيعها. |
Yardım etmeye çalıştığın insanlara silah çekmezsin. | Open Subtitles | وأنت لا تُلوّحُ بالأسلحةَ حول ناسِ الذين تُحاولُ مُسَاعَدَتهم |
Ve beni korumaya çalıştığın için bunu bana söylemek istemedin. | Open Subtitles | واعلم انك لم تقل هذا لي لأنك كنت تحاول حمايتي |